Seni seviyorum

2.2K 144 6
                                    


🎼*Nightcore- Demons

Bilincim yerine gelsin istememiştim. Uyansam da inatla gözlerimi açmamaya kararlıydım.Yatağın sağ tarafının çöktüğünü hissetmiştim.

Aklıma 'dün ne oldu?' sorusu düşmüştü.

Bu da demek oluyordu ki dün patron'un kollarında uyuyakaldığım için onun yatağında yatmıştım. Tabi ki de yanımdaki ağırlığın sebebi oydu bunu anlamak için dahi olmaya gerek kalmamıştı.

Ne kadar süre böyle durabileceğimi düşündüm ama bunun bir sonu vardı illa ki açacaktım gözümü ve o maskeli adamı görecektim.

Bu yüzden kendi içimde girdiğim savaşta sabırsız tarafım galip geldi ve gözlerimi açtım. Sağıma döndüm istemsizce.

Beni izliyordu ve yatakta olmamıza rağmen yüzündeki maskesini çıkarmamıştı.

Tuhaf adamdı doğrusu.

Yaşadıkları ve yaşattıkları zor şeylerdi. Dün ağlarken o kadar çok düşündüm ki düşünürken yanlışlıkla (!) onun neler hissettiğini de düşünmüştüm.

Aklım hala annesini babasını ve abisini o küçük yaşına rağmen öldürmesini almıyordu. Bundan da pişman olmaması ayrı bir muammaydı ancak bana olan duyguları çok yoğundu. Bu da ister istemez vicdanıma yansıyordu.

Ne olursa olsun beni seven birini kıramam aslında onun ki bir nevi sevmek değilde takıntı boyutundaydı.

Bu uğurda Ji Soo'yu (ilk öpücüğümü çalan kişi) bile öldürecekti, dolaylı yoldan da olsa o öldürmüş-

"Günaydın sevgilim"

Düşüncelerimi yarım bırakarak ona odaklanmaya çalıştım. Ama cidden şu maske beni çok rahatsız ediyordu.

"Yatağa bile maskeyle mi giriyorsun?"dedim daha fazla dayanamayarak.

'Maskemi çıkartmayı o kadar çok istiyorum ki.. Ama yapamam bunu henüz zamanı gelmedi."

O zaman ne zamandı acaba?

"Peki" demekle yetindim, fazla merak iyi değildir. Aslında öğrenmek istiyordum ama eminim ki bunun altından da bir şey çıkacak, bu yüzden elbet öğreneceğim deyip ona yöneldim.

"Saat kaç?"

Gözünü kırpmadan cevap verdi.

"Birazdan siren çalacak." Burada ki zaman kavramı bile farklıydı..

Okuduğum kitaplarda , izlediğim filmlerde sapık karakterler hep dikkatimi çekmiştir. Beni de o karakterler gibi seven birileri olsun isterdim.

Kısa bir süre önce de bunun nedenini çözmüştüm. Hep sevilmeyen biri olduğum için sevgi açlığı çekiyordum.

Ergenlik dönemlerimde de bu daha çok artmıştı ancak çok sevilmek, hiçte istenilecek bir şey değilmiş bunu gördüm.

Çünkü o salak kitaplarda bunun ne kadar yaraladığını, psikolojik olarak kırılmış hissettirdiğinden bahsetmiyorlardı.

Ayrıca patron'un işkence odası vardı. Kim bilir insanlara neler yapılıyordu orada..

Bazen aklımdan geçen düşünceler bile beni korkutuyordu. Buradayken diken üzerindeydim. Ya bu manyak beni de annesine yaptığı gibi öldürürse, sonuçta o annesini çok sevdiği için abisini öldürmemiş miydi?

Ya beni de saçma bir sebepten ötürü öldürürse? Bu olmayacak şey değil ki! Hadi ama patrondan bahsediyoruz dengesiz herifin tekiydi o.

"Günaydın öpücüğümü alabilir miyim?"

Coelum's Boss •[PCY & Oc]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin