içimde sadece emekli mali müşavirlerin hissedebileceği cinsten bi' boşluk var.
ve hiç emekli mali müşavir tanımıyorum.tahammülüm kalmadı, bizzat kendime.
kendimi alıp karşıma, 'sen' diye hitap edebilsem mesela.
sen konuşmaya devam et, ben susayım biraz.
dostoyevski ruhani, tolstoy cismani konulu boktan muhabbetler edebilsem kendimle.
fonda 'dargın mıyız' çalıyor...
sonra ortalıkta olmadığım bi' yerlerde,
bi' sigara mesela.bırak...
çıkışı görmek istemiyorum, siktir et.
bu da benim arafım olsun.hem, kuşlar da mutluluktan uçmuyor zaten,
bırak o edebiyatı.
uçuyor da ondan işte.
duruyoruz biz de mesela.
insanlar gelip geçiyor hayatımızdan...
biz öylece duruyoruz, fena mı?
duruyoruz da ondan işte.
intihar gibi,
protesto gibi,
başkaldırı gibi,
duruyoruz...
hepinize yazıklar olsun gibi.şimdilerde suratıma resmettiğin bu anlamsız ciddiyet,
bu korkaklık,
bu sütten ağzım yandı bi' kere çaresizliği...zaten yalnızlığa olan sadakatin canımı sıkıyor.
dedim ya,
alışacak kadar da büyümedim...boşver...
uzun lafın kısası iki bira açar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zihnimdeki delik
Poetryboş duvara karşı sigara içer gibi ulan, en sıradan halimle. kusursuz bi' sessizlik; vazgeçtim... kaybettim...