Bir süre sonra polisler geldi kadın ile beraber durumu açıkladık. Daha sonra polislerden biri, bu tür rahatsızlığa maruz kaldığımız için özür diledi ve gereken cezayı en kısa sürede vereceklerini söyledikten sonra diğer polislere seslendi ve adamın kelepçelendiğini fark ettikten sonra da adamı alıp polis arabasına bindirip gittiler.
Polis arabası uzaklaşırken rahatlayarak derin bir nefes aldım ve kadına bakmak üzere arkamı döndüm.
Kadın beklemediğim kadar yakınımdaydı ve bunu beklemediğimden atmak üzere olduğum çığlığa zar zor hakim oldum ve bir adım geri gidip kadına baktım.
"Her şey için teşekkür ederim. Tanrı sizi korusun."
"Rica ederim Bayan --" Kadın sözümü kesti.
"Bayan White."
"Rica ederim Bayan White."
Kadın gülümsedi ve arkasını dönüp birkaç adım attıktan sonra arkasını dönüp yanıma geldi tekrar.
"Bayım, size bir şey soracağım."
"Tabii, Bayan White."
"Bayım, çevredeki diğer insanlar benim yardım çığlıklarımı duymazlıktan gelirken neden siz de onlar gibi yapmadınız? Neden diğerleri gibi siz de beni görmezden gelmediniz?"
Gülümsedim. "Çünkü Bayan White, ben 'diğerleri' gibi değilim. Ben onlar gibi es geçemem bu ve bu tür durumları. Ben onlar gibi olmadım ve olmam da."
Kadın duyduklarından memnun olmuş olacak ki tekrar gülümsedi.
Kadın arkasını döndü ve daha bir adım atmıştı ki geri arkasını döndü. Mahcupca baktı.
"Ah! Bayım sizin isminizi öğrenebilir miyim?"
"İsmimin bir önemi yok, Bayan."
Kadın başını kaldırdı ve saçlarını hafifçe savurduktan sonra bana baktı, sanki bu hakeretini yaparken içindeki genç ve güzel hanımı gördüm.
"O halde ben size 'İsimsiz Kahraman' diyeceğim."
İçtenlikle gülümsedim. Gereksizdi ama hoşuma da gitmişti.
"Bana uyar hanımefendi."
Kadın da gülümsedi. "Bayım size son bir şey daha sorabilir miyim?"
Artık bu şeyler canımı sıkmaya başlamıştı. Kadın resmen hayranım olmuştu. Hem de sadece normal bir vatandaş gibi davrandım diye. Tanrım! Bu insanlık ne hale geldi?! Ne oldu da normal davranınca hayran olunacak biri haline geldim? Neden normal davrananlara bu kadar hayran olunuyor?
"Sorabilirsiniz."
"Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?"
"Fotoğraf çekilmek mi?"
"Evet. Siz isterseniz."
Omuz silktim ve başımla sorusunu yanıtladım kadının. Kadın heyecanla el çırptı ve çantasından telefonu çıkardı.
Bir anda önüme geçip arkasını döndü ve telefonunun ön kamerasını açıp fotoğrafımızı çekti.
Çektiği fotoğrafa bakıp memnuniyetle gülümsedikten sonra arkasını döndü.
"Teşekkür ederim, bayım."
Teşekkürünü duymazlıktan geldim.
"İyi günler, Bayan White."
"Size de iyi günler."
Kadından uzaklaştım ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
Kapşonumu başıma geçirdikten sonra ellerimi pantolonumun cebine soktum ve ıslık çalarak yürümeye devam ettim.
Kadından 6-7 metre kadar uzaklaştıktan sonra cebimden İPhone'umu ve İPhone kulaklığımı çıkardım. O sırada duyduğum sesle arkamı döndüm.
"Tanrı sizi korusun, İsimsiz Kahraman!"
Sesin geldiği yöne baktığımda Bayan White'ı gördüm. Bayan White, az önce ondan uzaklaştığım yerde bana bakıyordu.
İstemsizce yüzümde bir gülümseme belirdi. Başımı yavaşça iki yana salladım ve arkamı dönüp, yürümeye devam ederken kulaklığımı telefonuma taktım ve en son dinlediğim müziği başa alıp, kulaklığımı kulağıma taktım.
Stüdyoya gidiyordum. Biliyordum çok geç kalmıştım.
Ve bu süreyi bilmek istemediğimden saate bakmıyordum zaten.
Ben burada bir kadına yardım ettim, onun eşyalarını kaptırmamasını sağladım, kadının hayranlığını kazandım ve adaleti sağladım. Daha çekimleri bitmeyen bir film kimin umurunda?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dylan O'Brien'a Gelen "Bir Bilinmeyen Mesaj"
Fanfiction"Ben bu kıza neden bu kadar çok takıldım ki? Bu kızın diğerlerinden ne farkı var." diye düşünmeden edemedim. Hayatımı değiştirenim... ~o'brien~ serisi ilk kitabıdır. °Not; Bu kitap, kurgusu Dylan O'Brien tarafından anlatılan ilk ve tek hikayedir.° ...