1.Bölüm"Kitap ve Kahve"

11.5K 1K 849
                                    

İlk bölüm ile karşınızdayım, heyecanlıyım. Ben hissederek yazıyorum umarım tüm yaşanan olayları sizde hissederek okursunuz✨

İyi okumalar 💜

Duygular akla giden mantığın bir parçası mıydı yoksa dile dolanan basit birer kelimeden ibaretler miydi? Peki ya hisler, onlar duyguların var olduğunun birer ispatı değiller miydi? Sevgiyi, acıyı, hüznü, kederi, mutluluğu her birini hissederek yüzümüzün aldığı şekil değişmiyor muydu? Bunların en belirli ispatı hepimizde var olan kalp değil miydi?

Çoğu zaman her birimiz kalbimize kızıp "Yeter artık bir dur."demedik mi? Aklımız ile kalbimiz arasında kaldığımızda verdiğimiz karar her ne olursa olsun, pişman olmadık mı? Ne zaman yetinmeyi bildik ki zaten? Hep daha iyisi olsun istedik. Bunun için çaba gerektiğini bildiğimiz halde parmağımızı bile kıpırdatmadan "Olmuyor işte,yapamıyorum, her şey ters gidiyor." demedik mi? Çaba sarf edip kazananlara ise hep imrenip, onlara özenmedik mi?

Bu hayatta yaşayıp bahsettiğim hislere sahip olmayan pek az kişi varken, bu kitabı okuyup hayatını değiştiren bir insan olmayı tercih etmez misin? Kitabın karakterlerinin ve yaşananların burada yeri yok. Onlar kitabın satırlarında saklı.

Kurguyu merak eden güzel okur!Yerinde olsam kitabın arka sayfasına takılı kalıp kurguyu çözmek yerine okumaya başlardım. Unutma herşey kitabın içinde saklı.

Bu zamana kadar arka kapakta yazan yazıları okuduğum en güzel kitap ile karşı karşıya kalmış durumdaydım.
Bu kitap için sosyal medyada pek çok iyi yorum görmüş ve merak etmiştim.

Şu an bir kitapçıda bu kitabın arkasını bile okurken bu kadar etkilendiysem hikayeyi okumadan bu kitabı elimden bırakamazdım biliyordum. Her ay ailemin okulda harcamam için verdiği harçlıkları biriktirir ve kitapçıya gelip ilgimi çeken beni saran kitapları alıp o ay içinde bitirirdim.

Şu anda aylık harçlığım ve sınıftan bir arkadaşıma verdiğim özel dersten aldığım paralarla elimde yüz seksen tl gibi bir param vardı. Her ay elimden gelse tüm kitapları alıp okumak isterdim ama bu pek mümkün olmazdı. Genelde pek çok kitap seçip param yetmediği için aralarında seçim yapmak zorunda kalırdım. Bu konuya çok yakınırdım çünkü okumayı sevip okumak için para bulmam gerekiyordu ve bu pek kolay değildi.

Neyseki bu ay sınıftan bir arkadaşıma matematik dersi vermeye başlamış ve her zamankinden fazla olarak topladığım param ile kitapçıda bulmuştum kendimi. Seçtiğim bir kaç kitap ile birlikte son baktığım "Ömrüm" adlı kitabı da alacaklarım arasına eklediğimde toplamda altı kitap olduğunu görünce gülümsedim. İçim ilk kez rahat şekilde ödeme kısmına geçince yüz kırk tl tutmuş olan kitaplarıma sarılma isteği ile dolup taşmış duruma gelmiştim.

Henüz saatin erken olması ve elimde artmış olan paramın kalması ile birlikte kahve içmek adına girdiğim ünlü bir kahve dükkanında içime işleyen kahve kokusu ile birlikte huzur bulduğumu hissedebiliyordum.

Kahvemi seçip hazırlanmasını beklerken almış olduğum kitaplardan ilgimi en çok çekmiş olan "Ömrüm" kitabını poşetten çıkarmayı başardığımda yazarın adına hala bakmamış olduğumu fark etmiş ve yazarın adının Miray Sezer olduğunu görmüştüm.

Kitabı okumadan önce kim bu Miray Sezer? Yaşı kaç? Neden böyle bir kitap yazmış? Ve daha aklımda bulunan pek çok soru için elime almış olduğum telefonumda arama kısmına Miray Sezer yazıp onun hakkında açılan bir sayfayı incelemeye başladım.

Genelde okuduğum kitapların yazarlarını tanımak ve bilmek isterdim. Yazar okur ilişkisi dedikleri o bağı ancak onların yaşamları hakkında bir fikir elde ettiğimde kurabiliyordum. Bu şekilde hem pek çok yazar tanımış hemde pek çok kitap okumuş oluyordum.

"On dokuz yaşında yazmış olduğu "Ömrüm" adlı kitapla kendinden söz ettiren ve dillerden dillere dolanan kitabının kurgusu hakkında Miray Sezer şu sözleri sarf etti. "Ben bir profesyonel değilim. Kitap yazmaya para kazanmak veyahut ünlenmek, duyulmak, tanınmak için karar vermedim. Kitabımda okuduğunuz ya da okuyacağınız her şey gerçeklerden ibarettir. Kendi hayatımı pek çok insanın okuyup kendince dersler çıkarmasını istediğimden dolayı bu kitabı yazdım. Yakın zamanda beyaz perdeye de taşıyacağımız bu kurgu tamamen gerçeklerden ibarettir!"

Okuduklarımın etkisinden çıkmamı sağlayan kahvemin hazır olduğu haber veren çalışan olmuştu. Kahvemi alıp tekrar yerime geçerken kahvemden bir yudum alarak masada duran kitaba baktım. Bir kitap ve bir kahve... daha güzel bir ikili var mıydı? Bu anı ölümsüzleştirmek adına kitap ve kahvemi güzel çıktığını düşündüğüm bir şekilde çektim.

Miray Sezer hakkında araştırmalarıma devam edecekken annemden nerede kaldığım hakkında gelen bir mesajla bulunduğum ortam ve duygudan çıkarak yeni bir yazar ve yeni bir kitabın bıraktığı huzur ile duyduğum mutlulukla kitabı okumaya başlayacağım zamanın hemen gelmesini diledim...

Bölüm Sonu.

İlk bölüm hakkında izlenimleriniz nelerdir?

Sizler de okuduğunuz kitapların yazarlarını bu şekilde araştırıyor musunuz?

Not: İlk bölümü kitabıma ufak bir giriş olarak tanımlayabiliriz. Olaylar bir sonraki bölümde başlayacaktır.


Serendipçe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin