PAZARTESİ
Şu pazartesi mi ne boksa ha işte ondan nefret ediyorum. Abi hafta sonunda topladığım morali enerjiyi ve mutluluğu "dersle" takas ediyo gibiyim.
Neyse alarmın sesisyle uyandım. Uyandığım anda ilk aklıma gelen şey kabarık ve kıvırcık-dalgalı saçlarımı sevmeme rağmen onları yolmak istediğim oldu. Her sabah özellikle pazartesi inadına daha çok kabarıyo ve bonuslaşıyolar. En büyülü kelime benim için şuan "ve Tanrı saçdüzleştiricisini yarattı" olurdu.
Saçımı düzleştirmeyi bırak hala yatakta büzük birşekilde yastığıma sarılmış yatıyorum. Yorganı öyle bir sarmışımki dürüm gibiyim.
Yorganı çıkardığım anda totoma ani bir donma etkisi geldi ve yorganı tekrar kendime sarıp dürüm oldum. "Bu ne lan! Kutupta mıyız?" dercesine yatağa gömüldüm. Telefonu yandaki masadan kulaklıklardan tutup kendime çekerken aralıktan aşağı kaydı. O an benim tipim sanki uçurumda en yakın arkadaşın düşüyor, sen tek elinden tutuyorsun ve onu kendine çekmeye çalışıyorsun gibiydi. Zaten telefonda yakın arkadaşlarım içerisinde.
Ani bir besmeleyle işi bitirdim ve telefonu kulaklıklarından yatağa atıp kurtardım.
Hızlı aramadan Işıl'ı aradım
Ben:Alo! Işıl buluşuyo muyuz okula gitmeden önce
Işıl:Saat daha 6 lan! Git zıbar! Okulda varya belanı senin!
Ve telefon kapandı. En yakın arkadaş olduğumuzu hiç çaktırmıyoruz...
Aniden yataktan fırladım ve şu salak okul kıyafetlerini giydim. Abi bütün liseler serbest kıyafetle gidiyo biz hala üniforma. Tamam hani etekli falan olur üniformada, ulan neden bizimki pantalon! Hani güzel bi pantolon olur anlarım, lan bizimki erkeklerle aynı! Bi gün Mert bana Ramazan abi derse şaşırmam! Ha Mert kim mi? Çok yakın bir arkadaş diyelim;)
Giyindim, saçımı düzleştirdim ve yemek yedim. İşte hazırdım! Tam dişlerimi fırçalamak için fırçayı elime alıcakken telefona mesaj geldi
"Mert:Hadi uyuşuk seni bekliyorum"
Birden o kadar sevindimki mal mal güldüm böğürdüm falan. Turabi'nin yemek oyununu kazanma sevincini yaşadım öyle diyim. İlk defa Mertle başbaşa okula gidicektik. Genelde Işıl olur.Hemen dişlerimi fırçaladım ve saçımı düzeltip çantamı aldığım gibi fırladım. Mert kapıda beni bekliyodu. Gözünde yuvarlak siyah gözlükleri kısa kollu beyaz tişörtü siyah pantolonu ve benimkiyke aynı converse ayakkabıları vardı yani siyah. Her zamanki gibi bisikletle gelmişti. Minibüs yerine bisikletle okula gitmeyi daha çok seviyo ve bu bana spor yapma fırsatı tanıyo.
Mert:Sonunda geldin! Dedi gülümseyerek
Ben:Sanada günaydın! Diye cevap verdim
Mert:Ukala! Dedi ve sırıttı
Ben:Kim acaba? Diyip bisikletime atladım. Bisikleti sürerken söze devam ettim
Ben:Neden serbest giyindin?
Mert:Seçmeli sanat dersi için
Ben:Sanşlı piç. Dedim ve birbirimize gülümsedik
Ve bilin bakalım tam o en mutlu anlarımdan birinde kimi gördüm!!~LÜTFEN YORUMLARINIZI YAZIN~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Me
ChickLitLise 3'e giden bir arkadaş grubunun yaşadıkları aşk,nefret,sevinç,üzüntü duyguları ve her gencin yaşadığı şeyleri bide Sinem'den dinleyin