Sabah uyandığımda telefonum ful mesajla dolmuştu. Abi hangi şahıs tüm gece bi saniye uyumadan grup konuşmasında konuşur? Tabiki Ceren ve Defne! Abi 850 tane mesajı ne ara attınız! "Neyse" dedim kendi kendime ve kalkıp giyindim. Aynaya baktım ve bundan sonra herşeye pozitif bakmak adına söz verdim. Bu sabah herkesle barışıcak en azından barışmaya çalışıcaktım.
Evden çıktım. Biraz yürüdükten sonra telefonumu evde unuttuğumu fark edip eve geri döndüm. Kapıyı sessizce anahtarla açtım. Eve girdiğimi annem ve babam fark etmemişlerki bağırışıyolardı. Yavaşça odanın aralığından onları dinledim.
Annem:Saçmalama! Bizi bırakıp gider!
Babam:Tatlım artık oda öğrenmeyi hak ediyo.
Annem:Ama bizi bırakabilme hakkı olduğunu biliyosun! Ve onun ne kadar asi olduğunuda!
Annem ağlıyodu. Tam içeri giricekken babam söze atıldı
Babam:Evlatlık olması bizi terk ediceği anlamına gelmez!
Anahtarlar elimden kayıp yere düştü. Gözlerim dolmuştu.
Ben:A-anne?
Annem:Canım s-sen duydun mu?
Ben:Şa-şaka dimi bu?
Babam:Tatlım bak bu kolay alışılıcak bişey değil ama-
Sözünü kestim
Ben:Bana yalan mı söylediniz? H-hemde tam 18 yıl? Hızlıca telefonumu alıp evden koşarak çıktım. Taksiye atladım ve Duygunun evini tarif ettim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyodum. Taksiden indim ve Duyguların zilini çaldım. Duygu kapıyı açtığı an ona sarıldım ve ağladım. Oda bana sarıldı. Arkadaşlar küs bile olsa kötü anlarında birbirlerine destek olurlar.
Ona durumu anlattım ve tabi oda çok şaşırdı. Biz o arada barıştık ve benim o "kardeş" dediğim çocuğun aslında başka kızlarla konuştuğunu öğrendim. Hemde Arda bunu bayadır yapıyomuş. Duyguyla çıkarken bile. Duyguya ondan daha iyi birisini hak ettiğini söyledim. Ardından Ceren ve Defneyle buluştum ve konuştum. En son gerçek ailemi bulma kararı aldım ve onlarda yardım ediceklerine söz verdiler. Sonra Arda beni aradı
Arda:SİNEM NERDESİN SEN!! KIZIM ANNEN VE BABAN ÇOK MERAK ETTİ!
Telefonu yüzüne kapattım. Onunla konuşmak bile istemiyodum. Kızlarla direk nüfus müdürlüğüne gittik. Annem Türkiyede yaşıyomuş ama babamın nüfusu çıkmadı. Bende annemin adresini aldım. O Antalyada yaşıyodu. Direk bilet almaya gittilk. Otobüs bileti alırken Ceren ve Defnede benimle gelmek istedi ama tabi ben izin vermedim. Yolculuğum akşama olucaktı ve benim daha 5 saatim vardı. Bu arada bende Mertle vedalaşmak için okula gittim. Onu gördüğüm anda direk sarıldım. Onada olanları anlattım. Gözleri dolmuştu ve omzuma iki damla yaş düştü.http://37.media.tumblr.com/edd24cb87baf0723193db6bf4e8005e0/tumblr_n3omq8EehR1sksxpmo1_500.gif
Bana döndü.
Mert:Sinem ben o gün sinirlendiğim için sana o gece öyle dedim.
Ben:Sorun değil... Geçmişte kaldı
Mert:Ben sana aslında...
Bana yaklaştı. Burnu burnuma değiyo ve beni belimden tutuyodu. Kalbim o kadar hızlı atıyoduki. Tam dudaklarımız birbirine değicekken. Doruk Merti yere itti ve üstüne çıkıp dövmeye başladı. Ne yapıcakğımı bilmiyodum. Mertin burnu kanadı bi yandan Doruk "Bu kıza dokunmicaksın!" Diye bağırıyodu. Ben koşup müdürü çağırdım. Mert revire Dorukta müdürün odasına gitti. Bende artık otobüse gitmeliydim. Yolda giderken aklımda deli sorular vardı. "Acaba nasıl bir evde oturuyo? Güzel bi kadın mı? Neden babamın nüfusu çıkmamıştı? Acaba oda benim gibi şarkı söylemeyi ve ensturman çalmayı seviyo muydu?" falan filan. Otobüse doğru yürüdüm ve son kez beni vedalamaya gelen bizim kızlara sarıldım. Sıksık gelmeye çalışıcağıma söz verdim. Otobüse bindim ve kulaklıkları talktım. O arada uyuya kalmışım ki sabah gözlerimi açtığımda Antalyadaydım. Sırtımda sadece içinde telefonum, mayaj çantam, güneş gözlüğüm, tokalarım, cüzdanım ve adres olan kağıt vardı. O evden giderken eşyalarımı bile almadım. İstemedim de.... Artık yeni bir hayatım vardı. Bi taksiye atlayıp adresi söyledim. Küçük bi yerdi ve heryerde tek katlı küçük evler vardı. Sahilin kenarıydı. Taksiden indim. Evin önüne geldim. Derin bi nefes aldım. Heycandan gebericeeem ve işte o an! Zile bastım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Me
ChickLitLise 3'e giden bir arkadaş grubunun yaşadıkları aşk,nefret,sevinç,üzüntü duyguları ve her gencin yaşadığı şeyleri bide Sinem'den dinleyin