3.Bölüm

56 6 2
                                    

Sessizlik yerini korkuya bıraktı.  Savas işaret parmağını dudağına götürerek "ssstt" dedi. Korkuyordum . Her seferinde korktuğumdan daha fazla.. Kulübenin üst katında öylece kala kalmıştık. "O kişiler"tek tek kapıdan giriyorlardı. Ve gittikçe yaklaşıyorlardı bize. Bir dakika. O kişiler?  Kimdi onlar? Savaş biliyordu ama saklıyordu..

Ayak sesleri yaklaştıkça bizdeki telaş atıyordu. Elbet bir başka kapısı daha vardı buranın. Çıkaracağımız en küçük ses yerimizi belli edecekti. Bu yüzden tüm adımlarımız parmak ucunda ve temkinliydi.  "Iste" dedi Savaş. Beraberinde yüzünde güzel bir tebessüm belirdi. Gamzeleri bana gülüyordu sanki.. "Işte, kurtuluşumuzu bulduk!"

Sevinçle kapıya doğru ilerledik. Bir iki kolacan etmeyle yavas yavas merdivenlerden inmeye başladık.  Parmaklarınız hala havadaydı elbette..

Sonunda kulübeden kurtulduk. Bir kaç metre ilerideki bir ağacın altında saklanıp içeriyi izlemeye başladık. 

Inanılır gibi değil!  Onlarca takım elbiseli, silahlı adam. Adam? Ajan demek daha mantıklıydı.  Kendimi Hollywood'un FBI filmlerinin içinde buldum sanki. Kötü adamlar... Devasa kurgu... Gizemli yol arkadaşı... Korku dolu ahşap kulübe.. Eksik olan tek şey "Kurban"!

Saatler geçti.  Biz hala o adamların gitmelerini bekliyorduk. Bir hayli susamış bedenim, açlıkla da oldukça harap olmuştu.

Ve sonunda!. Yavaş yavaş arabalarına dönüyorlardı. Tabii, hırs dolu gözlerini ormana çevirmeyi de ihmal etmiyorlardı. Içlerinden biri bizim ağacın oradan gözünü alamıyordu. Onu şüphelendiren bir şeyler vardı sanırım. 

Tam biize doğru yaklaşmaya başlamısken arkadan patronu olduğynu tahmin ettiğim adam;

"Temiz, gidebiliriz." dedi. Bir tek lafı ve kızgın yüz ifadesi, hepsini arabalarına sokmaya yetmişti.

Uzun süre arkalarından baktım.  Hepsi gidene kadar inceledim. Tüm arabaların arka plakasında bulunan "V" işareti dikkatimi çekmişti.  Şirketin bir simgesiydi sanırım.  Ve ya örgütün... Her neyse. Onlar gider gitmez Savaş'ı soru yağmuruna tuttum adeta.

"Onlar kimdi?, Annem ve babamla ilişkileri ne? Seni nerden tanıyorlar?"

Tek bir cevap verdi namıdeğer 'gizemli yol arkadaşım. '

-"Ben sadece seni kurtarmaya çalışıyorum.  Sen de kurtulmak istiyorsan defteri bul! "

Yine istediğim cevabı alamamıştım. 

Kulübeye doğru yürümeye başladı Savaş. Daha doğrusu,  kaçtı!  Bense sabahtan beri aç ve susuz olmanın verdiği bitkinlikle biraz uzandım.

Hava kararmaya başlayınca içeri girmeye karar verdim. Ağacın dalına astığım çantamı sırtlayarak tam kulübeye gidecektim ki yerde bir cüzdan olduğunu farkettim. Siyah, ağır bir cüzdan.

Bir kimlik vardır, sahibini bulurum umuduyla içini açtım. Tahmin ettiğim gibi cüzdan Savaş'ındı. 3-4 sene önce çektirdiği kimlik resmi oldukça komikti. Degişmeyen tek şey sol yanağındaki derin gamzesiydi.

Bir dakika? Kimliğin sağ alt köşesinde bir mühür gördüm. Oldukça küçük ama belirliydi. Her şeyi belirsizliğe sürükleyen bir belirlilik daha..!

"V"

Kaybolmuş AnılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin