| 2.BÖLÜM-İnci |

56 7 0
                                    

Multimedia:
Ali Koral


Ali kafedeydi.Önünde motoru vardı.Kapıdan içeriye girdiğimde cafenin kalabalık olduğunu farkettim.Ali garsonun olduğu yerde bekliyordu.

Beni kapıda görünce gülümseyerek yanıma geldi. "Buyurun hanımefendi ne rica etmiştiniz?"dedi sevecenlikle.Ben de"Ben bir Aliş almak istiyorum ama şekersiz olsun"dedim gülerekten.

O 32 dişini göstererekten gülmeye başladı.Ali gerçekten sempatik biriydi.Saçının üstünden bir tutam şakaklarına saç düşüyordu ve onu çok tatlı gösteriyordu.Sağolsun o da bana her konuda çok yardımcı
olmuş her daim de destek çıkmıştı.Ama Nilay'ın yerini pek tutamazdı.

*Nilay da benim dostum diyebileceğim kişilerdendi.Herşeyimi bilirdi.Ama şu sıralar çok yoğundu kendisi.İkimizde mimarlık okuyorduk.Aslında bana kalsa hiçbir şey okumaz evimde oturur her yere resimler çizerdim çünkü resim yapmak da benim en güzel ilgi odağımdı.Ama Nilaycığım sağolsun benim ellerimden tutup 'mimarlık okuyacağız' demişti.

Onun gözlerindeki ışığı görünce "Tamam len"dedim "okuyalım.."Biz bir olunca yapamayacağımız iş yoktur."dedim ve çizimlerin serüvenine katıldık.Baya zaman geçmiş..şimdi üniversite son sınıfız.Bir de şöyle elimizi ayağımızı tutacak yağuşuklu birilerini bulsak,çoluk çocuğumuza beşik tasarlasaydık.

Biz üniversiteyi Marmara Üniversite'sin de okuduk.Nilay erkek konusunda hep ön sırada bir liderdi.

Daha Üniversite yıllarına yeni başlamıştık.Tabi ilk günümüz çok heyecanlıyız falan.. Nilay bizim eve gelmiş.Güzelce süslenerek okula gittik.Daha kapıdan adımımızı atar atmaz Nilay'ın kadrajına biri yakalandı.Hemen kesti ve şak yapıştırdı.Tuttu kolumdan ben 'bunu istiyorum' hee zaten o pamuk şekerdi de hemen isteyince alınacak.Gözlerimi pelerterek baktım ona "Yuh kızım destur Bismillah erkek kıtlığımı çekiyoruz"dedim.Bana gülmeye başladı"Evet kızım bilmiyor musun küresel ısınma erkekleri de etkiliyor."dedi deli kız.İkimiz beraber kahkaha ataraktan girdik içeriye ve tabi oradan da birkaç ponçik arkadaş grubu edindik.Nilay da kendisine yakışıklı bir erkek edindi.Böylelikle olgunlaştık büyüdük.Ne de güzel günlerimiz oldu onunla.En kötü günlerimde bana destek olan can yoldaşımdı o.

Buna rağmen ben yine o dehşet dolu anları gözümün önünden silemiyordum.İnsanın beyni aklı çok değişik çalışıyordu.Bir bulmaca gibi.Çünkü beyin acıyı hissetmiyordu.O an her şeyi unutmuştum,denize yaklaştığımda anladım oranın deniz olduğunu..Huzur veremezdi artık deniz bana...

Ama huzur bulduğum kişiler iyiki varlardı.Belki de hayat insana birşeylerin farkına varabilelim diye hata yaptırıyordur.Bakalım karşımıza daha neler neler çıkacaktı.

Ali'ye tavşan dişlerimi göstererekten güldüm.Ali'nin kaşları havaya kalktı."Ne o Derin, başına nazar mı değdi o sargı da ne?"diye sordu. Ben de ona mecbur aynı bahaneyi söyleyecektim. Bu sırrı benden başka kimse bilmemeliydi. Biliyorum Ali en yakın arkadaşımdı ama 'babam katil!' demeye gururum izin vermiyordu.

Başımı kaşıdım ve Ali'ye denize hava almak için gittiğimi,sağlam basamayıp düştüğümü,başımı da çarptığını söyledim.Ali gözlerini daha da açarak "Kızım sen aşık mısın? nasıl koca denizin orda ayağın kayıyor da düşüyorsun?" diye sordu.Ben de manasızca gülümsedim."Olabilir şekerim belki de beni düştüğümde kurtaran delikanlı için kendimi feda etmiş olabilirim."dedim ve ardından küçük bir kahkaha attım.Ali;"Derin sen iyi değilsin gel oturalım şuraya sana bir şekerli Aliş ısmarlayalım tatlı tatlı konuşalım malum ben de tatlı olunca şekersiz içilmiyor"dedi ve yine espiri patlamadan duramadı deli oğlan.

Köşedeki mavi sandalyeye doğru yöneltti beni ve oraya oturduk.O da garsona kahvelerimizi söyledi.Artık biliyordu benim sade kahve içmediğimi. Onun için bana sütlü kahve kendine de şekersiz kahve aldı.Kahvesinden bir yudum alıp bana manasız gözlerle baktı sanki dilimin altında bişey arıyor gibi.Ben de gözlerimi kırpıştırarak ona kaşlarımı kaldırıp ne oldu neden öyle bakıyorsun dercesine "Nee!" diye haykırdım.

SONSUZ BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin