İnsanların en büyük mucizelerinden biri hayali olgulara amansızca bağlanması hatta o olgular için can vermeyi dahi göze almasıdır.Bizi diğer canlılardan ayıran en büyük özellik ortak bilinç geliştirip gözle görülemeyen kavramsal kelimelere sahip çıkmamız,onların bekasını devam ettirmek için çaba göstermemizdir.Devlet kavramı belki de oluşturduğumuz en büyük hayali olgudur.Onsuz yapamaz o olmadan yok olacağımızı düşünürüz.Kısmen doğrudur bu inanç.Siz ne düşünürseniz düşünün neye inanırsanız inanın çoğunluğun kabul ettiği bir değere,soyut bir kavrama bağlanmak zorunda kalırsınız çünkü sosyal bir canlı olmamız bunu gerektirir ve yaşama bu şekilde tutunuruz.Bu kavramlar için gerekirse can alır,can veririz.Devlet şüphesiz bu kavramların en büyüğü en oturaklısıdır.Dinlerin baskın bir hüküm sürmediği dönemlerde dahi devlet yada devlete benzer kabile,klan,aşiret gibi kavramlar mevcuttu ve bir şekilde insanlar bağlılıklarını bunlara,bunları yöneten liderlere sundular.Yarattığımız bu muazzam kavram günümüze kadar ulaştı hatta ulaşmakla kalmayıp içinde milyonlar,milyarları barından kolektif katı yapılara evrildiler.Bu muhteşem yapı aslında basit bir çalışma prensibine sahip;içinde güçlü bir enerjinin tutulduğu kare bir kutu hayal edin.Bu kutunun köşeleri devletin çeşitli mekanizmaları ile mesela adalet,ekonomi,güvenlik gibi yapılarla sağlamlaştırılır.Kutunun içinde bulunan o enerji ki toplumdur,sürekli dışarıya çıkmak için baskı yapar.İşte devletleri yönetenlerin asıl amacı o güçlü enerjiyi kontrol altında tutup ondan faydalanmaktır.Kutuyu genişlettikçe enerjiden daha az faydalanır,daralttıkça da daha fazla yararlanırsınız.Ancak fazlaca geniş tutarsanız yani enerjiyi çok serbest bırakırsanız ondan faydalanamaz ve yok olursunuz.Eğer kutuyu çok sıkarsanız ise enerjiden fayda sağlamanıza rağmen kontrol altına alamaz ve yine yok olursunuz.Günümüz otoriter rejimleri aslında bunu yapar,o enerji dolu kutuyu iyice sıkar,daraltır ki böylece daha fazla fayda sağlayabilsinler ama bunu yaparken kutunun sağlamlığını oluşturan köşelerini yıpratırlar.Belirli bir noktada enerji daha fazla yönetilemez ve yıpranmış,yozlaşmış olan köşelerden dışarıya çıkmaya çalışırken şiddetli bir patlamayla devlet denilen enerji kutusunu yok eder.Aslında toplumu yönetmek basittir ; ne çok sıkmak ne de tamamen serbest bırakmak.İyi bir gözlemle yönettiğiniz enerjiyi kontrol altında tutmak.Bütün devletlerin hatta günümüz için konuşursak şirketlerin dahi çöküşünün sebebi budur: Var olan enerjiden doğru şekilde faydalanamamak.