Sıcacık nefesin yüzümü okşuyor Jimin, beni izlediğini hissedebiliyorum. Hissetmeme rağmen sardığın bedenimi geri çekmeye ve gözlerimi açıp uykulu gözlerine bakmaya cesaretim yok.
"Uyumuyorsun."
"Gözlerini neden açmıyorsun?" fısıltısı neden kalbimi tetikletti ki şimdi.
"Hey sana diyorum uyumadığını biliyorum."
Yeni uyanıyormuş gibi, kımıldanıp yavaşca gözlerimi açtım. Dediğim gibi nefeslerimizin birbirine çarpacağı kadar yakındık.
Jimin usulca bana bakıyordu..(bir insan uyanınca nasıl böyle gözükebilir aq)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Jimin neden bu kadar yakınımdasın?"
Rahatsız olmuştum. Bu kadar yakın olmamız başka hissettiriyordu. Belime doladığı ellerini itip yatakta oturur pozisyona geldiğimde, üzerimizdeki yorganı biraz daha kendime çekip sımsıkı sarılmıştım.
Jimin sırıtıp sağ elini başının altına koyarak, tavanı seyretmeye başladı.
"Hei."
"Hei mi? Ciddi misin? Sürtüğe ne oldu Bay Park." deyince tekrardan sırıtıp bana taraf döndü.
"Her gece, tıpkı dün geceki gibi benimle uyur musun?" böyle bir şey istemesi beni şaşırmıştı.
Kaşlarımı çatarak "Benimle dalgamı geçiyorsun? " dedim "Neden seninle uyuyayım, her gece düzdüğün kızlara ne oldu? Git onlarla uyu."
Jimin yatakta oturur pozisyona gelerek dağınık saçlarını geriye doğru atmıştı.
Daha sonra ayaklanıp yavaş adımlarla odanın camına doğru ilerleyip,
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Araladığı perdeden dışarıyı izlerken "Ben kimseyle uyumam Hei." demişti "Hele seviştiğim bir kızla asla. Evime ve yatağıma giren tek kız sensin."
"Ve biliyor musun? ilk defa bir gece sigara paketini bitirmeden huzurla uyudum."
Başımı kollarımın arasına almış, sadece onun söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Benden nefret ettiği halde neden böyle konuşuyordu ki. Aklımı daha da çok karışıyordu.
