Sokak çok karanlıktı ve ben hayatımda hiç bu kadar hızlı koşmamıştım. Lanet olası her zaman insandan geçilmeyen barlar sokağında bir tane bile insan yoktu.
-İzgi buraya gel!
sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Daha kim olduğunu bile bilmediğim bu sesten ölümüne kaçıyordum. Üstümdeki mini elbisem koşmama engel olsa bile içimdeki korku herşeye galip geliyordu.
Önümden gölgeler geçiyordu,gözlerim yaşlı bir şekilde koşmama engel değildi bu.
Ah! Hayır! Bu kadar süre dayanan siyah platform ayakkabılarımın tekinin topuğunun kırılmasıyla yere düşmem çok gecikmemişti. Normalde olsa oturur ayakkabılarıma üzülürdüm ama şuan kim olduğunu bile bilmediğim biri tarafından kovalanmak gibi derdim vardı.
Gözlerim karanlıkta bana yaklaşan gölgeyi seçmeye çalışıyordu. Gerçekten komik bir durum,ben daha gündüz önümü zor gören İzgi ne hallerde.
Daha yakınıma gelince tüm vücudumda aynı ürperti titreme hakimdi. Yüzüm bir ölünün cesedi gibi soğuktu,kulaklarım artık duymuyordu sesleri. Adeta korkudan kendimi iç dünyama kapamıştım.
-Ben geldim sevgilim korkma
Olamazdı yok hayır olamazdı. O olamazdı. Aylar önce kazada kaybettiğim adam burda olamazdı. Hayal olmalıydı. Kendimi toplamaya çalıştım. Ayağa kalktığımda bir ayakkabım ayağımda değildi,diğerinide ayağımla ittirdim.
Bir ses bu kadar mı huzur verir, bu kadar mı huzur içerir?Sesine kadar özlediğim adam karşımdaydı.Ne yani şimdi ben iliklerime kadar özlediğim adamdan mı kaçıyordum?Ne hallere gelmiştim üstüm başım çamur içindeydi.
Kendimi dürttüm,şuan bunları düşünmek yerine karşımda duran Berke'ye bakmaya çalıştım,lanet olsun ki gözyaşlarım nefesimi kesiyordu.O hala aynıydı,hala mavi gözleri zifiri karanlığı yenip yıldızlar gibi parlıyordu.
Bi anlık boşluğumla kendimi Berke'nin kollarına yönelttim.Kokusunu hissedebilmiştim ve bu bende bir madde bağımlısının madde aldığı andaki hissi vermişti hep öyledi. Gözlerim kapalı Berke'ye yöneldiğimde kendimi boşlukta buldum.
Bu sefer bir çocuk gibi hıçkırıklarım bağıra bağıra çıkıyordu. Böyle gidemezdi! Sarılmam lazımdı özlem gidermem lazımdı. Bütün mutluluğum böyle gitmemeliydi. Deli gibi ondan kaçtığım sokaklarda,şimdi bağıra bağıra Berke'yi arıyordum.Umrumda değildi ne olursa olsun,kaç saat sürerse sürsün bulacaktım.
-İzgii,İzgiiii,İzgi kendine gel!
Gözlerim ıslak,hıçkırıklarımdan boğazım acır bir şekilde annemin haykırışları kulağımı mahvediyordu.
Rüyaydı..Ne kadar özlediğimi iliklerime kadar hissettiren bi rüyaydı.Ne kadar küfür ettiğimi idrak edemedim.Ölmesine rağmen Berke'yi unutamadığımı yediremedim.Tam kokusunu hissetmişken gitmesini beni bir kere daha beni tek başıma bırakmasını yediremedim!
Anneme nasıl bağırdım konusunda bir fikrim yok fakat kalbini çok kırmış olmalıyım,beni tek başıma bırakıp gidecek kadar üzmüştüm.
Banyoya kendimi atar atmaz,soğuk sulara kendimi bıraktım.
Artık böyle devam etmeyecekti,artık her gece kabuslarla uyanmayacaktım.
Yarın yeni bir başlangıçtı,kötü bir sonun arkasından umut verici bir başlangıçtı..
