28 Mayıs- Çarşamba
Saat 06.40 da uyanmam ve ''Hassiktir geç kalmışım!'' demem bir oldu.Gece sürekli kustuğum için düzgün uyuyamamıştım ve uykuda kalmıştım.Öksüre öksüre babamın yanına gittim o da nedense uyanıktı sanırım kolundaki yanık yüzünden çok rahatsız hissediyordu işte korktum söylemeye.Çünkü bu durumlarda genellikle bana çok kızıyor.İşte dedim''Baba okula geç kalmışım !' diye bir anda gözlerini dikti ben sıçtığımı düşünürken aklıma Türkçe sınavı geldi.
''Ya baba beni bırakırsın sen sonra son ders gibi olmaz mı ?'' diye babama köpek yavrusu bakışlarıyla yalvarırcasına baktım.Babamda korktuğumu anlarmış gibi'' 09.00'da bırakırım seni işe giderken.Git yat şimdi.'' Sevindiğim taraf ise İlk iki dersten yırtmış olmam ve bu ilk iki dersin matematik olmasıydı.Mutlu mutlu yatağıma gittim ve 8 de hazırlanmak için tekrar uyandım.
Bana bıraksalar tüm gün uyurum herhalde.Kalktım üşene üşene giyindim çantamı da aldım babam motorla okula bıraktı beni.Ama nasıl cool cool okula geldim anlatamam.Neyse işte Seyhanla sınıfa girdik.Ya abi ben gelmediğim zamanlar neden sürekli bi ekşın bi aksiyon oluyor ? Ekşın dediğim şey de sınıfta kırkayak falan varmış o yani.Ekşın dediğim bu.
Neyse işte geçtim sırama Kaanlara falan selam verdim.İki ders dini çektikten sonra Zuhal ile Küçük Mucizeler 2'nin yeni bölümünü okuduk(Yazar burada reklam verir).Tabii yarıda kaldı.Türkçe sınavı vardı ama sülalem raad dercesine takılıyordum.Nasıl olsa test diye hiç çalışmamıştım ki hocanın sınav klasik demesiyle ikinci sıçışım meydana geldi.Abi ama nasıl korkuyorum sınavdan düşük alırsam Takdiri kaçırıcam diye.20 dakika falan çalıştık hoca soruları yazdıracağı için 70 dakika verdi bize.Baya baya rahat bir şekilde yaptım soruları 2 soru beleştendi zaten yorumlama sorularıydı.Diğerleride kolay olduğundan hiç sıkıntı çekmeden bitirdim.
Tabii özet biraz beni zorladı.Senden Önce Ben kitabını yazarken ellerim de titriyordu.Sınav stresi yoktu,elim tüm sınav boyunca titriyordu ve nedenini anlayamadım.Acıyın bana.
Sınavdan sonra eve gittim.Tabii serviste yine Oğuzhan Koç çalıyordu ve ben yine kalpten gidiyordum.Şurada kalmış 2 hafta abi. 2 hafta dediğinde bile insanın yüzünde gülümseme oluşuyor.Son hafta da yoklama derdi yok oh mis.Zaten artık şurada 2 gün okula gideceğim.Matematikçimiz sağolsun 100 çözümlü soru getirmemizi istedi.Daha onu nasıl yapacağımı düşünüyorum.Yardım edebilecek olursa mesaj atabilirse çok sevinirim.Matematikten fazla anlamam da.
Bu arada,sınavın bitimine doğru yazısı büyük olanların 2 sayfa sürdüğü için ''Nasıl katlayalım'' derdi oluştu.O sırada bizim Atakan,''Balgamla yapalım.'' diye saçma bir şeyler söyledi ve istemsizce hayvan gibi öksürmeye başladım.''Uykucu'da bol bol var tüm sınıfa yeter.'' diyen ve ardından gülen Sinan'a sinirli bakışlarımı attım.Sonra bende hayvan gibi anırdım ve sınav kağıdını verdim.
Önceden sevdiğim bi çocuk vardı ama çocuk resmen erkek kaşarı.Birini seviyordu işte bana geldi hiç arkadaşım yok falan diye kendisini acındırmaya başladı.Evet,gerçekten.Aşk acısı çekiyordu güya.Diğer gün bana seni seviyorum dediğinde o sırada çok kötüydüm.Hem ruhen hem fiziken.Bende saf ayaklarına girip bende seni demiştim.Demez olaydım.3 gün sonra başkasına seni seviyorum demiş bu çocuk.Bana da söyledi işte.Bende sinirlenince ne dediğimin farkında olmayan bir insan olarak ''Sen pisliğin tekisin.Kimi sevdiğin bile belli değil siktir git.'' gibi laflar kullandım.Ama o kadar sinirliyim ki ne yaptığımın farkında değilim.İşte kızla çıkmaya başlamışlar.Ama bu çocukda başkalarına yavşayıp duruyor dedim işte ben bunu adam edeceğim.Olmuyordu işte.Kızdan ayrılıp başkasına seni seviyorum dedi falan çıkmaya başladılar.Her çıktığına''Hayatımı değiştirecek.'' diyordu ama bir yandan başkasına aşıktı.Fakrında değildi ama ben her zaman farkındaydım.
Sonra bu çocuk atarlanmaya başladı.''Neden kimse beni sevmiyor?'' diye.Anlamadığım şey; Sen düzgün birini sevmemişsin ki o seni sevsin amk?
Hayır ailesiyle arası çok iyi,paraları bol istediğini alabiliyor.Ama sevgilisi yok diye atarlanıyor.Niye en ufak şeyde böyle yapıyorsunuz? Neden en ufak bir şey olunca sahip olduğunuz şeylerin değerini bilmiyorsunuz ki. Neden hayattan hep en iyisini bekliyorsunuz? Hep daha iyisini?
Bende en sonunda dayanamadım''Senden adam olmaz.'' falan demeye başladım.Çocukda gurur murur yok hala mesaj atıyor değişeceğim diyor.Bende mal gibi inanmıştım diğer gün hoşlandığı başka birinin olduğunu söyledi.Ben bu çocuktan öyle bi soğudum ki uzun bi zaman soğuk davrandım.Sonra duygusal anlamda yine olaylar yaşayınca atarlandım ve durumlar paylaştım.Geldi işte ''Ne oldu ?'' dedi ''Sanane'' dedim.
Çok mu kötüyüm?
Görüldüde bırakınca,''Senin gibi sahte insanlar yüzünden hep.İnanıyormuş dinliyormuş gibi yapıyor destek çıkıyormuş gibi 'boşver' 'takma' diyip duruyorsunuz. Uza.''
Evet,gerçekten uza dedim.Benden soğumanız için bir sebep daha.
Bundan sonrada konuşmadım zaten.Bir dostum var tabii dost denilebilirse.5-10 günde bir konuşuyoruz ama konuşunca da tam konuşuyoruz.İkimiz de çok inatçı olduğumuz ve sürekli kavga ettiğimiz için böyleyiz.Unutuyormuş gibi yapıyor normal bir şekilde konuşuyoruz.
Neden anlattığım konusuna girecek olursam; Bu çocuk babasından nefret ediyor.Ayrıca en yakın arkadaşı geçen senelerde ölmüş ve ben bunu bilmediğim için sürekli arkadaşlarım hakkında bir şeyler anlatıyordum.Bir gün biriyle kavga ettim işte onunla konuşmak istedim mesaj attım.İlk önce ne oldu dedi anlattım biraz.Sonra'' Asla arkadaşlarının değerini bilmeyeceksin değil mi?'' dedi bende zaten sinirliydim''Ne?'' dedim.''En yakın arkadaşlarınla kavga edince bana geliyorsun bunlardan gerçekten bıktım usandım.Benim en yakın arkadaşım öldü seni gerizekalı.'' dediğinde hiçbir şey yazamadım.
Hayır,''Gerizekalı.'' lafına kızmamıştım.En yakın arkadaşının ölmesi bana koymuştu.Bazen hiçbir şeyin değerini bilmiyoruz.Sahte bir arkadaşınız bile varsa mutlu olmanız gerekir.Benim hiçbir zaman böyle bir şey başıma gelmesede gerçekten üzüldüm.Hayır acımadım.Çünkü o kendisine acıyanlardan nefret ediyor.Sadece...İnsan üzülüyor işte.
Neyse işte bugün biri şu ünlü saç malanmaz;taranır esprisini yaptı.Bende mal mal güldüm.İçim kan ağlarken dışardan kahkaha atabilirim psikoloji meselesi.
Şu facede dikkat çekmek için her şeyi yapanları anlayamıyorum gerçekten.Senin egon benim legom canısı.Sevgilisi var diye sanki dünyanın en mutlu insanıymış gibi hava atıyor.Ya anlamadığım şey sevgilisinin dış görünüşüyle ilgili olması.Bütün durumlar dış görünüşle ilgili.Neymiş sevgilim mavi gözlü kıskanın zaa xd. Abi bu nedir ? Ne saçma bir şeydir.
Canım o götü bi download.
Neyse petitolarım.Şimdi teyzemler falan evde öyle takılıyoruz.Tabii kahve içiyorlar diye buraya kaçtım hemen.Yine kusmak istemediğim için tabisi.Okuduğunuz için teşekkürler.
Bu arada,ismimi kullanmamı istiyor musunuz? Çünkü Uykucu demek bana daha iyi geliyor.Gerçek ismimi sevmiyorum.Ama istiyorsanız kullanabilirim :3
Bir dahaki bölüme kadar görüşürüz.Yarın yazar mıyım bilmiyorum.Okula gitmeyebilirim ve okula gitmeyince ne yazacağımı ben bile bilmiyorum.Belki bir konu üzerinden bahsederim ne dersiniz? Seviliyorsunuz xoxo ! ♥
-Uykucu Görl.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kızın Kaleminden.
Não FicçãoBir kızın gün içerisinde neler yaşadığını çoğumuz-özellikle erkekler- merak ederiz.Aslında çoğumuz sıradan bir kız olduğumuzu ve ''Neden Benim sürekli aksiyon içeren bir hayatım yok?!'' diye düşünmeden edemeyiz ki bu çoğumuz için de geçerlidir.Kend...