29 Mayıs- Perşembe.
Evet,dün dediğim gibi bugün okula gitmedim.Hatta dün akşam bu yazıları yazdıktan sonra Denizle biraz konuştuk.Psikoloğa gittiğini falan anlattı.Benim ailem böyle şeylere çok karşı olduğu için gizlice gitmeye karar verdim.Olan şeyleri size tek tek anlatacağım.Ama bugün değil,yarın eve döndüğümde.Sebebi ise Selinayla beraber yarın gidecek olmamız.
Aslında gitme sebebimi buraya yazmak istemiyorum.Hatta,yazmayacağımda. Sadece bu aralar biraz üzgünüm ve ne yaptığımın da farkında değilim.Ailemle bu konuda konuşmuştum fakat beni anlamadıklarını,öyle saçma şeylere gitmemi istemediklerini söylediler.Ama bilmiyorlardı ki ilerideki mesleğimin o saçma şey olacağını.Evet,psikolog olmayı çok istiyorum.Çünkü insanları dinlemeye bayılıyorum.Onlarla konuşmayı,tanımadığım insanlara bile yardım etmeyi çok seviyorum.Bu yüzden,herhangi bir sorununuz olursa bana gelin arkadaşlar.Elimden geldiğince yardım ederim.Kimse sizi sevmiyorsa bile ben sizi seviyorum,asla unutmayın.
Evet yalnız gitmeyi planlıyoruz.Ya da sınıftan bir oğlanda bizimle gelebilir.Herhangi bir şeye karar vermesek de gideceğimiz kesin ve neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde yazacağım.
Psikoloji demişken,benim bilgisayarım uzun zamandır kapanıp duruyor.Geçen Lole giriyim dedim pc 6 defa kapandı.Küfür edip kasaya vurdum.Tabii acıyan şey benim ayağım oldu.Sonra sesler gelmemeye başladı.Oyun sesleri,müzik sesleri ve herhangi bir ses.Ama nasıl küfür ediyorum ben görmeniz gerekirdi.Çünkü sınıf videosu yapmam gerekiyordu.Şansıma sıçayım ki yapamıyorum.Pazartesiye kadar ne yapacağım bende bilmiyorum.
Aslında normalde bu kadar küfürbaz biri değilimdir.Hatta beni görseniz,''Oha,bu kız o kız mı?'' diye bir tepki bile verebilirsiniz.Açıkçası içine kapanık bir insanım.
Sanırım şu ilk bölümde bahsettiğim''Sınıfça bot turu'' planı iptal olacak.Zaten götüreceğini düşünmüyordum.Götürsede pek memnun kalacağımızı sanmıyordum.Öyle işte.
Aa bu arada,biraz fazla kilolarım olduğu için diyetisyene gitmeyi düşünüyorum.Tabii ailem yine garip garip tepkiler verip beni başlarından savurmazlarsa.Ama kararlıyım;Zayıflayacağım!1!1!
Geçen bölüm arkadaşlarımı anlattım sizlere.Yine bir arkadaştan bahsedeceğim.Ama bu çocuk benim çocukluk arkadaşım.Adı Utku.Ailelerimiz msn(o zamanlar face falan bilmeyen cahillerdik) aracılığı ile kameradan konuşuyorlardı.Bende tabii çok küçüktüm 6-7 yaşlarında.Onlar konuşurken biz sürekli internetten oyun oynardık.Hani şu msn'nin ünlü oyunları olur ya uno falan.Onlardan işte.
Hatta daha yazmayı yeni öğrenmişken onunla konuşuyordum.Bu şekilde okumayı daha hızlı öğrendim.Bu yüzden onlara borçluyum bile diyebiliriz.
Bu çocuk annesine çok bağlıydı.Benim hiçbir şeyden haberim yokken onunla oyun oynardım.Hatta 2 yıl boyunca kameradan konuştuk oyun oynadık.Bu şekilde arkadaş olduk.Bir gün bana artık oyun oynamak istemediğini,sıkıldığını söyledi. Bende üzüldüm tabii.İletişimimizi kestik.Geçen anneme sordum onu.Aradan 4 sene geçmiş ben daha yeni soruyorum zihniyete bak.O da bana Utku hakkında gerçekleri anlattı.
Hayır hayır ölmedi kafanızdan senaryo uydurmayın.
Annesi ve babası evlilerken babası bunun annesini aldatmış.Adam gelmiş işte kadının yüzüne söylemiş bunları.Sonra bir şekilde barışmışlar.Bunlar barıştılar işte adamın sevgilisi kaldı ortada.Sevgilisini acile kaldırmışlar kadın hamileymiş zaten.Utku doğmuş işte.Doğum yaparken sevgilisi ölmüş.Babası bunu öğrendiğinde aklını kaçırmış.Baya baya delirmiş işte.Adam çok çaresiz kalmış.Adamın gerçek karısı bunların farkına varmış fakat çok iyi yürekli bir kadın olduğu için vicdanı Utku'yu bırakmaya el vermemiş.Gerçekten yürekli bir kadın.Çok severdim kadını.Ben bunları öğrendiğimde ağladım.Gerçekten.Utku'ya büyüdüğünde söyleyeceklermiş.Belki de söylediler.Hiçbir şekilde çocuğu bulamadım.Facede falan.
Bunu anlatmamın sebebi bazen her şeye rağmen gülümsememiz gerektiği.Ne olursa olsun olayların iyi yönüne bakmamız gerektiği.Ayrıca biraz da içimi dökmek istediğim için.Msn demişken,msn de eğlencelerimden biri balon fırlatan cin aliyi yollamaktı.
Yok abi,benden gerçekten romantik aşık olamaz.Öyle aşkım bebeğim kelimeleri çok yapmacık geliyor bana.Sevgilim olacaksa yaratıcı olacak arkadaşım.''Seviyorum your eyes, cünkü onlar very nice, bir kere look at me, ondan sonra forget me, kalbim tik tak for you, cunku I love you.'' dicek. 7/24 Mesaj atıcak.Ne yaptığını,nerede olduğunu ve kiminle olduğunu söyleyecek.
Evren bana ''Nah.'' diye bağırıyor.
O değilde,sevgilimiz oldu diyelim annemizin yüzüne nasıl söyleyebiliriz ki? Şahsen benim annem böyle şeylere fazla kızan bir insan değil.Ama çoğu annemiz öyle değil mi?
Yabancılarda;
-Anne benim bir erkek arkadaşım var.
+Ah tatlım tebrikleeer
BİZDE ;
-Anne benim bir erkek arkadaşım var.
+Ne dedin sen ? Dayakmı istiyon ? Kimin
nesi hırlımı hırsızmı. Kızım bak sen safsın
seni kandırırlar. Geçen Müge Anlıda
izledim kızı kesip çöpe atmışlar.
3-4 Hafta önce yani bu yazıları yazmaya başlamadan önce,sınıfta telefonum çalmıştı ki yine fen dersiydi.Alarmı yanlış saate kurmuşum bende diyorum neden sabah çalmadı geç kaldım diye.Herkes bi öksürmeye başladı bazıları böğüre böğüre gülmeye başladı işte hoca farketmedi kapattım hemen.
En güzel dayanışma = sınıftan birinin telefonu çaldığında hoca duymasın diye herkesin öksürmeye başlaması.
Geçende Türkçe dersinde telefonu yere düşürdüm.Ama nasıl düştüğünü falan hiç farketmedim.Baya da ses çıktı hemen kalktım aldım.Hoca görseydi herhalde ağzıma sıçardı.Okulda telefon yasak olduğu halde biraz ekşın yaşamak için telefon getirdiğim gerçeği var.
Bi de wattpad de ki hikayeleri okuyup efkarlandığım gerçeği.
Hocaların bir takıntısı vardır,''Komikse gülelim.'' ya da ''Çıkmak isteyen çıksın yoklama almayacağım.'' diye.Çıkamazsın ya,nasıl bir acıdır o öyle.Ya hocam zaten komik diye gülüyoruz.''Komikse bize de anlatın biz de gülelim'' diyen hocalara da sinir oluyorum.Aramızda bir şey ki söylemiyoruz lan.
Okuldaki insanları asla anlamayacağım sanırsam. İnsanları memnun etmek o kadar zor ki. Gelsen hatalısın, gitsen hatalısın. Yapsan "niye yaptın?" yapmasan "niye yapmıyosun?". Gülsen "çok mu komik?" ağlasan "bu yaşta ne derdin var?" Sessiz olsan "niye susuyosun?" konuşsan "amma konuştun" E elinin körü o zaman.
Sanırım şu lanet hastalıktan kurtulamayacağım.Psikolojim alt üst.Sınıftakiler desen ayrı kafada hepsi beni takan yok.Ailem desen beni önemsedikleri bile yok.
''Nedeğn kiiiğğğğmseee beniğ svmiyoğğğğğğğğ'' diye bağırıp efkarlanasım var.
Mutluluk bana gelince error veriyor.
-Uykucu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kızın Kaleminden.
Non-FictionBir kızın gün içerisinde neler yaşadığını çoğumuz-özellikle erkekler- merak ederiz.Aslında çoğumuz sıradan bir kız olduğumuzu ve ''Neden Benim sürekli aksiyon içeren bir hayatım yok?!'' diye düşünmeden edemeyiz ki bu çoğumuz için de geçerlidir.Kend...