Dövmeyin beni ;(
*Her insanın içinde filizlenmeyi bekleyen bir çocuk var denirdi. Bu çocuk bazen bir kediyi severken,
bazen en sevilen çikolatayı yerken,
bazen ise çok eski bir dostunuzu gördüğünüzde sizin bile fark etmediğiniz bir vakitte çıkardı.
Saçmalayabildiğiniz kadar saçmalar, asla yapmam dediklerinizi yapıverirdiniz o an. Sonradan pişman olsanız bile. Bir anlık cesaretle gelirdi işte.
Mayısın 7'sinde, bundan tam 7 yıl önce; baharın çoktan geldiği zamanlarda Eren Jaeger, içindeki çocuğu bundan sonraki 7 yıl boyunca çıkarmamak üzere çıkarmıştı.
Gelecek kişiyi beklediği bir çınar ağcının gölgesinde heyecanlı bir şekilde gökyüzüne bakıyordu. Evden kaçtığı için daha sonra azar yiyeceğini bildiği halde gülümsedi usulca.
Heyecanı yüzünden içinde uçuşan kuşlara anlam veremeyerek aldırmadı; ki Eren oldukça zeki bir çocuktu.
Ceketinin kolunu çekiştirip annesinin 5.yaş gününde ona hediye ettiği saate baktı.
Bir saat... yetmiş iki? Hayır. On yedi dakika.
Dudak büzdü. Saat okuma işini cidden beceremiyordu yahu.
Uzun bir süre olmalıydı.
Yine de sabretti. Sonuçta o gelecekti. Hep gelirdi.
On yedi dakikaya bir on yedi dakika da eklendikten sonra arkasından gelen keman sesini duydu.
O an çocuk kalbi delicesine atmaya başladı.
Gözlerini kapatıp dudaklarına tüy kadar hafif naçizane bir gülümseme yerleştirdi. Mevsim rüzgârları saçlarını okşadı, keman sesi bedenini, ruhunu titretti.
Bir çocuğun esen kuvvetli rüzgârda uçurtmasının ipini elinden kaçırması gibi kalp atışları kontrolden çıktı iyice.
Derin bir nefes verdi.
Sakin ol kalbim. Sakin ol.
Ses durunca usulca arkasına baktı. Yine gülümsedi.
Siyah saçlı çocuk kemanı indirip dudaklarını yaladı.
"Hangisiydi?"
Durup kaşlarını çattı, sonra gevşetti Eren. Düşüncelerinden doğru düzgün odaklanamamıştı ki.
"Im... Dark Magic Music..?"
Karşısındakinin bakışları sertleşince dudaklarını ısırdı.
"Yakınından bile geçmedi."
Durup derin bir nefes aldı. Hadi ama...
Durup çalınan notaları zihninden tekrar çalmaya çalıştı. Dark Magic Music'i neden demişti ki? Parça o kadar tiz bile değildi.
Dark Magic Music sizi karanlık bir odada gibi hissettirirdi. Çalınan parçadaki gibi kırmızı odada değil.
Kırmızı oda.
Si do si...
Şeytan!
Heyecanla gözlerini aralayıp kocaman, gözleri kısılana kadar gülümsedi.
"Devil's Trill."
Levi cevap vermeyip yanına yerleşince doğru cevabı bildiğini anladı. Gülümsemesini bozmadan ona dönünca başına yediği fıske yüzünü buruşturmasına neden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyanist::riren
FanfictionEski hatıralara sıkışmış bir kelebeğin kanat çırpışı gibiydi bu. Bir anda olmamıştı. İkisi de er ya da geç bunun olacağını biliyordu. Engelleyemezdiler. Piyanonun kırılma sesi kelebeğin kanat çırpışına karışırken oğlanın son nefesini alan Tanrı pi...