13.Bölüm

49 4 0
                                    

Multimedya :Aras

Evden ne kadar hızlı çıkabiliyorsak öyle çıktığımızı hatırlıyorum.Abime ne olduğunu hızlıca özet geçip;  Erdem'i yok sayarak,  Alp'in  arabasına atlamıştım ve son süratle kullandığı  arabasıyla , 10 dakika bile sürmeden alevler içerisinde  yanan mekanın önüne gelmiştik.

Derin, Burak , Eliz ve Yağız kenardan  olanları  izlerken itfaiyeler çoktan söndürmeye başlamışlardı yangını.

Arabadan inip koşarak bizimkilerin yanına gittim.

"Geçmiş olsun Yağız bir şeyin  var mı?"diye sordum korkuyla.Her ne kadar iyi gözüküyor  olsada içeride  olabilirdi o anda.

"İçeride  değildim  bir şeyim  yok ama..."diyerek sustu.Alpte yanımıza geldiğinde "Geçmiş olsun ."diyerek sarıldı Yağız'a.

Alp , Yağızla Burak'ı kenara çekerken önce Eliz'e sonra Derin'e sarıldım.

"Kim haber verdi?"

"Abime bir mesaj geldi  bilinmeyen bir numaradan. Buranın resmi  vardı ve altında da bir dolu tehdit içerikli mesaj. "Sanırım  bunun altında bizi o gün mekanda tutan adamlar vardı.

Anlaşılan pekte güvende sayılmazdık hala.

"Neyse ki içeride değilmiş."

"Burada beklemeyelim  bence yapılcak pek bir şey yok baksanıza."diyerek Derin araya girdi.

Haklıydı burada durupta zaman öldürmeye gerek yoktu.Şimdi  Alp'in  ve Yağızın bu konu hakkında bir açıklama yapması şart olmuştu bize.Başımıza daha neler geleceğini bilmiyorduk.Kimlerden uzak durmamız gerektiğini öğrenmemiz gerekliydi.

Hepimiz kararlaşıp Yağızların evine geçtik.Derin ile ben bu kötü atmosferden uzaklaşmak için Eliz'i de alıp mutfağa geçtik.Eliz bize malzemelerin yerini gösterip abisinin yanına geçtiğinde Derin ile bir şeyler hazırlamaya koyulduk.

"Ne kadar kötü  şey varsa üst üste geliyor."diyerek Derin'e baktım.

"Başka ne oldu ki?"

"Amcam pek iyi değilmiş."

"Hadi yaa.Umarım bir şey olmaz."dedikten sonra önüne dönünce 'Umarım .'diyerek geçirdim içimden.

Sonuçta görüşmüyor olsak bile birine kötü bir şey olsun istemezdim.

Derin bir anda elindekileri bırakıp yanıma geldiği gibi sarıldı.O sıcacık sarılma içimi ısıtırken gözlerimin dolmasına neden olsa da ağlamamak için tuttum kendimi.

"Yaa kıyamam ben sana.Her şey hallolucak inan bana tamam mı?"dedi ayrılır ayrılmaz.

Gülümseyerek başımla onayladım onu ve kaldığımız yerden devam ettik işlerimize.Daha sonrada masayı hazırlayıp herkesi masaya davet ettik.

Bugün genel olarak herkesin üzerinde bir negatiflik vardı.Kimsenin konuşmaya hali yok , moraller düşük, yemekler bile tabaklarda öylece duruyordu sadece.

Sessiz duran bu ortamı ben bozmaya karar verdim.

"Biri bu olayların arkasında kimin olduğuna açıklık  getirecek mi artık."dedim ortaya doğru.

Kimseden ses çıkmayınca tekrar konuşma gereği gördüm.

"Içeride Yağızda olabilirdi ya da herhangi birimiz bir gün zararda görebiliriz. O adamlar kim bilmek istiyorum artık."

Alp ile Yağız arasında gözlerim gidip geliyordu ama ikiside sanki konuşmamaya programlı gibiydiler.Eliz desen abisine bir şey olabilme ihtimaliyle korkuyor gibiydi.

Sokak DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin