Herkese merhaba :)Bizleri hayal dünyamda yeniden buluşturan bu romanımı,
destekleyen ve destekleyecek olan tüm okurlarıma şimdiden teşekkür ediyorum ♡♡♡Gizli okurlarımdan emeğe saygı için okuduğu bölümleri oylamalarını rica ediyorum.
Okuyan gözlerinize sağlık :)Keyifli okumalar ♡
~~~~~
Aynı konuları konuşmaktan sıkıldığı için akşam yemeklerinden kaçmayı tercih ediyordu. Varlıklı olup da mutsuz olan insanların filmlerden ibaret olduğuna inanarak büyümüştü. Her geçen yıl bir yaş daha büyüyor fakat hayattan beklentileri birer birer azalıyordu. Somut olan her şeye sahip olamayanlar maddi isteklere yönelirken, maddiyatın tavan yaptığı yerde asıl mutluluğun aslında bu olmadığını anlamak için henüz çok gençti. Ama anlamıştı.
"Yağmur hanım, yemek hazır."
"Bu gece kaçışım yok." diye söylenerek aşağı indi.
Masaya oturduğunda babasının yüz ifadesine bakarak gülümsedi.
"Komik olan ne kızım?"
"Varlıklı ailenin baba karakterinin yüz ifadesi de sadece filmlerden ibaret değil. Ona gülüyorum."
"Seni akşam yemeğinde görmeyeli kaç gün oldu? Nasıl karşılamamı bekliyordun?"
"Senfoni eşliğinde olmasa da bir tebessüme hayır demezdim."
Annesi, babasının elini tutarak sakinleşmesi için "lütfen" diyerek telkinledi.
Çatal bıçak seslerinin eşlik ettiği sessizliği annesi bozarak:
"Yağmur seninle konuşmak istediğimiz bir şey var."
"Bana yine o adamdan mı bahsedeceksiniz?"
"O adam dediğin evleneceğin kişi." diyerek yükseldi babası.
Sandalyesini geri itekleyerek aniden masadan kalktı.
"İstemediğimi kaç defa daha söyleyeceğim." dedi ve hızla odasına yöneldi.
Yatağına uzandı. Tavana yapıştırdığı yıldızları izlerken düşüncelere boğuldu.
"Ben aşık olmak istiyorum." dedi yanında uzanan çocukluğuna.
"Neden aşkın güzel bir şey olduğuna inanıyorsun?"
"Ah Küçüğüm! Aşk, tutanacak bir dal olacak bana."
"Ya fırtına çıkarsa?"
"Beraber savruluruz rüzgarın götürdüğü yere."
"İnsanlar aşık olmak istiyorlar. Aşık olduktan sonra saçlar beyazlıyor, dertler artıyor, ömür bitiyor. Sen savrulmamak için fırtınaya tutun, rüzgara tutun Büyüğüm."
Telefonu ısrarla çalıyordu. Uzandığı yatağından doğrularak telefona uzandı ve isteksizce açtı.:
"Efendim Melis?"
"Gelmiyor musun neredesin sen?"
"Siz gittiğiniz yeri bildirin ben toparlanınca gelirim."
"Yine evlilik meselesi mi açıldı?"
"Evet, aynı şeyler."
"Gökkuşağına canlı müziğe gideceğiz ama sen iyi değilsen daha sakin bir yere geçelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Esen Rüzgar
RomansaSevdiği kadının hafızasından başka bir adamla olan hatıralarını sildirmeyi düşünecek kadar deliydi Çınar'ın sevdası. Sevdiği adamdan para için vazgeçmek zorunda kalacak kadar çaresizdi Yağmur. Yıllar önce bir çarpışmayla tanıştıkları an, kader taraf...