Yolun kenarına arabamı park edip hediye satan güzel bir mekana girdim.Güleryüzümle masanın önünde oturan yaşlı bir amcaya doğru yaklaştım . Geldiğimi fark edince kafasını kaldırıp bana baktı.
"Kolay gelsin amcacım."
"Hoş geldin yavrum."sıcak gülümsemesi içimi ısıtırken "Hoş buldum ." diyerek mesafeyi koruyacak şekilde durdum.
"Ne bakmıştın güzel kızım."diye sordu yerinden kalkmaya çalışırken.
"Siz hiç zahmet etmeyin ben şuradaki kutulara bakıcaktım."kalkmasına engel olduğumda yerine geri oturdu.
"Bu yaştan sonra zor oluyor burayı işletmek ama hem ekmek parası hemde seviyorum bu işi."
Yüzümden gülümsememi eksik etmeyerek "Güzel bir iş gerçekten güzel hediyeler var."dedim.
"Sen bak kızım oradan istediğine. "
Başımla onaylayıp kutuların olduğu yere dogru yöneldim.
Çizdiğim resimleri koyacağım büyüklükte bir kutuyu elime aldığımda üzerinde yazan yazı çok hoşuma gitti.
Bazen hayatı seviyorum.Çünkü raslantı ,kader , tesadüf ...Yada ismine ne dersek ...Onların sayesinde ikimizin yolunu kesiştirdiği için...
Bu güzel yazıyı defalarca okuduğumu fark eden amcanın sesiyle ona baktım.
"Güzel bir yazı değil mi?"
Başımla onayladığımda karşısındaki sandalyeye oturmam için işaret etti.Yavaşça kutu elimde yanına gidip sandalyeye oturup amcaya baktım.
"Eşimi 2 yıl önce kanserden kaybettim."Gözleri uzaklara dalınca bunu bozmak istemediğim için susmayı tercih ettim.
"Şurası var ya hani..."diyerek kalbine işaret parmağıyla iki kez vurdu."O gün durdu da bakma böyle nefes aldığıma fiziksel olarak yaşıyorum sayılır ama sen birde benim yerimden bak ."
Derin bir nefes alıp ben onu izlerken sözlerine devam ettiğinde gözlerinin dolduğunu gördüm. Masada duran peçetelikten bir peçete alıp ona uzattım.Peçeteyi aldıktan sonra yanaklarına doğru süzülen damlaları sildi.
"Bir gün evden çıkmış işime doğru giderken yolda onu gördüm.Kenarda durmuş birini bekliyor gibi bir hali vardı . Yüzü biraz endişeli gibi gözükse de bunu gizlemeye çalışıyordu.Yanından geçerken kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı.O günde işe erken çağrılmıştım yoksa o saatte pek yola çıkmam.Neyse geçiyorum yanından bir anda bana doğru dönünce göz göze geldik ilk kez ve boncuk gibi gözleri beni o zaman etkilemişti ilk olarak.Yanından geçtiğim sırada yüzünde bir tebessüm fark ettim.Sanki yıllardır tanıdığın bir arkadaşına yolda selam veriyormuşsun gibi ...O gün yanından geçtikten sonra aklımdan bir an olsun çıkmadı .Her sabah onu görürüm umuduyla evden erkenden çıkıyordum.Durduğu yere bakıyor belki biraz geç kalmıştır diye de biraz karşı apartmanın önünde bekliyordum.Durduğu apartmanda oturuyor olabilir diye camlara bakıyordum sürekli. Bir kaç kez bu yüzden mahallede sorun yaşayınca daha da o mahalleden geçemedim.Yine bir gün işten çıktım durakta bekliyorum.Bir baktım üzerindeki siyah paltosuyla bana doğru yürüyordu.Yağmur yadığı için o gün sırılsıklam olmuş , saçları bile o kadar güzel duruyordu ki yine heyecandan yerinden çıkacak gibi atan kalbime rağmen onu izlemeye devam ediyordum.Durakta yağmurdan korunmak için bekleyen bir çok kişinin arasında yanıma gelip yanımda durdu.Bir şekilde aylardır aradığım kızın , aklımdan bir türlü çıkmayan bu kızın adını öğrenmeli, onunla sohbet etmeliydim.Normalde cesaretli bir insan değilimdir ki bir kadınla konuşmak mı asla...Bana tabi deli cesareti geldi bir anda elimi uzatıp 'Sami.' dedim.Önce anlamayarak baksa da sonradan aklına gelmiş olacaktı ki gülümseyerek 'Elif.' dedi.Elimi sıktıktan sonra durakta baya sohbet ettik.Bir çok otobüs geldi geçti. Bir çok insan geldi ve gitti ama biz hala sohbet ediyorduk . Hava daha da kararmaya başlayınca onu eve bırakmayı teklif ettim.Kabul edince de bize yakın olan evini öğrenmiş oldum.O günden sonra sürekli konuşuyor ve buluşuyorduk.Artık bu işin adını koymalıyız diye düşündükten sonra da bundan tam 45 yıl önce yani evlendik."
Benim bile bu sözlerin ardından gözlerim dolmuştu.Duygusuz bir insan bile olsa bu konuşmadan sonra gözleri dolardı eminim ki.
Sami amca sesli bir şekilde yutkunduktan sonra yine uzaklara dalarak konuşmaya kaldığı yerden devam etti.
"Bir gün eve geldim baktım ağlıyor.'Ne oldu?' diyerek endişeyle yanına koştum.O aralar bu dükkanın sahibiyim ve isten dönüyorum. Hastaneye gittiğini ve kanser olduğunu öğrenmiş.'Neden üzülüyorsun ki kanseri yenen bir çok insan var .' diye teselli ediyorum ama içim öyle bir yanıyor ki benimde .Çaktırmamaya çalışıyorum ona.'Doktor bu yaş için tedavi kesin sonuç vermez'dedikten sonra ağlamaya devam etti.Tüm gece de sürdü bu durum .Bende ondan gizli mutfakta , banyoda ağlıyorum.Tüm bunlara rağmen o 9 sene dayandı bu illete.Bir gün yatak döşek yatıyor ve beni yanına çağırdı. Ellerini tutup yanı başına oturdum.Bana ne dedi biliyor musun?"diyerek gözlerimin içine baktı.
"Bazen hayatı seviyorum.Çünkü raslantı ,kader , tesadüf ...Yada ismine ne dersek ...Onların sayesinde ikimizin yolunu kesiştirdiği için..."
Bu sözü söyledikten sonra gözlerimden yaşlar istemsizce akmaya devam etti.
"Bana söylediği en son sözde bu oldu ve o günden sonra vefat etti.Bende onun bu anısını yaşatmak için bir çok yere bunu yazdırdım.Bak şu tabloya ..."diyerek işaret ettiği yere baktığımda bir resim olduğunu gördüm.Yatakta yatan bir kadın ve elini tutan bir adam.Altında bu yazı...
"Aldığın kutuda şu çiçeklerin vazosunun üzerinde.Daha bir çok yerde yazıyor.Bunu soran bir çok insan oldu ama ben kimseye bundan söz edemiyordum.Birbirini deli gibi seven iki insan beni çok iyi anlardı ki kimsede bu sevgiyi göremedim. Belki birileri yansıtamadı bu duyguyu bana ama sen bu dükkana gelen bir çok insandan farklısın.O yazıyı defalarca okurken ki bakışların bana gerçek sevgiyi gösterdi. O duyguyu senden aldım ve gerçek aşkı bildiğini düşünüyorum.Kime aşıksan çok şanslı bir çocuk. Umarım boyle güzel seven bir kızı asla üzmez."dedikten sonra yanaklarından yaşları tekrar silip gülumsedi.
"Başını şişirdim güzel kızım. "
"Olur mu öyle şey ...Ben çok üzgünüm.Başınız sağ olsun..Hem ben sizi çok sevdim Sami amca."
Bende yanaklarımdan süzülen yaşlari silip burnumu çektim.
Elimdeki kutunun üzerindeki yazı büyük bir anlam taşıyordu..
"Ben gitsem iyi olucak."dedikten sonra cüzdanımı çıkartıyordum ki amca engel oldu.
"Sakın...Bu benim sana hediyem olsun."
Amcaya olmaz bakışlarımı atarken ısrar edince bir sey diyemedim. Teşekkürleri sunup sohbet etmek için yanına uğramak adına söz verdikten sonra kutuyla oradan ayrıldım.
Bu hikayeyi duyduktan sonra Alp bu özel hediyeyi daha çok sevecekti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Dansı
Teen Fiction"Bir gün yine o uçurumun başına geldiğinde aklından geçen sadece ben olacağım.Beni düşünürken ayağın dolanacak ve tam düşeceğin sırada seni tutan da yine ben olacağım . Kalbinden geçen kişi seni kurtaran tek kişi olacak..."dedi Alp ardından da e...