Yine kendimi iyi hissetmediğim bir gün. Çünkü bugün pazartesi yine. Kulağımın dibinde alarm çalıp çalıp durması beni çok rahatsız ediyor. Bugün hiç işe gitmek istemiyorum. Ama gitmek zorundayım. Gözlerimi açtım. Saate baktım. Olamaz ! yine geç kaldım. Patron en sonunda beni kovacak. Hemen evden çıktım. Koşmam lazım otobüsü kaçıracağım. En sonunda otobüse yetiştim. Aslında beni işten kovamazlar. Çünkü moda bensiz hiç. Hala içimden konuşmaya devam ediyordum. Geç kalmak sanki umrumda değildi. Sonunda gelmiştim. Hemen içeri girdim. Herkes oradan oraya koşturuyordu. Ne olduğunu anlamadım. Patronumu gördüm. Hemen gizlenerek çalışma alanımıza gittim. Ben kıyafet tasarlıyordum. Montumu çıkarıp astım. Birdenkapı çaldı. Giren patronumdu. Bu sefer kesin beni kovacaktı. Ayağa kalktım. Gülmeye başladım.
- açıklayabilirim. Arkadaşım hastaydı. Yanındayım. Muhabbet almış başına gitmiş. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Bir daha olmayacak . Söz.
- seni kovardım ama işimiz var. Gel .
- ne işi.
- bugün ünlü bir oyuncu gelecek. Emre Demir.
- böyle ünlü bir oyuncunun burada ne işi var ki. Ünlü oyuncular daha güzel yerlere gider.
- yani ne. Bizim yerimiz kötü mü ? Beğenmiyorsan gidersin. Sana beğendirecek değiliz.
- öyle demek istemedim. Neden gelecek.
- kendi modacısını seçecek. Kendi tasarımlarını al gel.
- ben istemiyorum. Kimseye özel hizmet yapamam.
- seçilmessen seni kovacam bir daha düşün. Aşağıda bekliyorum gel.
- pekiBen olmasam bu şirket batar haberi yok. Çok sinirlendim. Aslında beni kovmaz. Ne kadar uyuz bir patron olsada içi yufka gibidir. Zaten oyuncular güzel kızları seçer. O yüzden benim seçilmem yüzde bir ihtimal. Ama yani beni seçerse dünyanın bir numaralı modacısını seçmiş olur. Yine konuşuyorum. Hemen tasarımımı aldım. Ve aşağıya indim. Ağzım açık kaldı. Kızlar süslenip püslenmişti. Çok güzel görünüyorlardı. Birde kendime baktım. Evet seçilmem imkansız. Tasarımlarımı yerleştirdim. İçeri Emre Demir girdi. Kızlar yerinde duramıyordu. Ama gerçekten çocuk yakışıklıydı. Yakışıklı yanında az kalırdı. Birsürü dizisi ve flimi vardı. Ama çok egolu birisine benziyordu. Sıra tasarımlara bakma zamanıydı. Emre Demir öyle etrafa göz gezdiriyordu. Kesin etraftaki güzel kızlara bakıyordu. Pis sapık. Canım çok sıkılmıştı. 1 saattir seçemedi gitti. Kafamı kaldırdım. Bana mı bakıyordu. Yok ya yanımdaki kıza bakıyordur. Asıl şimdi seçme sırasına gelmişti. Sonunda seçti. Birden değişiklik oldu. Tasarımlarımızı ortaya topladılar. Emre Demir buraya bakıp duruyordu. Bir yandanda bizim patronla konuşuyordu. Tasarımlar ortaya toplandı. Olamaz ya benim tasarımımı seçerse. Sonuçta çok güzel çiziyorum. Ama yok o kadar tasarımdan benimki seçilmez. En sonunda seçti. Ama seçtiği tasarımı bize göstermediler. Sonucu açıklamaya geldi. Patron açıklayacaktı.
- Emre Demir in yeni tasarımcısı ece sensin
- ne benmiyim neden benim
- eceBayılacaktım. Hayallerim suya düşmüştü. Emre Demir bana doğru yaklaşmaya başladı. Uzak dur diye bağıracaktım. Bu olanların kabus olmasını istedim. Elini uzattı
- meraba
- merabaEl sıkıştık. Bana bakıp duruyordu. Sapık. Ama neden onca güzel kız arasında bendim. Emre Demir görüşürüz diyip gitti. Hemen patronun yanına koştum. Patron bans gülümseyip
- şanslı günündesin kovulmaktan kurtulup oyuncunun modacısı oldun.
-patronum beni tekrar işe alsanız olmaz mı?
-seni anlayamıyorum insan modacısı olum diye koşar Ama sen kacmaya çalışıyorsun neden
- ben kimsenin kölesi olamam . Hem sizi çok ozlerim.
- özlemessin merak etme . Hayırlı olsun yeni işin
- saolunSırıtarak gidiyor birde. Buldum kendimi kovdurursam işe geri dönerim. En iyi yaptığım şeyi yapacam. Işe geç gidecem. Ama doğru ya iş kaçtaydı.
Kitabımı oylamanizi isterim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK
عشوائيAşk seni derin bir kuyuya hapse der. Ne yapacağını bilemezsin. Onun bir gülüşü dünyanın en güzel günü olurken bir ayrılık dünyanın sonu oluyor. Kitabımı okumanızı isterim