"SUS'AN DA KONUŞUR"

"Her Güz Günü Bir Dönüm Noktası"

Her günüm bir dönüm noktası.

Nasıl olur, inanın bilmiyorum.

İşte yine bir, gün dönümü,

Yeni bir dönüm noktası daha...

Kuşlar bilemez,

Kuşlar anlayamaz,

Kuşlar uçar.

Özgür olduklarından değil

Ya kursağı boştur

Ya da göç etmeye mahkûmdur.

Kuşlar derdinden uçar.

Ama gökyüzü şahit

Gökyüzü de, benim nezdimde...

Etrafıma bakınıyorum, mevsim hâlâ güz,

Bir sonraki gün yine ve yine...

Heyecanımla birlikte her şey

Yinelenmekte.

Bakınız heyecanım, her şeyin

Ayrı ayrı yazıldığı takdirde,

Tüm yalnızlığa direnmekte.

Ve ben her gün sabaha yakın

Uyumakla birlikte

Bahara gönderdiğim arzuhalimle

O heyecanla uyuyor,

Sabahına uyanabilmek için

Göz kapaklarıma söz geçiremiyorum.

Mevsim hala güz,

Güzden kastım...

Her neyse.

Niyet ettiğim bir şeyler var.

Çıka gelir ötelerden şahikalar,

Sanırsın en uç kısmında taşacaklar

Ama hayır!

Hevesi kursağında kalan bir çocuk gibi

Her bir niyet

Şahikanın ucunda kalacaklar.

Çünkü mevsim güz ve

Bir sonraki gün yaşamam gereken

Bir dönüm noktam var.

Yorgun değilim,

Şikâyet etmiyorum.

Çünkü Allah var

Ama gam da var.

Var olduğuna inandığım hiçbir şeyde

Gam yok.

Çünkü Allah var.

"Bir ben vardır benden içeri."

Diyen Yunus Emre var.

Yunus Emre'nin kastı ile benimkisi bir mi?

Seni...

Neyse, bunları söylemek için vakit var.

Mevsimlerden güz ve ben

Bir dönüm noktasının sonundayım,

Başlangıcına uyanmak için

Ama bir gün o bahar bana da doğar.

Ey! Doğacak olan bahar,

Güzü iyi belle.

Çünkü var olduğun takdirde,

Hiçbir gün hatırlanmayacaklar...