"Sana ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim, aşkım ." Parmaklarım Mila'nın elmacık kemiklerinde dolaşırken nefesimi yüzüne veriyorum . Halinden memnun keyifle gülümsüyor.
"Bunu günde en az 5 kez söylüyorsun Andrew ."
"Hoşuna gidiyor kabul et . "
"Evet ama , herkesin içinde söylemeni anlamıyorum."
"Umurumda mı sanıyorsun . Sen sadece benimsin Mila ve ben bunu her yerde herkese söylemek istiyorum . Sana olan aşkımı haykırmak istiyorum."
"Çok tatlısın . "
"Biliyorum . Ben de seni seviyorum , aşkım."
"Seni sevdiğimi söylememiştim ki ."
"Beni sevdiğini biliyorum ."
"Mağara adamısın Andrew."
"Seni seviyorum ."
"Peki başımın belası , bende seni seviyorum ve her zaman seveceğim. Şimdi oldu mu ?"
"Sence..?" Hınzır bakışlarım Mila'nın gözlerine kenetlendi . Baş parmağımı dolgun dudaklarından gezdirip keyifle gülümsüyorum."Tanrım , Andrew. Uslu dur artık . Düşünmen gereken sadece ben değilim . Biliyorsun ."
"Biliyorum . Dudaklarının ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim ?"
"Andrew . . ."Baş parmağımı Mila'nın dudaklarına bastırarak onu susturdum. Parmağımı usulca dudağında gezdirip parmaklarıma bulaşan çilekli ruju dudaklarıma götürerek usulca emdim. Gözlerim kapalı bir şekilde inledim. Bu ruja bayılıyordum. Bu dudakların tadına bayılıyordum.
"Dudaklarının çilek tadını çok seviyorum , aşkım ."
Islanmış olan dudaklarımı Mila'nın dudaklarına sürtüyorum ve üzerine eğilerek usulca üflüyorum . Nefesimi dudaklarında hisseden minik karım yerinde huzursuzca kıpırdanıyor . Dokunuşlarımdan tahrik olduğunu , bedeninin ızladığını hissedebiliyorum. Parmaklarımı boyun çukurunda gezdirip dudaklarımı kaşlarına sürtüyorum . Alnına sıcacık bir öpücük kondurup dudaklarımı boynuna yönlendiriyorum . Dudaklarımı boynundan çekmeden önce ıslak bir öpücük kondurup geceliğinin kuşağını zorluyorum .
"Seni istiyorum Mila. Her an , her saniye. Aklımdan çıkmıyorsun. Gözlerin , bakışların , öpüşlerin , sesin , güzelliğin , sıcaklığın , herşeyinle o kadar güzelsin ki bütün benliğim senin için varolmuş gibi . Kalbim yalnızca senin için atar olmuş gibi . Senin için yanıyorum , aşkım . Hem de hiç bitmeyecek bir ateşle kavruluyorum. Aşkından yanıyorum . "
"Andrew. " Mila, dudaklarını dudaklarıma yaklaştırarak usulca fısıldıyor . Fısıldamasını bile seviyorum . İçimde patlayacak bir enerji oluşmasına sebep oluyor .
"Bende aynı şeyleri hissediyorum , aşkım . Senin için yanıp tutuşuyorum. Sensiz bir an bile geçirmek istemiyorum. Hep yanımda ol istiyorum . "
"Mila ... Öyle sıcaksın ki .." Ağzımdan çıkan son sözleri Mila'nın yüzüne doğru söylüyorum. Ve üzerindeki geceliği sıyırıp bedenini gözlerimle buluşturuyorum . Pürüzsüz teninin tadını çıkarıyorum. Parmaklarımı göbeğine yaklaştırıp usulca okşuyorum . Ona aşıktım ve onsuz bir hayat düşünemiyordum .
Bakışlarımı dolgun dudaklarına indirerek küçük bir öpücük konduruyorum. Parmaklarımı sertleşen göğüslerine götürüp usulca avucuma alıyorum . Hafifçe sıkmaya başladığımda altımdaki beden kasılıyor ve inleyen sesi kulaklarıma çarpıyor . Keyifle gülümsüyorum. Mila, ateş gibi cayır cayır yanan bedenini bedenime sürtüyor ve beni kendine bastırıyor . Gözleri kapalı bir şekilde dudaklarını ısırdıyor ve çarşafı sıkan parmakları daha çok baştan çıkmama sebep oluyor.
Parmaklarım bacaklarına yöneldiğinde derin bir iç çekiş kulaklarımı dolduruyor . Tüy gibi hafif dokunuşum ile Mila'nın bedeni geriliyor ve kollarını omuzlarıma dolayıp usulca adımı fısıldıyor . "Andrew..."
Mila'nın ağzından sihirli sözcükler döküldüğünde onun kıvama gelmiş olduğunu anlıyorum . Sarsılan bedeni kendini ele veriyor . Bedenimi bedenine yaslayıp dudaklarımı dudaklarına bastırıyorum . Usulca öpüyorum.Bebeğimize zarar vermekten kaçınarak ağırlığımı üzerine vermemeye çalışıyorum . Dudaklarım yavaşça bedeninde gezinirken kadınlığında son buluyor ve dilimi kadınlığına sürtüp tatlı işkenceme devam ediyorum .Adımı sayıklaması beni daha çok cezbediyordu ve ben kendimden geçecek gibi oluyordum . Dilim , dudaklarım nabız gibi hızla atan kadınlığında gezindikçe çığlıkları bütün odayı dolduruyordu .
Kadınlığından bal damlıyordu ve bunu tadıyor olmak benim için büyük bir zevkti. Sanki cennet ırmağından su içmişim gibi hissediyordum . Bedenini kavrayıp kalçalarını sıkıyorum . Ve bedenini daha çok kendime bastırıyorum .Karımı seviyorum. Tadını, kokusunu, çığlıklarını, tatlı inlemelerini seviyorum. Bedeninin kıvrımlarını , kasılmalarını seviyorum . Her şeyini seviyorum .
Saçlarının yatağın üzerinde dalgalanmasını , parmaklarının çarşafta bıraktığı izleri , yatakta kalan sevişmelerimizin izlerini seviyordum. Ter kokusu ile karışmış kadınsı kokusunu seviyordum. Terimin onun teriyle karışmasını seviyordum . Bütün odayı bizim aşk dolu sözlerimizin doldurmasını seviyordum.Vücudumda Mila'nın bıraktığı izleri seviyordum . Bedenimde onun kokusunu seviyordum . Onun saçlarımı çekiştirmesini , adımı haykırmasını seviyordum . Bana çilekli turta yapmasını seviyordum . Her gün eve dönmemi beklerken şarkı mırıldanmasını seviyordum. Ses tonundaki güzelliği , şefkati , kalbindeki iyiliği seviyordum . Onu kendisinin yapan her özelliğini seviyordum . Tanrı , bana bir melek bahşetmişti ve ben her gün bunun için Tanrı'ya şükrediyordum . Bir de küçük hediyesi için.
Mila'nın gün geçtikçe belli olmaya başlayan karnını usulca okşuyorum . Dudaklarımı karnına değdirerek usulca öpüyorum. Minik kızımın nefes alışlarını duyar gibiyim . Kulağımı karnına yaslayarak usulca dinliyorum . Bir yandan Mila'nın bacağını okşuyor bir yandan minik bebeğimizi seviyordum .Her gece ona masallar okuyor , uzun bir süre onun karnını okşuyordum . Bebeğimin beni hissetmesini istiyordum . Ben senin babanım demek istiyordum . Kalbi mutlulukla dolup taşarken bir kez daha yorgunluktan gözleri kapanmış minik karıma bakıyorum .Onu çok seviyordum ve hayatıma bir mucize gibi girmişti . Mila ve minik kızımız benim mucizelerimdi . Bazen Mila'yı minik kızları ile konuşurken yakalıyordu ve yüzündeki tebessümü saklayamıyordu.2 yıl önce başladığımız bu yolculukta , ruh eşimi bulmuştum ve ona sıkı sıkı sarılmıştım. Onu bırakmayacaktım ve son nefesimi verene kadar yanımda görmek istediğim tek kadın Mila olacaktı . Benim Mila'm . .
Gelecekte doğacak çocuklarımızın hayalini kurarken bir oğlan diye düşündüm. Annesine benzeyen bir oğlan çocuğu . Bu düşüncenin verdiği keyifle gülümsedim ve kendimi uyuyan karımın yanındaki boş yere bıraktım . Üzerimizi örterek Mila'nın alnına sıcak bir öpücük kondurdum.Yanına uzanarak ona sokuldum ve parmaklarımı parmaklarının arasından geçirip bedenini bedenime bastırdım. Bedenini göğsüme yaklaştırarak onun portakal kokan saçlarının kokusunu içime çektim. Mutluydum ... Hiç olmadığım kadar mutluydum ve yanımdaki mucizelere bir kez daha bakarak keyifle gülümsedim. Gözlerimi yavaşça uykuya teslim ederken düşlerimi gelecekte doğacak çocuklarımızın sesleri kapladı ve kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.
Bizi bekleyen bir gelecek vardı ve her şey çok güzel olacaktı...