Herşeyin geride kalmasını, acılarının son bulmasını, mutluluk dolu günlerin gelmesini ne çok isterdi Bade.
O sabah okula gitmeden Asaf'ın kız kardeşinden gelen bir mesajla uyandı. Sanırım en can acıtan mesajlardan biriydi.
Mesajda Bade'yi kısa zamanda çok sevdiğini fakat abisinin artık çok üzüldüğünü hergün ağladığı ve abisini bu kadar üzdüğü için Bade'ye çok sinirli olduğunu söylüyordu.
Bade kendini suçlayıp durdu bütün gün okulda Berceste'nin yüzüne bile bakamadı çünkü biliyordu ki kız çok haklıydı ve elinden hiç bir şey gelmiyordu.
Asaf'tan özür dilese tüm bu olanlar unutulacak mıydı?
Hahahaha. Tabiki HAYIR.
Küçükken bisikletten düşüp çenesini yardığı için dikiş atılan yarası gibi herşeyin izi kalıcaktı. Hiç bir şey bitti , geçti dediği an geçmeyecekti. Bu ona en çok acı veren şeydi...Cenazenin üzerinden bir hafta geçmişti o günden sonra Asaf'la hiç konuşmadılar. Bade okuldan çıktı ve eve gitti. Akşam üstü matematik dersine gitmek için hazırlanıyordu. Kırmızı taytını siyah sweatshirtünü giydi. Siyah beyazlı boğazlı ayakkabılarını giymişti altına da.
Çantasını aldı ve evden çıktı.
Sokağın köşesine geldiğinde Asaf'la karşılaştı Asaf hala her akşam 6'da Bade'lerin evinin önüne geliyordu. Bade bu sefer Asaf'ı görünce yanına gitti çünkü Asaf'ın evin önünde öylece oturmasını istemiyordu.
Beraber yürüyelim mi ? Bende derse gidiyorum dedi Bade. Bu durum Asaf'ın hoşuna gitmişti. Bade'ye ayakkabılarının çok güzel olduğunu söyledi bütün yol boyunca tek konuştukları buydu. Derse gelince vedalaştılar. Sonra Bade Asaf'a sarıldı ve eşlik ettiği için teşekkür etti.
Uzun zaman sonra ilk defa görüşmüşler, konuşmuşlar hatta beraber yürümüşlerdi. Bade duygularına hakim olamıyordu. Ne kadar zorlanıcağını bilsede engel olamıyordu kendine Asaf'la beraber olmak istiyordu. Kendisine bile itiraf edemese de Asaf'ı seviyordu... Çok seviyordu...
Aradan üç gün geçtikten sonra nihayet hafta sonu gelmişti. Bade bu sefer dayanamayacağını farketti telefonu eline aldı ve Asaf'a mesaj attı. Sanki Asaf'da bunu bekliyordu. Napıyosun demişti Asaf'a . Asaf'ta kız kardeşiyle evde oturduklarını söyledi. Tamam ozaman hiç bir yere ayrılma evden dedi Asaf'a.
Hemen üzerini giyindi. Dışarıda hafif bir yağmur çiseliyordu. Bade evden çıktı ve Asaf'lara gitti. Zillerine bastı. Asaf kapıyı açmıştı sanki ikiside aylardır bu anı bekliyordu. Bade Asaf'ın boynuna sarıldı . Asaf'da sıkı sıkı sarıldı Bade'nin beline...
"-Bidaha asla ama asla gitme Bade. Bir kere daha gidişini kaldıramam dedi. "
Bade Asaf'ın gözlerinin tam içine baktı hiç bir zaman gözlerine öyle bakmaya cesaret edememişti hep aşık olurum diye korkmuştu. Gözleri o kadar güzeldiki...
"- Seni asla bırakmam Asaf her şey işte şimdi başlıyor. " dedi
İşte şimdi başlıyordu Asaf ve Bade'nin aşk hikayesi.
"-Gönlüme de hayatıma da tekrar hoşgeldin Bade sensiz nefes almak imkansızdı..."
Beraber harika bir gün geçirdiler. Bade Asaf'a herşeyi anlatma fırsatı bulmuştu. Ve ilk defa Asaf'ın odasındaydı Bade...
Kameralı görüştüklerinde hep görürdü bu odayı ama canlı görmek daha bir güzeldi. Tüm oda Asaf kokuyordu. İlk defa yan yana Asaf'ın yatagında yattılar. Bade başını ilk defa Asaf'ın göğsüne koydu. Bu his tarifsizdi...Asaf uzun uzun Bade'nin saçlarıyla oynadı. Hatta bir sürü resim çekindiler. Asaf da Bade de ilk defa günler sonra bu kadar içten gülüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumun Kenarı
Literatura KobiecaUçurumun kenarındayken sizi tutup çeken , gün gelip sizi o uçurumdan aşağı itti mi ? (Kitabın içinde yaşanan hikaye tamamiyle gerçek bir hikayeden alıntıdır. Sadece isimler değiştirilmiştir. Keyifli okumalar dilerim)