Aynanın karşısında acz ediyorum , suretime git gide yabancılasiyor gözlerime hazırlıksız yakalanıyorum .Bir önceki günden kalma sitemlerle uyanıyorum.En sevdiklerime bile temkinli yaklaşıyorum , güdümlü yaşıyorum.Kim aşıladı bana bu güvensizliği ,kimlerin elinde kaldı pare pare sevinçlerim.Elbette kusursuz değildim herkes kadar hatalarım,zaaflarım oldu.Mesele nerede durman gerektiği şuurunu tasımaktaydı.Sevilmekte değil ama sevmekte hadsiz ve şuursuz oldum hep.Yüreğime kin,kibir zanlık bulaştırmadan geldim bu yaşıma kadar.zaman zaman zorlanmadım değil zayıf düşüp sendelediklerimde oldu.Özür dilemeyi bildim tekrerür etmeksizin aynı hataları.Ama tutkuda korkunc bir duyguymus.işte bundan kurtulamadım.Benim olan hersey koşulsuz ve sonsuz benim olmalıydı.Benimsediğim herseyde bunaltıcıydım , sırf b yuzden bile kaybetmeye mahkumdun.Evet kimseye zarar vermemis olmam dogru davranışlar icerisinde oldugum anlamina gelmiyordu.Sadakat esastı benliğimde , aynı hassasiyetle almalıydım karsılığını.Kim sonsuz güven verirken ihanet ,yalan ,dolanlarla mukafatlandırılmak ister ki ? Ben de istemezdim ,evren bu konuda oldukca cömert davrandı bana ona muteşekkürüm(!).Gözümdeki perde aralanmaya başlayinca renklerim de solmaya başladı.Tamam siyahı ezelden severdim sevmesine de arada hayatın fosforuna da ilişmiyor değildi gözlerim.Kırgınlığım kendime be yahu benim kimseyle ne alıp veremediğim bir derdim var ne de falanıma uyduracak filanım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir uçurtma sözüm var
Literatura Faktuimlası bozuk bir öyküyüm , samimiyetsiz uyak kaygılarına ise oldukça dirençsizim.Siyahın bilmem kaç tonunu taşıyor ruhum.Ben ise maviyim .İçimdeki kız çocuğuna bir uçurtma sözüm var.