İKİNCİ BÖLÜM
Hurdsh'ler şatoya rüzgarı adeta delerek geliyorlardı.Prf. Christopher odasında oturmuş onları bekliyordu.Mrs. Natalie ve Prf. Anthony de köşede oturmuş tedirgin gözlerle etraflarına bakıyorlardı.
Tom içeri girdi,
'Efendim Hurdsh'ler geldi'dedi,
Prf Christopher,
'içeri al'dedi,
Hurdshlerden biri içeri girdi,kocaman kanatları kapalı duruyordu uzun ve dev kuyruğu yere değmiyordu havada duruyordu.Prf. Christopherin gözü dışarı kaydı binlerce hatta yüzbinlerce hurdsh şatonun etrafında bekliyorlardı.
'Efendim bizde sizinle konuşmak istiyorduk'dedi hurdsh.Prf. Christopher hiç beklemeden söze başlamıştı
'o gece ne oldu?'
Hurdsh yutkundu,derin bir nefes aldı ve konusmaya basladı,
'efendim o gün herzamanki gibi şatoyu koruyorduk hava kararmıştı herşey normaldi gece yarısı olduğunda gök gürlemeye başladı,bir anda karanlık,kocaman ve oldukça güçlü yaratıklar üstümüze saldırdı.Yüzleri gözükmüyordu bazılarımız hayatını kaybetti bazılarımızıda esir almaya çalıştılar yapmak zorundaydık o gün sadece üç seçeneğimiz vardı ,ya hepimiz ölücektik ve neslimiz tükenecekti ya onların esiri olup onlara hizmet etmek zorunda kalacaktık yada yasak büyüyü orsmaclotu kullanıp kurtulacaktık biz kendimizi korumak için yaptık'dedi.
Anthony üzgün bir ses tonuyla
'kendinizi korumak için yaptığınızı biliyoruz,fakat elimizden bir şey gelmez'dedi.
Hurdsh'ın gözünden bir damla yaş aktı.
Christopher ne yapacağını bilmiyordu, onları idam etmek gibi bir şeyi aklının ucundan dahi geçirmek istemiyordu.
Anthony ve Christopherın uzun uzun düşünmesi gerekiyordu,ki öylede oldu.Uzun uzun düşündüler,ikiside onları idam etmek istemiyordu ama bunu yapmak ve bu durumu kabullenmek zorundaydılar.
* * *
İstemeden de olsa kabullendiler,evet hurdsh'ler britejyanın dişlerine geçirilerek idam edilecekti.
Christopher da Anthony de bu durumdan rahatsızdı,ikisininde içi buruktu ,keşke hiç bir şey böyle olmasaydı ama yapmak zorundaydılar...
Christopher ve Tom Britejyanın yanına yani tüm ejderhaların kralına gidiceklerdi. Britejya yaklasık 20 metre uzunluğunda dev ve sapsarı gözleri olan beyaz,asil ve yanlış yaklaşırsanız oldukça
tehlikeli bir kraldır...
Prf.Christopher ve Tom yola çıktılar. Kanatlı atlarla vadileri aştılar ve okyanusları geçerken adeta rüzgarı delerek gökyüzüne çıktılar.Uzun süre sonra Britejyanın olduğu gökyüzü vadisine gitmek için sihirli su damlasını ana buluttan aldılar ve su damlasına parmaklarının ucunu değdirdiler.Bir anda o küçücük su damlası dev bir okyanusa dönüşmüştü.Başka bir boyuta geçtiler ve sonunda britejyanın olduğu gökyüzü vadisine varmışlardı gökyüzü vadisi suyun üstünde durmaktaydı.Prf. Christopher ve Tom ilerledikçe kara parçaları çoğalıyordu, en sonunda ana karaya vardılar ve britejya orada bembeyaz kanatlarını açmış dev bir kayanın üstüne oturmus asilce beklemekteydi.Prf. Christopher karaya indi, arkasından tom onu takip ediyordu.Britejya dev ve sarı gözleriyle onlara bakıyordu,
Prf. Christopher sakin bir ses tonuyla,
'Merhaba Britejya sana ihtiyacımız var bizi kabul ettiğin için teşekkür ederiz'dedi ve yavaş adımlarla britejyaya yaklaşdı elini öne uzattı,onun kafasına dokunmak istiyordu bu ona olan saygısını ve guvenini temsil edecekti.
Britejya kafasını öne doğru eğdi Prf. Christopher da elini kafasına değdirdi ve usulca okşadı,Tom elinde dev bez bir çuval ile olanları köşede korkarak izliyordu.
Britejya her mevsim bir diş çıkarırdı ve eski dişini dev kara parçasına saplıyordu, Prf. Christopher Britejyaya kısık bir ses tonuyla 'ne yapacağını biliyorsun öyle değilmi'dedi,
Britejya dev uzun ve bembeyaz kuyruğunu dişlerinden birinin etrafına sardı ve dişini dev kara parçasından çıkarıp Prf.Christopher ın önüne koydu.
Tom öne atıldı ve dev dişi elindeki çuvala koymak için çaba sarf ediyordu, sonunda başarmıştı.Tabiki bunun için epey çaba sarfetmişti,Christopher orada britejya ile selamlaşırken tom arkada dev diş ile cebelleşiyordu,belki ufacıkta olsa büyüden yardım almış olabilirdi.
Christopher ve Tom Atlarına geri bindiler, atlar sırtında dev dişide taşımaktaydı, tam gökyüzüne yükselirken Prf.Christopher Britejyaya selam anlamında elini tekrar yukarıya kaldırdı ve britejyada kafasını göğe kaldırarak kükredi,gökyüzünün ana bulutuna gidip ordan bir su damlasına daha dokundular ve kendi boyutlarına geçtiler, tekrar vadileri tepeleri aşarak şatoya varmışlardı.Britejya dişinide aldıklarına göre hurdsh lerin idam edilmesi için çok küçük bir hazırlık kalmıştı. Prf. Christopher hala olanları kabullenemiyordu içi içini yiyip duruyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurdsh
Fantasibir hata yüzünden kendilerine korumaya çalışıp ceza almak zorunda kalan hurdsh lerin hatasıyla başalayan bir yasak aşk hikayesi(gerçek hayattan esinlenilmiştir!(ileriki bölümler için geçerli))