(Şarkı - rer velvet/ bad boy)
Kai oppa yanağımdan öptü. Bu normal mi yok değil bence. Öyle mi. Yok ya değildir. Ya bir ünlü nasıl fanının yanağından öpebilir.
"Kai : yanlış anlama melis. hem fotoğraf sana anı kalsın diye. Hemde umarım bu saatten arkadaşızdır diye öptüm"
Dedi ve o güzel parlak gülümsemesi sundu.
Bir anda bir ses duymamla ikimizde kafamızı o tarafa çevirdik bu Jonghyun oppaydı.
"Jonghyun : sen az önce onu öptün mü bana mı öyle geldi. Kai o bana emanet ve şimdiden göz koyayım deme. Sakın!!"
Jonghyun oppa'nın konuşmasına bakılırsa ayılmış. Kai'ye bağırdıktan sonra elimi tutup beni ordan götürdü. Bende mecbur beni tuttuğu için arkasından istemeyerek gittim. Ama ben birşey anlamadım. Jonghyun oppa neden kai'ye bu kadar bağırdı. Ne göz koyması. Kai bir kere bana açıklama yaptı.
Elimden tutarak beni arka tarafa götürdü.
"Jonghyun : sen o herifle ne halt yiyiyordun orda?"
"Melis : ya bir halt yediğim yoktu. Hem o herif dediğin senin şirketinde ve senin arkadaşın"
"Jonghyun : arkadaşım olabilir ama abine ne derim ben? Ben ve diğer üyeler olmasaydık abin seni yollamazdı."
Gözlerim dolmuştu ne sanıyor bu beni orospu muyum ben? Gerçekten olmasam bile böyle bir muamele görüyorum şu an.
Sonunda göz yaşlarımı tutamadım ve bağırmaya başladım."Melis: ya sen beni ne sanıyorsun ben orospu muyum.?
Önüme gelen her erkekle yatıyormuyum. her erkekle flört mü ediyorum. Ne!! abime mi söyleyeceksin git söyle ama abim sana ne der biliyor musun? Ne diyeceğini söyleyeyim. 'Kardeşim yapamaz öyle şey' der 'kardeşim terbiyeli ve sen nasıl böyle bir düşüncede bulunursun' der. Anlıyor musun beni. Birşey diyeyim mi? Hani kai beni öptü ya ama yanağımdan hatırlatayım işte biz türkler böyle selamlaşıyoruz (yazar biraz saçmaladı ahdhsjdhsj) ona ne diyeceksin. Türkler el ele tutuşarak birbirimizin yanağını öderiz. Senin burda bana kızmaya hakkın yok. Hem sana ne oluyor. Oppa!. Ünlü olabilirsin ama kendini kral sanma""Jonghyun : ben... öy-le demek istemedim"
"Melis : ben anladım oppa."
Dedim ve Jonghyun oppa'nın ko konuşmasına fırsat vermeden gittim ordan. Sinirle eve girdim. Herkez bir yerde sızmış. Içeriye göz gezdirirken gözüm bir yere takılı kaldı. Bu yesung ve hyo yeon noona'nın sarılarak uyum aları. Acaba çıkıyorlar mı? Ya da sarhoş oldukları içindir. Ah melis ah. sen bu şirketin içine artık girdin kim bilir ne sırlar vardır. Kim bilir kim kiminle çıkıyor. Neyse sende bu ailedensin. Sıkı çalışıp birde çıkış yaptın mı oldu. O zamam sen sm'ye aitsin.
Yukarı çıkararak odama girdim. Kızlar aşağıda uyuya kalmışlardı bende uyandırmadan kendi yatağıma geçtim. Nedense gözüme uyku girmiyordu. Acaba da demin olanlardan mı ki?
Jonghyun oppaya çok sert mi oldum. Sanki o bana öyle bir muamele yapmamışta ben yapmış gibi gösteriyorum gibi olmuş olabilir.Jonghyun'nun ağzından
Melis beni orda tek başıma bırakıp gidince bende yukarı çıkıp odama gidip yatağa girdim.
Bir türlü uyuyamadım. Sabahtan beri kendimi kötü hissediyorum.
Acaba melise çok kötü mü davrandım? Gerçekten ona karşı öyle bir muamele mi gösterdim. Acaba şu an nasıldır? Galiba bundan sonra benle konuşmayacak. Belki şirketten bile gidebilir. Aaaaaah yarın gidip özür dileyeceğim. Saate baktığımda çok geç olmuştu. Artık yatma vaktin geldi Jonghyun.♥♥~~~~~~~~~~~~♥♥
Ah bu sesler... kim başımın dibinde konuşuyor? Gözlerini açtığımda geveze baekhyun ve yanında yandaşı chanyeol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DO NOT LEAVE ME (Jonghyun)
FanficJonghyun'a yardım eden bir yol arkadaşı, her zaman yanında olan. o bazı şeylerden usanarak hayatına son vermek istiyor. Ama onun yaşam kaynağı son anda yetişiyor. (Jonghyun keşke gerçektede sana yetişebilselerdi)