Nerden Çıktın Karşıma?

kural-1

Lütfen vote ve yorumlarınızı esirgemeyin 🤗
İyi okumalar.

Cafeye girerken hiç bu kadar tedirgin olmamistim. Arkama baktım tüm heybeti ile ordaydı sevgili korumam.

"Heyyy melinda burdayım!"
Gülümsedim, yanına gittim sarıldım.

"Kızım ağaç oldum burda daha bradleye hediye alcaz. Ne alsam karar veremedim cüzdan, parfüm, forma, play-station oyunları herşeyi aldım zaten. Bazen biriyle çıkmak gercekten çok zor geliyor. Daha partideki eksikleri tamamliycaz off ayarladığım dj çocuk beni ekti düşünebiliyor musun! Şimdi başka birini bulmalıyım gerçi mia'nin eski okulundan biri varmış ama acaba nasıl? Bu arada giyeceğim elbiseyi sonunda buldum yani aslında biliyorsun şu attığım fotoğraftaki onunla bradley beni çok beğenecek kesin."
Bu kızı durdurmazsanız devam eder.

"Nefes al mary"

"Hee şey pardon biraz heyecanlıyım. "

"Tamam relax herşeyi halledicez"

Bana minnetle gülümsedi.
"Teşekkür ederim sen de olmasan canim Arkadaşım."

"Hadi kahve içip hemen işe koyulalim."
"Evet, Garson bakar misiniz?
"Sen neler yaptın bugün?"
"Hiç."
...
O sırada garson geldi ve siparişlerimizi verdik.
"Melinda. Sana birşey dicem sakın bakma ama şu arkadaki seksi adam sanırım sana bakıyor." Dedi kısık ama heyecanlı bir ses ile.
Arkamı dönmeme gerek yoktu çünkü burda sadece tek bi "seksi adam" vardi. Dikkat çekmemesi imkansız. Off açıkla şimdi. Allahtan mary tüm yasamtimi biliyor.

"Sanki seni tanıyor gibi baksana. Gerçi tanışa ne güzel olur. Adam resmen taş." hemen elini kapadi ağzına " bradley beni duysa keser." Güldü.

"Onu tanıyorum."

"Nee! Nerden?"

"Tanıştırayım yeni kişisel korumam."
Mary' nin ağzı o şeklini aldı.

"Böyle koruma mı olur?"
Ahh ahhh bin kere dedim.

"Öyle."

"Herşeyi anlat ne zamandan beri?"

"Anlatılacak birşey yok."

"Yok mu? Kızım herkesin böyle miss world bir koruması olmuyor."
Arkamı döndüm göz göze geldik castiel ile. Sinirimi bozmamış olsa şu an çok çekici gözüktüğünü söyleyebilirdim. Ama demiyorum pis adam.

..............

2 saat önce

Çok sinirliyim çok.
Bana nasıl çocuk der yaa! philips amca nasıl birşey demez. Pis herif! Taş h..!
Ayy ne diyorum odun herif!

Cantami aldım ve kapıyı açtım. Arabanın yanında duruyordu. Bakışları beni bulduğunda;
"Philips bey aklını başına getirdi sanırım. Güzel böyle tavırları sevmem çünkü.
"Sen! "

Bana doğru gelip kaşlarını çattı.
"Ben..."

Yakınıma gelmesi gerileme sebep oldu.
Gözlerine bakamadım.

"Evet?"

"Sen benimle böyle konuşamazsın bana çocuk diyemezsin korumamsan sadece
korumamsin tamam mı?"

Daha da yaklaştı ona aşağıdan bakarken boynum ağrımaya başladı bile.
"Ben koruman değilim demedim küçük hanım bu iş için geldim ama 'ÇOCUK' da bakamam."

"BANA ÇOC..

" Anladığını düşünüyorum. Hadi gideceğin yeri söyle de gidelim."

Resmen burnumdan soluyordum. Sinirle arabanın kapısini açıp içeri girecekken;
"Nitnitttt! Benim birkaç kuralım var uyman gereken küçük hanım."

"Kural?pardon!"

"Kural-1 gerekmedikce arka koltuğa oturmak yok."
"
Ne saçmalıyorsun?"

"Öne geç. Ben senin korumanım şöforun değil."
......
"Nereye gidiyorsun?"
"Şöforum değilsin söyleyemem."
Can guvenligimden endişe duymama neden olan bir bakış attı.

"Crosland avm nın yanındaki cafe."

Önüne döndü ve sürmeye başladı yol boyunca hic konuşmadık.
Yaklaşıp park etti arabadan indik.

"Birkac saat işim sürebilir bitince haber veririm. Telefonun?"

"Ben de geliyorum , burda bekliyecemi düşünmüyorsun degil mi?"

"Cafede arkadasimla birlikte olucaz sonra da alışveriş tabiki burda kalicani düşünüyorum."

"Bay philips her yere seninle gelmemi her an seni gözümüm önünden ayirmami söyledi."
"Hayir istemiyorum."
"Yürü! Yoksa sen de içeri giremezsin, geri gideriz."

Dediğini yapabilecek bakışları sayesinde oflayarak yürüdüm.
"Kendini belli etme bare çok yakınımda durma."
"Bana ne yapcami söyleme. Sıkılmaya başladım. Içeri girelim.