Aklımı yitirdiğimide ispatladım ruhumu kaybetmemin 2. günü buda geriye 30 günüm kaldı demek Marcus un anlattıklarına göre istediğim kişiyle evlenemez,yatamaz,sevgili olmazmışım ve onların dediklerini yapmak zorundaymışım ama Marcus birkaç kitap karıştırdı bir büyücü ile anlaştı ve beni koruması için görevlendirdi bunun olmayacağını düşünüyorum ama bana bir defter verdi içine garip büyüler falan yazdı defter çok küçük ve içinde birkaç damla kanım var büyücününde ama bu defteri yanımdan ayırırsam şeytan ruhumu alırmış bence çok saçma o defteri yanımda asla taşımam beni küçücük bir deftermi koruyacak yok daha neler.
***
Beynimde dolaşan ahta gıcırdamaları ile gözlerimi araladım tahtanın hala gıcırdadığını fark ettim. Marcusun yavaşça mana yaklaşmasına benzer bir ses yatağımdan doğruldum ve ilerlemeye başladım. Kapının önüne geldiğimde tahtaya basmamla çekemm bir oldu çünkü ayağıum yanmıştı off yere baktığımda ayak izi vardı ama Marcus un tırnakları bu kadar uzun değilki hem o burayı yakamazda zaten garip dedim sonrada kapıyı açıp Marcusun odasına doğru yürüdüm aklımda birkaç kelime dolaştı *30 gün sonra benimsin küçük yavrucak* ilk önce birşey anlamasamda bunun Şeytan olabileceği geldi aklıma hemen odama koşturdum ve çekmeyi açtım oradaki küçük defteri elime aldım ve az önce ayak iziinin yanına geldim elimi ayak izine değdirim hala sıcaktı ve toynak inanılmaz koşturarak Marcus un odasına ilerledim ve kapıyı çalmadan açtım. İçeri girdiğimde belinde ve kafasındaki havlu ile balkondan çıkan bir Marcus gördüm hemen gözlerimi kapatıp ''Marcus hemen üstünü giyin ve ayrıca şeytan odama kadar girmiş'' dedim gözümden bir damla yaşın elimle birleştiğini hissettim arkamı dönüp bir damla yaşı daha serbest bıraktım her serbest bıraktığım yaş elimdeki defterin kabında duruyordu defteri pijamama sildim arkamdan Marcus seslendi ''Artık bakabilirsin'' arkamı döndüğümde üserini giyinmiş bir Marcus vardı hemen gidip boynuna sarıldım ''Marcus şeytana bana dedi ki '30 sonra benimsin küçük yavrucak' ve odamdada toynaklı yanmış ayak izleri var ben ölecekmiyim'' ''Bunu hiçbirimiz bilmiyoruz'' dedi. Onunda gözlerinden korktuğu bellli oluyordu ama ondan daha çok korkan bendim.
++++
''Ma-Ma-Marcus a-ama -be-ben öli-ölicem'' (- ler hıçkırık)
''Yaşayacaksın defterden ayrılma yeter''
''Küçücük defter napabilirki bana''
''Bak bu büyülerin çeşitleri var tamammı sadece bu küçük defter sana ağır gelmemeli sırf şeytandan korunmak için yanında taş taşıyanlar ile var ''
''Ayrılmamaya çalışırım''
''Ayırma''
''Sna birşey söyleyeceğim''
''Buyur''
''Bak dünyanın en güçlüsü olabilirim ama ben asla güçlü bi kadın değilim. zayıf ve hayata karşı hep tektim. şimdi sen geldin. sırtımı sana yaslayıp biraz soluklandım. soluklanırken kokun değdi burnuma, hayatı yaşamaya değer kıldın.''
''Hep arkanda olacağım bana sarılacaksın''
Gülümsedim bana sarıldı sonrada
''Kütüphanede birkaç araştırma yapalım gel hadi'' dedi veelimden tuttu aşağıya indik bir kapıyı açtı burası büyük ve güzeldi ve çok raf vardı Marcus hemen araştırmalara başladı. Masanın üzerinde bir defter vardı defterin sayfalarına baktım bazı sayfalara fotoğraflar yağıştımıştı. Her fotoğrafa baktım yaklaşık 50 sayfa sonra bir fotoğraf gözümün önüne geldi gözümü açıp kapattım Marcus un günlüğünde annemin ve babamın yerde kanlar içinde yatmış bir resminin ne işi var....
Bilinmezlikler içinde geldim aslında yaz tatiline kadar bekliyecektim ama sizi bekletemedim neyse :) inşallah beğenmişsinizdir :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadılık Başa Bela
Ficção AdolescenteBu ilk hikayem değil diğer hesaplarımda hikayelerim var ama buy ilk cadılı hikayem ve ben bu tür hikayeleri severim neyse hikayelerde sınır olacak ama merak etmeyin sınırlar ilk önce az olacak ve işte TANITIM: Ben Ashley.Ashley CANCORNET ama soyad...