Şeytanın Siparişi

1.2K 32 3
                                    

Ertesi gün :

Kapısı çaldı dillere destan kocaman malikanenin , hizmetçisi açtı  kapıyı gelen Haluktu , Hizmetçi "Hoşgeldiniz Efendim " dedi telaşla içeri buyurdu Haluğu . Haluk içeri girdiğinde eşyaları inceledi gözünün ucuyla hepsi antika ve oldukça pahalı olduğu belli eşyalardı bunlar ' evin hizmetçisi eliyle "Bu taraftan efendim " diye bahçeyi işaret etti Haluğa bahçenin   kalabalık olduğunu gördü Haluk  tüm aile ve yakın dostlar evin bahçesinde bir araya toplanmıştı . Haluğa özele bir durum değildi bu toplanma , her cumartesi geleneksel olarak yapılırdı . Evin çim bahçesine Büyük beyaz masalar koyulur , etler pişirilir, içkiler içilir , sohbetler edilirdi. Sami bey seslendi mangalın başındayken Haluk'a ;

" Hoşgeldin halukcum gel seninle hem et pişirelim hem dertleşelim he ne dersin " Dedi .

Tabi Sami beyin derdi Halukla et pişirmekten çok, ağzından laf almak nasıl biri olduğunu çözmek anlamaktı . Haluk ile sami bey sıkı bir muhabbete başladılar ortak hayat görüşlerinden siyasetten birazda iş hayatından bahsettiler Sami bey konuşurken arada rakısından yudumluyor , bardağındaki rakı azaldıkça keyifleniyor, keyiflendikçe Haluğu biraz daha benimsiyor gibiydi . Şima Haluğun hemen yanındaki masada Kocası Rafet ile oturuyordu. Şima kırmızı Şarabı çok severdi ve bu bitirdiği üçüncü şarabıydı, hiç düşünmeden evin hizmetçisinden Dördüncü bardağı istedi. Haluk ile Sami bey ayakta barbekünün başındayken Şima hemen yan masadaydı Haluk ile babasının konuşmalarını kulak misafirliği yapıp dinliyor , hemde Haluğun Şimaya doğru bakmadığı zamanlarda Gözleriyle Haluğu inceliyor elinde olmadan kaçamak bakışlar atıyordu . Evli ve çocuklu olmasına rağmen , bir ara aklından  Haluğun ne kadar yakışıklı olduğunu geçirdi içtiği şarabında bu aklındaki düşünceyi ateşlediğini bildiği için , bu bahaneye sığınıyor, düşüncesine devam ediyordu .Sanki içinde şu zamana kadar bir şeytan yaşıyordu ve kendini belli etmek için bu günü beklemişti . Onun tavırlarını takip etmekten Kendini alamıyor konuşurken dudaklarına bakıyor yüzünü zerre zerre inceliyordu . Sami bey haluktan diğer misafirleriyle ilgilenmesi gerektiğini ve geleceğini söylediğinde . Şimanın kocası Rafet
" Baba bende geleyim " dedi ve masadan kalktı .   Şima Lise çağlarındaki bir kız çocuğu gibi heyecanlanmıştı , Halukla yalnız kalmıştı ve bu onu heyecanlandırıyordu, bu heyecana içinden kızıyor , saçma buluyor , kalbine engel olamaya çalışıyor,  ama ne yapsa o heyecanı durduramıyordu, başka bir duyguydu bu hissettiği Tamam kocası Rafeti seviyordu Kocası ona heyecan veriyordu  ama  ona asla bu heyacanı hissetirememişti . Haluk Şimanın yanına geldiğinde Şimanın kalbi dahada hızlanmıştı Şima artık bu Çarpıntıyı duyabiliyor, hissedebiliyordu , tek korkusu Haluğunda bunu anlamasıydı . Haluk Şimanın yanına kadar yaklaştı ;

"Şima hanım sizinle tanışmak büyük şeref Sizi magazin dergilerinde görürdüm bazen fakat şunu söylemeliyim ordaki halinizden çok daha güzelsiniz ""

Şima şaşırmıştı duydukları karşısında , evliliğinden bu yana kocası hariç hiçbir erkek  onunla bu kadar rahat konuşamamıştı  . Şimanın yapısı çok sert ve mesafeliydi, Erkekler , normal erkek arkadaşları,   ona İltifat etmek ister, ama her zaman çekinirlerdi Kocası Rafette Şu sıralar onunla pek ilgilenemiyordu ve bir erkekten iltifat duyalı uzun zaman Olmuştu onun için . Şaşkın ufak bir kız çocuğu gibi olmuştu Haluğun karşısında ve cevap verdi bu şaşkın kız

"Teşekkürler Haluk bey aramıza katılmanıza sevindim Babam Sizi sevdi ve ortaklığınız gerçekleşti sanırım "Dedi

"Evet Sami bey ile anlaştık ve bunu kutlama adına bende bir parti vereceğim lütfen sizde gelin" 

"Tabiki gelirim "dedi Şima .  O sırada Kocası Rafet geldi yanlarına Halukla tanışırtılar pek uzun olmayan klasik bir tanışmadan fazlası değildi bu tanışma ve fazlada samimi olmayan tarzdaydı O gün böylece sona erdi .

Ertesi gün Sabah olduğunda Şimanın aklına birşey gelmişti,  artık hep aynı şeyleri yapmaktan sıkılmıştı ve kendi şirketinde çalışmaya karar vermişti.  Bu onun içinde iyi olacaktı ,  zaten çocukları da artık büyümüştü . Heyecanla aşağı kata inip Rafetin yanına gitti .Rafete konuyu açtı , Bu sırada kahvaltı yapan Rafet onu yarım kulakla dinliyor  ama  daha çok kahvaltıya odaklı ,  sürekli zeytin yiyip çekirdeklerini hızlı hızlı çıkarıp masaya atıyordu , Sanki 40 yıldır hiç yemek yemememiş gibi yemek yiyordu Rafet , Şima yemek yemesinden hiç hoşlanmazdı Rafetin . Rafet Şimayı dinledi ve ağzında yemek varken konuşarak tek bir kelime söyledi
"Olur."
Şima Hazırlanıp Şirkete Gitti babasınında onayını almıştı , Bu iş için çok heycanlıydı.
Şima şirkete geldiği sırada şirkette genel bir toplantı vardı . Haluk hem çalışanlarını toplayıp kendini tanıtacak hemde iş hakkında neler yapması gerekildiğini anlatacaktı .Toplantı başlamıştı Haluk ayakta tahta karşısında işi anlatırken Şima içeri girdi, elinde dosyalarla ve telaşlı bir haldeydi  .Şimayı gören çalışanlar şok olmuşlardı Ve birbirlerinin suratlarına,  ne işi var burda gibilerinden baktılar. Herkez Şimanın ne diyeceğine odaklanmıştı.

Şima yönetime el koymaya geldi galiba diye aralarında şakalaşanlar bile olmuştu . Haluk ayaktaydı Şima geldiğinde kapıya yakındı ve Şakacı Bir Ses tonuyla

" Buyrun şima hanım Hoşgeldiniz Bizde Şimdi Sami beyin Servetinden ve Aziminden Bahsediyorduk."

"İnanın Haluk bey Bahsetmeye şuan başlasanız yarın çıkarız burdan" Dedi (Gülerek) ve elini uzattı Ben yeni Tasarım müdürü
Şima Pakoğlu

Haluk şaşkındı . Şima önce bir ev kadını gibi karşısına çıkmıştı Haluk'un şimdi kendine güvenen bir iş kadını olmuştu . Haluk Şimanın bu hareketinden çok  hoşlanmıştı  . Gerçekten Kendi şirketinde tasarım yapacak kadar iş hayatına saygılı ve başkalarının ne dediğinden çok kendi işini yapmaya odaklıydı Şima.
"Oturun lütfen Şima  hanım " dedi Haluk

Toplantıya devam ettiler yaklaşık 1 saat süren toplantının ardından  toplantı sona erdi toplantı çıkışı çalışanlar kendi aralarında dedikoduya başlamışlardı bile ,bazıları Haluk beyin yakışıklı olduğundan, bazıları Şimanın Şirketinde tasarım Müdürü olarak çalışmasından, konuşup kıkırdıyorlardı .
Haluk Şimanın yanına gitti ve Aşağıda birlikte kahve içmeyi teklif etti . Şima kırmadı Haluğu ama aşağı inmeden lavobaya gitmesi gerektiğini söyledi ve sonra yanına gelsem olur mu diye sordu Hulak' a  Lavobaya girdiğinde ilk işi aynanın karşısına geçmekti Şima sanki ilk aşkıyla buluşuyormuş gibi Makyajını Tazeledi saçlarını düzeltti. Uzun uzun Güzelliğine baktı Gerçekten Güzel kadındı Şima

ŞİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin