HATIRLA

468 42 137
                                    

     "Amca ver" dedim. Ses tonum bastırılmış şimşek çarpması. Amca, tombul pala bıyıklarıyla da efsaneydi. "Neyi ver?" dercesine yüzüme bakıyordu bön bön.

"Amca Chesterfield mentollü sigara alabilir miyim? Amca nedense bön bön bana bakmaya devam ediyordu. Bu kez söylediğim gayet doğal bir cümleydi, nereye çekti anlamaya çalışıyordum! 

 "Kızım burnun kanıyor, al şu peçeteyi" diyerek telaşla tutuşturdu elime peçeteyi. 

"Amann... amca ya bende bir şey oldu sandım." Kalbim yediği hançerden dolayı kalp kanaması geçiriyor işte. İçeriden dışarıya taştı hepsi bu. 

    "Amca no panik sakin ol" dedim gülerek. "Benim olur ara ara böyle burun kanamam. Sen şu sigarayı ver de kalbe duman şoku uygulayıp kalp kanamasını durdurayım, asıl canımı yakan o amca."  

   "Zıkkımın kökünü iç." Kaşlarını çattı bu defa amca. "Siz gençlerin derdi ne bilmiyorum en ufak bir dertte, sıkıntıda sigaraya sarılın hemen." Amca beni düşünüyor mu azarlıyor mu anlamadan kaşlarımı hafif yukarı kaldırdım ki bir şeyler sıradan olmaktan çıkıyordu. Amca hiç de sakin konuşmuyordu. Baya baya azarlayacak yer arıyordu. Zamanlaması çok kötüydü...


"Amca tamam zamane gençlerine girersek işin içinden çıkamayız bende bıktım bu zamane gençlerinden.

 Parka gidiyorum oturuyorum bir banka tartışan iki çift görüyorum. Hem de liseliler bunlar daha çocuk. Kız avazı çıktığı kadar bağırıyor oğlana, bu tweetini beğendiğin kız kim? Oğlan gayet sakin, geçen yıl aynı sınıftaydık ya hayatım leyla o. Sümüklü leyla. 

Kız, sümüklü leyla olmaktan çıktıysa senin için sıkıntı başlar benim için, demez mi? daha sonrasını da tahmin et işte kız tokadı basıp gitti. Yani amcacım teknoloji, siz amcalarımız ve teyzelerimiz sayesinde parklarda mutlu çift görmez olduk. 

Nerede o edepli gençler diye birbirini seven çiftleri gördüğünüzde kınamadan duramadınız ki amcacım. Tabi sizi de anlıyorum sizin zamanınızda açlık vardı, sefalet vardı, geçim sıkıntısı vardı sevgiye zamanınız kalmıyordu. 

Siz ya görücü usulü evlenip mutlu oluyordunuz (görücü usulü evlenip mutsuz olan insanlar hariç tabi :) ) ya da aşık olduğunuzda gizli saklı buluşup hasret gideriyordunuz. İmkanlar kısıtlıydı ama yaşayabildiniz en azından. Bak amcacım artık imkanlar var insanlar mutsuz. Bir sigarada şimdi ekstra içeceğim. Çok teşekkür ederim yani. Boşverin zamane gençlerini zaman ne olursa olsun her şey değiştiği için o kuşak çatışması hep olacak!"

    Amca: "Kızım sen ne içtin" demez mi bu kadar hayat dersinden sonra. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki. 

Daha fazla cümlelerimi heba edemezdim bu amca yüzünden. "Eyvallah" dedim biraz sert bir mizaçla. Yaşlı moruk. Pala bıyık. Sen ne anlarsın edebiyattan ya da ne bileyim hayat dersinden. 

Sigaramın parasını ödedim ve koşarcasına uzaklaştım oradan. Biraz daha kalırsam küfür edebilirdim. Küfür ve Arya Mira. Bu bir zamanlar imkansızdı ama şu anda ağzıma yakışırdı bence!     

    Dalgalar sahile daha hırçın vurmaya başlamıştı, saat kaçtı bilmiyorum ama Antalya'da dalgalar kışın akşam üzeri böyle hırçınlaşmaya başlardı. 

  Ne fark eder ki gece gündüz benim hayallerime, umutlarıma, yarınlarıma karanlığı bıraktı Talaz! Bu adam ne İstemişti benden ve hayallerimden. Talaz sadece ismi değil miydi? "Kasırga." Benim kasırgam... 

İnsanlar isimlerinin anlamını mı taşırlardı yoksa? Aldım elime sigara paketimi okudum yine paketteki sağlık yazısını sanki çok takacakmışım gibi. 

Komutana selam çakan asker misali çıkardım içinden bir tanesini, kırmızı dudaklarıma götürdüm birazdan oda faydalanacaktı rujumdan. Çakmağı yaklaştırdım yanmak için can atıyordu hem çakmak hem kalbim. Bende hem kalbime hem çakmağa verdim istediklerini. İkisini de yaktım... Bir insan sigarayı bile böyle tutkulu içerse, birine aşık olduğunda tabi ki sonu benim gibi olurdu. Düşündüm yaşadıklarımı. Çok masum sevmişti gönlüm. Nerede hata yapmıştım?


Gece aç kalır ya gündüze,

Bende kokuna öyle hasretim,

Bekliyorum doğmanı kalbimin doğusundan,

Güneş gibi olsun bu aşk,

Batışının bir sebebi,

Yeniden doğmak için sana,

Can atışının bir bahanesi olsun. 


Arkadaşlar merhaba,

İkinci bölümde şiirde var :) Aslında ben on dört yaşından beri şiir yazıyorum. Sevdiğim ve yazdığım romana uykun olanları da sizlerle paylaşacağım.

Umarım beğenmişsinizdir :) Teşekkür ediyorum herkese. 

Arkadaşlar okuyorsunuz ama yorumlarınızı da bekliyorum. Nasıl gittiğini anlamış olurum duygularınızı hissetmiş olurum yorum yaparsanız okuduktan sonra sevinirim. :)

Diğer bölümde görüşmek üzere dikkat edin kendinize...

DEVAMI YAKINDA...



KASIRGA AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin