Saçlarım benle bütün olamayı bırakmış hastanede benim kaldığım odanın yerinde cansız bir şekilde öylece duruyordu. Bunlara daha fazla bakamayacaktım. Arkamı dönüp süpürge almaya giderken kapıda bana bakan bir erkek çocuğuyla karşılaştım. Gözleri dolu doluydu. Benim gözlerim ise hem ağlamıştı hem de şu an şaşkındı. Çocuk ben daha bir şey demeden içeri girdi ve arkasından kapıyı yavaşça kapattı. Kafasında çok hoş siyah renk bi şapka, üstünde bol siyah bir hırka ve altında da yine aynı renkte bi pantolon vardı. Gözlerine daha yakından baktığımı fark edince irkildim. Burdan gözlerini görmek çok güzel olsada aniden içime kadar girmesi beni şaşırtmıştı. Ama hiç bişey demeden ona bakıyordum. Ne bekliyordum bilmiyorum ama kalbim acayip bi şekilde ağrıyordu. Bana dahada yaklaştı ve şaçlarımı daha yeni kestiğim aklıma gelince ellerimle hızlıca kafamı kapattım. O ise ellerimi kafamdan kaldırmaya başlamıştı. Sonra birden gözlerinden yaşlar dökülünce bende ağlamaya başladım. (Neydi bu bi ağlama günü filanmıydı da herkes ağlayıp duruyordu?) Ellerini kafamda gezdirmeye başlayınca tek yaptığım şaşkınca ona bakmaktı. Yine ellerimle kafamı kapatmaya çalışıyorken ellerimi geri itip kafasındaki şapkayı benim kafama geçirmeye başladı. Ben güçlükle ona baktığımda küçük çaplı bir şok yaşıyordum. Onunda saçları yoktu. Bana ilk önce ağlamaklı bir şekilde gülümseyip sonrada yüzünü döndü. Kapıya doğru giderken anca kendimi toparlaya bilmiştim. Son çabalarımla konuşmaya çalıştım."Senindemi hayallerin vardı?"