7~ SUYUN AZİZLİĞİ

27 3 0
                                    

Şaşkınlıkla Pars'a baktım telefonumu, elinden aldıktan sonra "Heyy, özel hayat sınırı diye bir şey var" dedim.

Ben telefonumu sağlam bir yere bıraktığımda, konuşmaya başladı.

"Sınır mı göremiyorum?" Ona tehlikeli bir bakışlar atarken "fosforlu kalem çıkarıp çizmek mi gerekiyor. Hem gözlüklü olan benim sana ne oluyor?" Dedim.

Gülümseyerek "yaşlılık sanırım" dediğinde kaşlarım istemsizce kalktı.

"Aynı yaşta değil miyiz?"

Yanağımdan küçük bir makas aldıktan sonra "Yine de ben senin büyüğünüm" dedi.

"Sen kendi hayal dünyanda yaşa" Diyerek konuyu kapattım. Dışarıyı izlerken, aklıma gelen soruyu ona sordum.

"Kütüphane konusunu ne yapacağız?" Sırıtarak bana baktı.

"Ben sana adresi mesaj atarım. Muhtemelen biliyorsundur" başımı salladım ve yolu izleme görevime geri döndüm.

Muhtemelen bildiğim bir kütüphaneyse önümüzde, buradaki tüm kutupahelerden biri olabilirdi.

Çünkü,  burada gitmediğim bir kütüphane olduğunu bilmiyorum.

Bu seferde o bana soru sordu "Parkın oraya gitmeyi unutma" dediği zaman gözlerim dudağına kaydı. Ben ona bakmayı unutmuştum.

Yani yaraya fesat anlamayın. Yoksa neden dudaklarına bakayım OSJSOSKXK

GÜLDÜRMEYİN BENİİ

Benim geçen sefer verdiğim yara bandını görmemle,  ilk baştaki şaşkınlık sonradan kızgınlığa dönüştü.

"pisss misin! Yara bandı kıtlığımı çekiyorsun? Salak"
cebimden yeni bir yara bandı çıkardım.

Eskisini alıp cebime koyduktan sonra biraz yaklaşıp yenisi dudağının köşesine yapıştırdım, Pars bana iyicene yaklaşıp çok sessiz bir sekilde konuştu.

"Arkadaki amca ve yaşlı teyzeler dedikodu konusu bulmuş oluyorlar. Bence biraz daha yaklaş"

omzuna hafifçe vurup geri çekildim.

"Seni bilmiyorum ama ben dedikodu konusu olmak istemiyorum"

Bunu dememe rağmen dediği teyzeler ve amca gerçekten dediği gibi vardı, bize kınayan bakışlar atıyor o sırada da, muhtemelen dedikodu konusu olan bizi atıp tutuyorlardı.

Ikimizde sırıtarak birbirimize baktık ve birlikte dolmuştan indik.

Ben okula giderken,

"sen bu okulda mı okuyorsun?"

Kafamı onaylar bir biçimde salladım.

Elleriyle geçmem için yol gösterirken ve ben ona, o da bana görüşürüz dedikten sonra sonunda okula girdim.

Okula girmemle karşıma çıkan bir adet Yaren ve 3'lu klonlarıyla karşılaştım.

Bunlar kim mi?

Okulumuzda olmayan bir yasa çıkarmış kişiler, bana sıranın geleceğini elbette biliyordum.

Onun yasasına göre inek öğrenciler yani biz zekiler, her zaman dışlanmalı ve eziyet görmeliydi.

Yaren ve arkasındaki gereksizlerin, bize olan bu kininin nedenini anlayabilen bir zeki çıkmadı daha buna en de dahilim. 

Yaren elindeki kitapları bana uzatıp "bunları çözmen gerekiyor" dedi.

Baygın bir şekilde baktım ve "Neden?" Diye mırıldandım.
"Müdür ceza verdi"
Onu umursamadan ilerlerken kolumu tuttu ve durmamı sağladı.

Sanalda DAHA İYİ♡○♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin