Bade ve Asaf için bu yepyeni bir sayfaydı. Hiç değilse Bade böyle düşünüyordu. Olanları unutup, geçmişe bir çizgi çekecekti. Asaf'la kurduğu hayallerini bir bir gerçekleştirecek ve onu yolundan döndürmeye çalışan insanlara karşı kulaklarını kapayacaktı.
Pekii bunca olan bitenin ardında Asaf ne düşünüyordu? O ne hissetmişti?Bade ne kadar acı çekiyor gibi görünse de en büyük sınavı Asaf vermişti. Bade'yi ilk gördüğü andan beri seviyordu. Bade'nin resimlerine aşık olmuştu o tanıdıkça kokusunu içine çektikçe daha bir sevmişti Bade'yi. Kocaman kocaman kollarıyla yuva olmuştu ona.
Asla Bade'nin onu bırakacağını düşünmezdi hem nasıl düşünsün ki çıkmaya başladıklarında daha yedi günlük çıkıyorken Bade'ye "bana yaşattığın yedi gün için teşekkür ederim ayrılalım" diye şaka yaptığında oysaki Bade ne çok ağlamıştı. Şakaya bile böylesine ağlayan bir kız nasıl olurdu da gerçekten ayrılırdı ondan.
Ayrılmasına onu bırakmasına eski sevgilisine geri dönmesine hatta Asaf'ın yazdığı onca mesaja cevap vermemesine ,Asaf'ı istememesine rağmen Asaf Bade'yi sevmekten hiç ama hiç vazgeçmedi. Gerçek aşk buydu çünkü. Ne kadar hata yaparsa yapsın Asaf'a göre o doğru insandı.
Asaf hergün ağlıyordu. Acısını başka türlü atamıyordu çünkü içinden. Ailesi de bunun farkındaydı annesi artık oğlunu ağlarken görmek istemiyordu. Sana kız mı yok oğlum üzme kendini bu kadar deyip acısını biraz olsun hafifletmeye çalışıyorlardı. Oysaki Asaf'ın verdiği cevap hep aynıydı. "O benim evleniceğim kızdı, ondan başkasını istemiyorum!"Asaf içinde hiç kolay olmuyordu tüm bunlara katlanmak onu öylece bırakıp çekip giden kızı koruyordu hala. Kimsenin ona laf söylemesine izin vermiyordu. Ne kadar büyük hatalar yapmış olursa olsun...
Bade onu çok üzmüşte olsa kendi içinde onu hep affediyordu. Ama içinde kalbinin bir köşesinde Bade'ye olan büyük kırgınlığı asla geçmeyecekti. Her ne yaparsa yapsın hiç bir şey bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Belki eskisine benzeyecekti. Ama asla eskisi gibi olmayacaktı.
Ne kadar Bade'ye kırılmış olursa olsun tekrar Bade'nin geldiğini görmek Asaf'a da çok iyi gelmişti. Şimdi önlerinde uzun ama çok meşakatli bir yol vardı...
Bir iki ay içerisinde Asaf ve Bade çok güzel bir ikili olmuşlardı. Artık ikisinin de sevgisi tamdı. Resmen birbirlerini tamamlıyorlardı. Tek sıkıntıları aralarındaki 40 cm'lik boy farkıydı neyse ki bu da onları çok tatlı gösteriyordu.
Her sabah servisten birbirlerini görüyorlar, her akşam Asaf Bade'nin evinin önüne gidiyor, hafta sonlarını yine hep birlikte geçiriyorlardı. Havalar da zaten çok fazla soğumamıştı Asaf'ların evinin yan tarafındaki okulun sahasında beraber basketbol oynuyorlardı. Bu geçen zamanda Bade Asaf'ın kız kardeşiyle daha bir samimi olmuştu. Berceste'nin Bade'nin servisine geçmesi daha sık birbirlerini görmelerini sağlamıştı.
Berceste ile olan samimiyeti her geçen gün daha da ilerliyordu. Asaf'la buluştuklarında arada bir kız kardeşi de geliyordu. Bade her teneffüs arkadaşlarıyla olmak yerine bazı teneffüsler Berceste'nin yanına gidiyordu bu sebeple Berceste'nin en yakın arkadaşı Serin ile de samimi olmuştu.
Asaf sayesinde güzel insanlar tanımıştı. Hayatı daha güzeldi artık eskisi gibi yalnız değildi. Çevresini iyice mutluluk sarmıştı Bade bile Asaf'ın ona bu kadar iyi gelebileceğini bilmiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumun Kenarı
ChickLitUçurumun kenarındayken sizi tutup çeken , gün gelip sizi o uçurumdan aşağı itti mi ? (Kitabın içinde yaşanan hikaye tamamiyle gerçek bir hikayeden alıntıdır. Sadece isimler değiştirilmiştir. Keyifli okumalar dilerim)