6~ ALLAH KATI ÖNEMLİ TABİİ

37 3 0
                                    

Hatırlatma Paketi-

Gülümsedi ve elimi tuttu "Bir yere gidelim mi?" Tamam da bu kadarı fazla, kimse benim elimi sebepsizce tutamaz. Bu da saçma takıntılarımdan biriydi ama neden bilmiyorum ki, bu beni rahatsız etmemiş aksine hoşuma gitmişti.

Elimden tüm vücuduma bir elektrik dalgası yayılırken nedensizce gülümsedim. 

Yeni Bölüm

Birlikte o gün geldiğimiz parka gelmiştik, salıncaklara geçtik ve sallanmaya başladım. Konuşması için ona zaman vermeye karar verdim, kendi istediği zaman anlatabilir sonuçta,

söze başlayacağını anladığım sırada durup ona döndüm.

"Sallanmaya devam et, böylesi benim için daha iyi" dedi başımı sallayıp sallanmaya devam ettim.

"Ayla... Ben... Ben aslında şey yani kütüphane de çalışmaya başladım ve bir kişiye ihtiyaç var. Sende gelmek yani-"
Gözlerimi devirerek ona döndüm.

"Bunu mesaj olarak da atabilirdin Pars, uykudan yeni uyandım. Bence benden uzak dur." Popomu salıncaktan kaldırıp, yürümeye başladım.

Her şey yetmiyormuş gibi üstüne bir de gök guruldediginde, sinir kat sayım ALLAH katına ulaştı.

Ona bağırma seçeneğini çin malı görmüş zengin bebesi gibi geçip, yoluma devam ederken peşimden gelmeye başladı. 

Sinirle ona döndüm "Burada seni öldürmeden önce, bencee git"
Gülümseyerek "ölümüm senin ellerinden olacak yani" sinirle önüme döndüğümde gelip kolunu bana attı.

Ona dönüp ne yapıyorsun bakışlarımı attım "Böyle daha iyi" dedi. Kolunun altından çıkıp yürümeye başladım yanıma geldiğinde montunun olmadığını fark ettim.

Montunu üstün zekasını kullanarak koluna almıştı.

"ALLAH AŞKINA montunu neden çıkardın?"

Gülümsedi ve "üşürsek birlikte üşüyelim" dedi.

Sen 'gerçek misin?' Gibi baktım. HAYIR etkilenmek anlamında değil.

Bu beyin yaşıyla, nasıl orta sona gelmiş?

Asıl soru

BU BEYİNLE NASIL BU YAŞA GELMİŞ?

Daha fazla bu tavrına dayanamadım.

"Iyi üşüyorsan üşü, sen bilirsin"

Umursamazca yürümeye devam ettim. Kafama sarılan montla olduğum yerde dururken, şirin bir sesle "şimdi daha iyi mi?" Dedi.

Ellerimi havaya kaldırıp "ALLAH'IM NEDEN hep böyle kişiler beni bulur? Bulmak zorundalar mı? Tamam bende bulunmaz hint kumaşı değilim ama niye yani"

Saçmaladığımı anladığım zaman kısa keserek susmayı seçtim.
Montunu kafamdan çekip ona uzattım. Daha çok onun, üstü yağmur sularına mağrur kalmıştı.

"Çok teşekkür ederim ama cidden-" derken ben daha sözümü bitirmeden bana sıkıca sarıldı. Eliyle başımı, boynuna koyarken, derin bir nefes aldım.

Sanalda DAHA İYİ♡○♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin