DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Ogün herşey berbattı.Şato eski neşesini kaybetmişti,kimse birbirine selam dahi vermiyordu, herkesin yüzü asıktı.Şatoya bir sessizlik çökmüştü ,bayılıpta hala uyanmayanlar vardı.
Prf. Christopher odasındaydı,odasındaki camın önünde öylece durup şatonun önündeki kanlar içinde duran dev dişe bakıyordu diş hala kaldırılmamıştı.Mrs. Natalie mora odanın kapısını tıklattı ve içeri girdi,
'Prf. Christopher,iyimisiniz?'
'İyiyim Natalie,sadece biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var'dedi Prf. Christopher sesi iyi değildi.
Mrs. Natalie 'pekala'dedi ve odadan sessiz adımlarla çıktı
Prf. Christopher hala gözünü kanlı dişten ayırmamıştı,
Herşey için çok pişmandı,içinden 'keşke bunlar hiç yaşanmasaydı keşke hiç böyle şeyler olmasaydı'diye geçirip duruyordu.İçeriye kızı Elizabeth girdi moralini düzeltmesi umuduyla torunu Uriah 'ı da getirmişti,kucağında Uriahla Prf. Christophera doğru yürüdü.Prf. Christopher torununu görünce yüzünde ufakta olsa bir tebessüm oluşmuştu, kızına sevgiyle baktı ve alnına bir öpücük kondurdu sonrada Elizabethin kucağından torunu Uriahı aldı ve ona uzun uzun baktı.Prf.Christopher torunlarını çok seviyordu
Uriahı sevdiği kadar kardeşi Prf.Anthonynin torunu Nora yı da çok seviyordu.ilerde ikisininde çok iyi insanlar olacağına inanıyordu.
'Sen harika biri olacaksın Marcus Uriah,asla pişman olacağın şeyler yapmayacaksın inanıyorum'dedi,Elizabeth babasına baktı ve gülümsedi tam o arada kapıdan içeri Prf. Anthony girdi,
'Merhaba Elizabeth'dedi ve Prf.Christophera döndü
'Christopher biraz konuşalımmı?'
'Olur,Tabi'
Elizabeth 'Benim gitmem lazım' dedi ve Uriah ı Prf.Christopherın kucağından alıp odadan çıktı.Prf. Anthony hiç tereddütsüz söze başladı,
'Christopher,direk lafa gireceğim.Herkes çok mutsuz artık kimse kimseye selam dahi vermiyor,öğrencilerin dahi yüzü asık,adeta şatoda yas ilan edilmiş gibi davranıyor herkes.'dedi.
Prf.Christopher,
'Haklısın Anthony herkesin yüzü asık artık neşemiz huzurumuz kalmadı şato neşesini kaybetmiş durumda haklısın ama onlarda haklı pek de neşeli olabileceğimiz,yüzümüzün gülebileceği bir durumda değiliz.'diye yanıt verdi
Prf.Anthony söze devam etti,
'Evet öyle fakat bir çözüm bulmalıyız,böyle olmaz'dedi.
'iyi ama nasıl bir çözüm ne yapacağız elimizden sadece beklemek ve herşeyin eskisi gibi olmasını istemek gelir'dedi Prf.Christopher.
'Bilmiyorum,ama birşeyler yapmalıyız'dedi Prf.Anthony .
Prf.Christopher söze devam etti,
'Bunları daha sonra düşünelim Anthony,biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var.'
'Pekala öyleyse görüşürüz'dedi ve odadan çıktı.
'Anlayışın için teşekkür ederim'diye kendi kendine fısıldadı Prf. Christopher.Tekrar dev kemerli camın önüne geçti ve aşağıdaki kanlı dişe bakmaya devam etti o manzara içini rahatsız ediyordu herşey için çok pişmandı.Odasından çıktı ve Tom un yanına gitti
'Tom,Britejyanın Dişi neden hala orada?.Derhal kaldırılsın!'dedi prf. Christopher
'Tabii efendim,hemen.'dedi tom,Christopher güçlü görünmeye çalışsada içindeki boşluk apaçık ortadaydı.
Tom yanına şatonun boş işlerini yapan birkaç kişi daha alıp aşağıdaki dev dişi kaldırmak için merdivenlerden indi.Prf. Christopher camdan onlara bakıyordu,dev dişi kaldırmak epey zor olsa gerek oldukça zorlanmışlardı.Kısaca büyü ile kaldırabilirlerdi ancak gereksiz büyü yapmak şatoda hoş karşılanmazdı özellikle de tomun geri tepen büyüleri.Prf. Christopher Anthony nin söylediklerine kafayı takmıştı herkes mutsuzdu ama yapıcak bir şey ne yazıkki yoktu.Prf. Christopher en doğru şeyin beklemek olduğunu ve zamanla şatonun eski haline döneceğini düşünmüştü...
Zaman
Beklerken çok yavaş,
Korkarken çok hızlı,
Pişmanken çok uzun,
Sevinçliyken çok kısadır.
Mrs.Natalie Moranın Bugün Optelnion dersi vardı.Yorgun ve kırgın adımlarla sınıfa doğru yürüyordu,sınıfa girdi. Öğrenciler sıralarında oturmuş Mrs.Natalie morayı bekliyorlardı,bazıları kendi arasında konusurken bazılarıda önlerindeki küçük küreyi uçurmak için çabalıyordu.Mrs. Natalie Mora derse girdiğinde herkes ayağa kalktı, Natalie onlara oturun dedi ve direk derse başladı.
'Evet çocuklar,dersimiz Optelnion yani düşünce gücü ile cisimleri hareket ettirme,herkes kürelerine odaklansın'dedi.Tam o sırada öğrencilerden Richard Parmak kaldırdı,Mrs. Natalie ona söz hakkı verdi,
'Mrs.Natalie size bir sorum olucak'dedi Richard
'Tabi Richard bekliyorum' dedi Mrs. Natalie
'Hurdshler,kullandıkları büyü tam olarak nedir?,neden yasak?bize bunu açıklarmısınız?'dedi Richard,tüm sınıf bir anda Mrs. Natalieye baktı Mrs. Natalie ne diyeceğini bilmiyordu.Yaklaşık üç saniye kadar bir sessizlik oldu
'Pekala madem merak ediyorsunuz,söylüyorum'dedi,
Ve söze devam etti,
'Hurdshler bilediğiniz üzere şatomuzun koruyucu muhafizları ve melekleri,üç gün önce ne olduğu bilinmeyen yaratıklar tarafından saldırıya uğradılar kendilerini koruyabilmeleri için kullanmaları gereken fakat yasak olan bir büyü vardı.Formapro,formapro
Forbidden+Magic ve Protect sözcüklerinden gelmektedir,bu büyü birçok amaçla kullanılabilirdi bu büyünün yasak olmasının sebebi ise tam olarak buydu,Hurdshler yüzyıllardır bu şatonun muhafızları ve hurdshlerin ataları yani yüzyıllar önce bu şatoyu koruyan hurdshler forbiddeni kullanarak bir tür lanet ile yeni bir boyut açmayı denediler kısacası ihanet ettiler,bu olay günümüzdeki hurdshler için bir yüz karasıydı ve bu olaydan sonra ataları tıpkı gördüğünüz gibi önce ruhları aforoz edildi ve Britejyanın dişlerine geçirilerek idam edildiler.O gunden sonra kurallar kitabına yeni bir kural eklendi.Eğer hurdshler bu büyüyü tekrar kullanırlarsa aynı olay tekrarlanacaktı fakat bu sefer birdaha asla şatonun muhafızları olmayacaklardı'dedi,Mrs. Natalie mora.
Öğrenciler şaşkınlık içinde Mrs. Natalieye bakarken Richard bir soru daha yöneltti,
'Peki ya onlar şimdi neredeler onlara ne oldu?'
'Güzel soru richard'dedi Natalie,
'Onlar Yok Oldu,Atalarının yaptığı bir hata yüzünden kendilerini korumak için kullandıkları büyü uğruna yok oldular.Artık onlar sadece eski bir anı olarak kalıcaklar'dedi Mrs. Natalie,
Mrs.Natalienin morali dahada bozulmuştu gözleri doldu masasına geçti,
'Dersimiz bugünlük bu kadardı çocuklar,çıkabilirsiniz' dedi, konuşmakta zorlanmıştı öğrenciler sınıflardan çıkarken fısıldamalarını duyuyordu hepsi hurdshlerden bahsediyordu Mrs. Natalie mora sınıfta oturmaya devam etti herkez çıktı Prf. Christopher öğrencilerin fısıldamalarını duydu ve Direk Mrs.Natalie Moranın yanına gitti sınıfa girdi. Mrs. Natalie öylece oturmuştu ağlıyordu Prf. Chistopher yanına gitti ve onu teselli etmeye çalıştı,
'Natalie yapma,sen güçlü birisin'dedi,
'Böyle olmamalıydı bu adalet değil keşke hiçbirşey böyle olmasaydı'dedi,
Konusurken zorlanıyordu derin bir nefes aldı ve sınıftan çıktı,tam çıkarkende Prf.Christopher a sonra konusalım dedi.Prf. Christopher sınıfta öylece kalmıştı oda derin bir iç çekti.
Şato Eski Neşesini Artık Kaybetmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurdsh
Fantasybir hata yüzünden kendilerine korumaya çalışıp ceza almak zorunda kalan hurdsh lerin hatasıyla başalayan bir yasak aşk hikayesi(gerçek hayattan esinlenilmiştir!(ileriki bölümler için geçerli))