Piyanist::riren

Süngerli Aseton

Çok çok Önemli Not; Bu bölümü yayımdan kaldırma sebebim çoğu kişinin Piyanist 'e yakışmadığını söylediğinden oldu. Ancak uzun zaman düşündüm ve sonunda tekrar yayımlama kararı aldım. Yakışmasa bile bu saatten sonra umrumda değil. Yeni bölüm sanıp,tekrar aynı bölümü bulanlar için çok çok çok özür dilerim.

Öncelikle, Piyanist'e yakışmayacak bir fluff'lıktaki bölüme hoş geldiniz.

Bu bölüm sanırım bu hikâyedeki en pozitif, mizâhi bölüm oldu.

Bölümün sürpriz kısmı ise Eren'in bakış açısından olması. :)

Bu arada yılbaşı geçeli 2 ay falan oluyor ama yeni yayımlıyorum ben hadi dövün ğşöekçwködjğşçksnxh

Neyse, iyi okumalar~

"Bu yılbaşında sevdikleriniz ile doya doya vakit geçirmek için parayı dert etmeyin! Bonus Kart ile sınırsız 20-"

"Değiştir."

"Yeni yılda yepyeni bir başlangıç yapın!"

"Pf. Saçma."

"2018 için-"

Aniden elimden alınan kumandayla dinlemeyi bırakıp bakışlarımı kaldırdım.

Tam da menapoza girmenin iki ile üçüncü evresinin yarısındayken, hangi şahıs benim değerli ama bir boka yaramayan 2.000£-F verdiğim televizyonumun kumandasını alma cesareti gösteriyordu?

Mikasa.

Ona birkaç saniye bakıp önüme döndüm ve baharatlı cipsimi yiyerek saçma bir reklamı izlemeye devam ettim.

Taa ki televizyon kapanana kadar. Ama bu beni engellememişti.

Şizofren gibi orada bir şey varmışcasına bakıp cipsimi yemeye başlayınca derin bir nefes sesi ile birlikte sitemli bir ses işittim.

Sanırım bana küfrediyordu.

Eh, haklı sayılırdı.

Yaklaşık iki haftadır evden çıkmıyordum, sanırım bir haftadır da banyo yapmamıştım.

Bu sırada piyano falan da çalmamıştım.

Ve bu durumda yolda gördüğüm o moruk dilencinin yoldaşı gibi görünüyor olmalıydım.

Şu halimde biri beni öldürse Armin ve Mikasa hâriç kimse suratımı hatırlamazdı.

"Bugün ne biliyor musun?"

Ne olabilirdi ki? Yetim maaşımı aldığım gün değildi. Ona eminim. Yoksa şu meşhur başarısızlığımın bilmemkaçıncı ay dönümü müydü?

"Beni dinliyor musun?"

"Hı."

Uzandığım üçlü koltuğun baş kısmına sakince oturdu önce. Mikasa'nın da bu zamanlar pek mutlu olduğunu sanmıyordum. O da daha çok şey gözüküyordu... İçindeki sıvı asetonu bitmiş bir süngerli aseton.

Süngerli asetonları sevmezdim. O şeylerin tanesi pahalıydı ama alıyordum.

Ve oje neredeyse hiç sürmediğim için hepsi kuruyup gidiyordu. Sanırım bir erkek birey olarak oje sürmem toplum tarafından tuhaf olarak algılandığı için olabilirdi.

Tanrı'm... Çok fazla televizyon izlemenin etkisi böyle oluyordu demek ki.

"Cidden bir gün bana insanüstü bir güç verseler senin zihnini okumayı seçerdim. Ne düşünüyorsun?"