Ayağından akan kanı durdurması gerekiyordu, farkındaydı bunun. Askerimiz arkadaşlarının cesetlerine bakarken patlama ile etrafa uçuşan ve yanan nesneler arıyordu. Galiba geç kalkmış olacaktı ki etrafta yanan bir nesne yoktu. Arkadaşlarının cesetlerinden birisine yaklaştı ve yutkundu. "Freed..." Nutku tutulmuş gibiydi. Eğildi ama dikkatli olması gerektiğini biliyordu. Üşüyordu ve kıyafete ihtiyacı vardı. Vücudu çoktan donmuş gibi soğuktu. Freed'e daha da yaklaştı ve...
Gray kediyi bir türlü sabit tutamıyordu, atkısının içinde hayvan kayıp duruyordu. "Bak atarım seni." Atmazdı ama onu tehdit ediyordu. "Tanrım, bir kedi beni nasıl anlayabilir ki?" Anahtarını çıkardı ve deliğe soktu. Döndürdükten sonra içeri girdi ve kediyi atkıyla beraber koltuğa koydu. "Bak pisicik, seni seviyorum ama boynumu çizmeyi kes. Yeterince yaram var benim." Bunu söylerken kollarını, göğsünü ve gözünü göstermişti Gray. "Anlıyor musun?"
Ona bakan kedi sadece miyavlamak ile yetinmişti. "Aferim sana." Kafasını okşadı. Hayvan onun aksine sıcacıktı. Üzerindekileri yavaş yavaş çıkarmaya başladı. Kıyafetleri sevmezdi zaten. Gray tamamıyla çıplaklık üzerine doğmuş birisiydi. Belkide annesi Mika'nın onu sürekli evin içinde bezle bırakıp gezmesin sebep olduğu içindi bu. Annesinin yüzü aklına gelince ister istemez gülümsemişti.
Bugünde Juvia'yı yani sevgili psikoloğunu görmeye gitmişti. Konu kedi hakkındaydı ve Gray ara sıra araya kattığı sorular ile kadının onu tanımak istediğini biliyordu. Soruları geçiştirip duruyordu. İki gün böyle geçmişti ve en sonunda kadın evine gelecekti. Etrafı toparlaması gerektiğini biliyordu ama evi kullanmadığı için ev dağınık bile değildi onun için.
Sadece normal bir insan gibi çamaşırları etraftaydı hafif bir şekilde o kadar. Bunda sorun görmüyordu.
Ya da toplamalı mıydı? Yutkundu ve çıplak haliyle etrafı toplamaya başladı. Üzerine de belki güzel bir şeyler giymesi gerekiyordu. Tam olarak nasıl bir şeyler giymeliydi? Resmi? Sportif? Bu bir randevu değildi ki. Ne saçmalıyordu kendi de emin değildi. Ama galiba uzun bir aradan sonra bir kadının eve geleceği için heyecanlanmıştı. Kedi için özel bir ortam hazırlamıştı ve galiba sırf bunu Juvia için yapmıştı.
Zaten aldığı paranın çoğunu kedi için yatırıyordu. Kedi nanesi, fare oyuncağı vb. şeyler için oldukça masraf yapıyordu. Kendine gelirsek sadece çok eskiyen kıyafetlerinin yenisini alıyordu ama bunlar da eskileri oluyordu.
Acaba giyiniş tarzı kötü müydü? Bilmiyordu. Bunu takan birisi değildi zaten.
Evin işi bittiği gibi kendini koltuğa attı. Altında boxer ile duruyor ve nefesleniyordu. Uykusu gelmişti aslına bakarsak ve kendini mayışmış hissediyordu. Kedi gelip kucağına çıktığında ise karnının üzerindeki yumuşaklık ile iyice eridiğini hissetti Gray. Galiba burada bir süre otursa bir şey olmazdı.
...
Ding ve dong sesi kafasında yankılanırken gözlerini araladı Gray. Beyaz renkli tavan ona o tavana bakıyordu. Takmayıp gözlerini kapamak istedi ama ding ve dong sesi iyice artmıştı. Ne oluyor derken en sonunda bu sesin kapıdan geldiğini anlamıştı. Hızlı ve çevik bir hareket ile yerinden doğruldu. Etrafa bakıyordu. Saat çoktan sekizi bulmuştu ve uyuya kalmıştı.
Kapıya doğru koştu ve delikten beri bakmaya başladı. Karşısında mavi saçlı yere bakan bir kadın vardı. Kim olabilirdi, Juvia'ydı bu. Onu görmeye gelmişti işte. Derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı. Kadın direk kafasını kaldırıp ona bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memories Of Ice [Gruvia]
FanficAskerliğinin getirdiği acıları kalbine gömmüş Gray, bir gazidir, yaşadığı olaylardan sonra mutluluğu kendine fazla gördüğü için umutsuzca öleceği günü beklemektedir. Soğuğa ve yalnızlığa alışmış bu adam gittiği psikologta yeniden can bulduğunu hisse...