...

9 2 0
                                    

Şimdiler de otuzlu yaşlardayım ,dünümü düşünmekle bir o kadar daha ederim.Gecmişle yaşamayacaksın diyor herkes sözleşmiş gibi .Kimse bunu başaramazken kellige ilac bulmuşcasına bilge olmuşuz.Maskelerim vardı önceden rengarenk öyle ki daha kolaydı yaşam denen kırık öykü.Degerler ,insanlar ,ebeveyinler ve daha nicesi her biri birer maske tutuşturup böyle olmalısın dediler.Evet tamda her birinin istediği gibi binlerce insan oldum.Sonra ne mi oldu zaman geldi "kendin ol !" Dediler.Peki ama ben bu öykünün neresinde kendim olabilirdim.Ben hiç kendim olmayi ögrenmedim ki .Babamın ağır başlı kızı , öğretmenimin sessiz örnek öğrencisi,mahallemizin en zararsız sakini,arkadaşlarımın en aranan dinleyicisi ,sevdiğimin koşulsuz seveni vs vs.çünkü onlar öyle olursam sevebilirlerdi ancak beni.Oysa asiydim ben icimde kırlarda kosturan deli bir tay ,azdan biraz fazla taşkın bir serseri vardı.Hüzünkâr yanımı mutsuzlukla ,bi dolu ansiyete sancısıyla tanımladılar ve beni buna inandırdılar.Hayatımin rengi solmaya başladığında anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini .Dur diyemedim nedense belki de ögrenmişliğimin esaretiydi bu.Dedikleri başlarda yanlıştı sonraları onları haklı çıkarmak istercesine debelenmeye başladım.İçime kapanmaya başladım , onların güldüğü hiç bir seye gülemiyor oluşum hasta olduğumdan degildi elbette ancak öyle bir algı operasyonuyla yine haklı cıkmalıydılar.Gelsin ansiyete ilacları ,terapiler ,uykuya kaçışlar ve yine en nihayetin de delice ölümü arzulamalar.Artık hastayım yani onlar icin öyleyim..

Bir uçurtma sözüm var Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin