''Ne demek annem?'' diyip afalladım. Acaba anneme mi küfür etmişti? Sen kimin annesine küfür ediyon lan! Sensin anne!
Barış'da bi an afallayıp boşboş bana baktı. Sonra İpek araya girip ''Eheheh anne işte. Anneler güzeldir'' dedi. Barış'ta bana baktı ve ''Bi daha...'' derken Deniz araya girip ''Yeter!'' dedi ve beni kolumdan tutup dışarı çıkardı. ''Gökhan napıyon sen!'' dedi. ''İyiyim sen nassın iyimin?'' dedim. İlk önce bana sinirli sinirli bakıp,ardından kendini tutamayarak gülmeye başladı. ''Sana kızamıyorum ameke'' dedi. Boynuna kolumu atarken ''Çünkü Gökhanlara kızılmaz.'' dedim
O sırada dışarı Arda ve Duru geldi. Arda bana dönüp ''Bi kaç saat sonra deniz kenarına gidip,orda eğitilcekmişiz'' dedi. Deniz'in yanına iyice sokulup ''Ben zaten Deniz'in kenarındayım'' dedim. Deniz benden çaldığı ölümcül ve zehirli ''-_-'' bakışlarını atarken Arda'da ''Siyee'' diye bağırdı. Duru'da bana atarlı atarlı ''Komik mi?'' dedi. ''Evet komik'' dedim ve oda ''Hayır değildi'' dedi. Bende ''Senin yaptığın gider,benim hoşuma gider'' dedim
Herkes iğrenç esprime gülerken Duru'nun gözlerinin sapsarı olduğunu farkettim.Yanaklarından kıl çıkıp,burnu siyahlaşmaya başlayınca ''Iıığğ,Duru,sanırsam traş olmalısın'' dedim. Bu sözümün üstüne herkes dönüp Duru'ya baktı ve Deniz ''Töbe bismillah'' dedi.
Duru ellerini kaldırıp uzayan tırnaklarına şaşkınlıkla baktıktan sonra,tırnakları yeniden eski haline döndü. Gözleride yeniden ela olurken Arda ''Sen iyi misin?" dedi. Duru'da sinirle Arda'ya bakıp "İyiyim ya,Allah Allah" diye bağırdı.
"Sakin ol şampuan" bakışı attım. Sonra Deniz elimi tutup "Hadi bi yerlere gidelim,ben acıktım" dedi. Kollarımı açıp "Atla bebek" dedim.Deniz kucağıma,daha doğrusu kollarıma atlayıp "Götür beni bilmediğim yerlere" dedi. Vampir hızımla av aramaya başladık.
Üstümüze yağan kurşunlarla yere yuvarlandık.Bir ses "Onları yakaladık,sanırsam öldüler" diye bağırdı. Başımıza gelmelerini bekleyip,aniden atağa kalktık. Ben birini kaptım,Deniz'de diğerini yemeye başladı.
Evet,bu taktiği geçenlerde geliştirmiştik.
Geriye son bi adam kalınca Deniz'le aynı anda ayağa kalktık ve adama doğru yürümeye başladık. Adam koşmaya çalışırken bi dala takılıp yere düştü. Bize dehşetle bakarken "Lütfen beni yemeyin" diye yalvarmaya başladı. Deniz'e dönüp "Acaba önce böbrekten mi başlasam karaciğerden mi?" dedim. Deniz dudaklarını yalayıp "Bence en lezzetli kısmı kalbi" dedi. Adam ilk bana,ardından Deniz'e baktı ve korkuyla bayıldı.
"Hadi şunu yiyelim" dedim ve başına gelip tam koca bir ısırık alacakken elindeki fotoğrafı gördüm. Hemen Deniz'i durdurdum ve "Bak" dedim.Fotoğraftaki küçücük bir kız resmiydi. Deniz ilk önce resme,ardından adama baktı ve hemen ayağa kalkıp uzaklaşmaya başladı.
Hemen yanına gittim ve bana dönüp "Bir daha insan yemiyeceğim" dedi.Bende aynı pişmanlıkla ona bakıp "Bende" dedim.
Geri döndüğümüzde Arda ve Duru dışarıda oturuyordu. Arda "Bak,biraz daha dayan,şu kurt şeysini yakında vücudundan atıcaksın" dedi.Duru'da sadece "İyi" dedi. Sonra Arda ofladı ve sıkıntılı bi şekilde "Duru birşey sorucam ama..." dedi. Duru'da "Sor" dedi. "Yaa,şeyy..." derken Duru aniden atarla "Ya soruyosan sor be!" dedi. Arda'da bi çırpıda "Adet misin?" dedi.
Duru ilk çok sinirli bi şekilde bakıp "Zombiler veya vampirler adet olmuyo gerizekalı" diyip ayağa kalktı ve mekana girdi. Hemen Arda'nın yanına gittim ve "Kavga mı ettiniz?" dedim. Arda'da "Ortada hiçbirşey yok" dedi. Bende imalı bi şekilde "Olmadan olmaz" dedim. Bana meraklı bakışlar atıp "Neyi kastediyosun?" dedi.
"Beyin,yavrum,beyin. Beyin olmadan tabi bişey olmaz. Sana beyin bulmamız lazım. Bide o kadar beyin yiyosun,hiç bi faydası olmuyo. Cevizi dene bence. O beyine benziyo,belki işe yarar." dedim
