ANKA [Yitik Bir Gidiş]

ANKA

Denizi çok seven bir kızın boğularak ölmesi kadar saçma hayat. Kelebek olmak isteyip de yüksek bir yerden atlayıp da ölmeyi planladığım gibi.
Seni affetmeyeceğim baba!
Belki bir araba çarpacak bir gün bana ve bedenim paramparça olacak. O şoförü bile affedeceğim ama seni asla.
Aldatılacağım belki çok sevdiğim bir adam tarafından. Hatta aylarca ağlayacağım belki arkasından. Gün gelecek onu bile affedeceğim ama seni asla.
Veya sokakta top oynayacak çocuklar. Ben kendi halimde yürürken gelip hızla bana çarpacak o top. Kaşımın patlamasına aldırmadan o çocukları da affedeceğim.
Ama seni.. Ben affetsem, annem etmez.
Ben affetsem, kanatlarım etmez. Unuttun mu? Ankayım ben.
Söylesene, kaç yaşındayım? Ne zaman doğdum? En çok ne güldürür beni veya en çok ne ağlatır? Hangi müziği severim, ne tür filmler izlerim? Bilirim, ses etmezsin.
Çünkü sen kurbanların hakkında hiçbir şey bilmezsin. Benim çocukluğumun, annemin de gençliğinin katilisin.
Unutmadan baba,
annem papatyaları çok sever..