Bölüm yazmayalı o kadar çok oluyor ki @mevsimmerih vote vermseydi hiç hatırlamayacaktım.
Ağzıma dolan kanı Lucifer'ın yüzüne tükürüp yeniden gülümsedim. Bakışlarını gözümden çekmeden cebinden çıkardığı bezle yüzünü temizledi. Kızgın ateşte beklettiği melek bıçağıyla göğüs kafesimi çizmeden önce zorlukla nefes alıp konuştum.
"Ne var biliyor musun Lucifer? Sana minnettarım. Her zaman vampir yanımın beni gerçek bir canavara dönüştüreceğinden korkmuştum. Vampir yanımı benden söküp aldığın için teşekkür olarak ölümünü hızlı gerçekleştireceğim orospu çocuğu."
Ve yeniden vücudumu delip geçen bıçak. Vampir tarafımı nasıl yaptı bilmiyorum ama almıştı. Önceden acılara daha dayanıklıydım melez olduğum için. Bu özelliğie bu kadar alışmışken acıları daha fazla hissetmek işimi kolaylaştırıyordu. Elindeki bıçağı bırakıp adını bilmediğim bir alet çıkardı. Makinenin düğmesine basmasıyla ateş çıkması bir oldu.
"Bella, sana iyilik olsun diye insan yapmadım seni. Acıyı daha derin hissetmen içindi ama yine benim için kurduğun güzel hayaller için teşekkürler." benden uzaklaşırken yüzümdeki sırıtış sönmüştü. Benim gibi duvara zincirlenmiş bir şekilde yatan Dean'e yaklaşıp az önceki ateşi kollarına doğru sıktı.
"Çek o siktiğimin ellerini onun üzerinden!" beni duymazlıktan gelen baygın Dean'e ateşi bastırmasıyla Dean acı içinde sıçradı. Bileklerim yukarı doğru zincirlenmişti. Arkamda duvar dahi yoktu. Ne yaslanabiliyordum ne de kaçabiliyordum. Ama bunun farkında olmama rağmen yeniden bir umut zincirlerden kurtulmayı çalışıp bilerlerimdeki yarayı kanattım. Dean benim yüzümden acı çekerken elimden bir şey gelmemesi beni öldürüyordu.
Gözlerimi kapatıp acıyı yok saymayı denediğim zaman diliminde Dean'in birkaç acı dolu inlemesini duydum ve daha sonra kapının çarpılma sesini. Gözlerimi aralayıp birkaç saniye gözyaşlarım yüzünden kayettiğim görüş açımı kazanmayı bekledim. Odanın içine göz gezdirdikten sonra Lucifer'ın oda da olmadığını anladım. Dean ile gözlerimiz buluştuğu sırada buruk bir gülümseme gönderdim ona.
Aynı şekilde o da bana buruk bir gülümseme gönderdiğinde zindanın kapısı yeniden aralandı. Lucifer yerine başka güzel giyinimli bir adam yanıma yaklaşıp gülümsedi.
"Ne var? Lucifer yoruldu da mı seni gönderdi?" Cevap vermeden cebinden bir anahtar çıkararak bileklerimi çözerken konuşmaya başladı.
"Lucifer'ı burada istemiyoruz. Onun yandaşları olmayarak sayımız çok az. Lucifer'ı burdan sadece siz gönderebilirsiniz. Size ihtiayacımız var diye serbest bırakıyorum ama bu odadan çıktıktan sonra da işiniz kolay olmayacak. Lucifer her yere adamlarını bıraktı. Size zarar vermeyecek olanlar -yani yandaşlarım- kırmızı bir bileklik takmış olacak. Onlara zarar vermeden kaçın buradan. Ve herkesin sağlığı için Şeytan'ı kafesine geri gönderin."
Cümlesini tamamladığında çoktan Dean ve beni çözmüştü. Gülümseyerek odadan ayrılınca beklemeden Dean yanıma gelip kollarımı belime doladı. Karşılık verdim. Birkaç saniye öyle kaldıktan sonra omuzlarımdan tutrarak benden uzaklaştı.
"Dean sayıca bizden üstünler. Çıkış nerede bilmiyoruz birimiz sağa birimiz sola giderek ayrılalım."
"Saçmala tek başına ne kadar dayanabileceksin? Hele de yeni insan olmuşken."
"Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama ben vampir doğmadım. İnsankende bunu yapıyordum. Beni dert etme. Çıkışı bulan diğeri için yardım etsin. Anlaştık mı? " Huzursuzca bir nefes aldı daha sonra onayladığını belirten mırıltılar çıkardı. İçi hiç rahat değildi. Ona son kez sarıldıktan sonra kendi tarafıma doğru gideceğim sırada bileğimden kavrayarak beni durdurdu. Aniden dudaklarımda baskı hissettiğimde karşılık vermedim.
Onu doğru yöne gönderiyordum. Lucifer ile anlaşma yapmıştım. Onun serbest kalmas şartıyla Şeytan olmayı kabul etmiştim. Beni bir daha göremeyecekti ona eğer şimdi karşılık verirsem bu sadece işleri zorlaştırırdı. Dududaklarını dudaklarımdan ayırmadan önce boynumdan çıkarmadığım annemin kolyesini Dean'in cebine sıkıştırdım. Gözlerimden atlamaya hazır olan yaşları umursamadan son kez Dean'e veda edip çıkışa ilerlemesine izin verdim.
"Yeniden buluşabilme dileğiyle. Dikkatli ol Winchester. Unutma benim için asla sıradan biri değildin. Lütfen benden nefret etme." kaşlarını çattı ama cevap vermeden çıkışa doğru gitti.
Bana kızgındı böyle davrandığım için. Mecburdum. Arkasına dönmeden ilerlerken şeytanların sadece şüphelenmemesi için karşılık vereceklerini ama ona zarar vermeceklerini biliyordum. Her şey oyunun parçasıydı. Omzumda hissettiğim soğukelle göz yaşlarımı sildi.
"Doğru karar verdin Bella. Şimdi şu saçma şeytan ayinini gerçekleştirelim." arkamı döndüm.
"Eğer ona bir şey olursa bana merhamet etmem için yalvaracaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Kapanı
FanfictionBirazdan yapacaklarım için kendimi cezalandırmam gerekecekti. Kelimeler ağzımdan dökülerken gözlerimi çimen yeşili gözlerle buluşturdum. "Sakın. Sakın Dean Winchester. Beni sevmek gibi değer vermek gibi saçma şeylere kapılma Dean Winchester. Çünkü b...