Her zaman gülümse...

91 13 3
                                    

Hayat neden bu kadar sıkıcı olmak zorundaydı? Neden bu kadar uzun sürüyordu? Bu çivisi çıkmış dünyadan bir an önce kurtulmak istiyordum. Gerçek hayata başlamak istiyordum. Cezamı cehennemde çekmek ve daha sonrada cennete gitmek istiyordum. Umarım bana orada yer vardır. Ben Allah'a inanan biriydim. Sırf bu yüzden intihar etmiyordum zaten. Allah'ın verdiği canı sadece Allah alabilirdi.

Koltuğuma iyice yayıldım. Son zamanlarda çok yoruluyordum. Üşütmüş müydüm yoksa? Bu aralar hava cidden soğuktu. Kışın ortasındaydık.

Yerimden kalkıp mutfağa gittim. Hızlı çorbalardan rastgele alıp çorba yaptım. Odama gidip yatağıma girdim ve yavaşça çorbayı içtim. Şimdilik iyi gelirdi. İlaç pek kullanmazdım. Hastalıklarımda hafif geçerdi. Çorba bitince yatağın içine girdim. Sıcacıktı...

Acaba ailem olsaydı hayatım nasıl olurdu? Anneme sarılmak nasıl olurdu? Onunla uyumak nasıl olurdu? Bu yatak kadar sıcak mı olurdu? Hastalandığımda bana bakar mıydı?

Bunlar imkansızdı. Bir aileye sahip olabilecek kadar şansım yoktu. Gözlerimi sıkıca yumdum. Eğer düşünmezsem katlanmak daha kolay olurdu.

...

Alarm çalınca gözlerimi zorlukla açtım. Kahretsin! Hastalığım ilerlemişti. Ancak işe gitmeliydim. Zorlukla yataktan kalktım ve sıkıca giyindim. Kahvaltı yapmaya özen gösterirdim.

İşe gitmeden önce bir eczaneye uğrayıp grip ilacı aldım. Arabada içip işe gittim. Zar zor rafları düzenliyordum. Başımda ağrımaya başlayınca daha da berbat hissetmeye başlamıştım. Mola zamanı gelince yukarı çıkıp koltuğa iyice yaslandım. Gözlerimi yumdum.

Gözlerimi açınca odanın tavanını gördüm. Koltukta uzanmış bir haldeydim ve üzerimde bir battaniye vardı.

“Uyanmışsın. Daha iyi misin?" Kafamı çevirdim. Konuşan baş belasıydı. Karşıdaki koltukta oturuyordu. Doğrulmaya çalıştığımda alnımda ıslak bir bez olduğunu fark ettim.

“Henüz kalkma. Biraz daha dinlen."

Onu dinlemedim. Alnımdaki bezi alıp hemen koltuğun önündeki sehpaya koydum. Battaniyeyi üstümden attığımda soğuktan ürperdim. Zar zor ayağa kalktım ve dolabımdan bugün aldığım grip ilacını bulup su ile hapı yuttum. Saate baktığımda mesaimin çoktan bitmiş olduğunu gördüm. Beş saattir uyuyordum.

Eşyalarımı alıp aşağı indiğimde Hüseyin amca ile karşılaştım. Kafamı eğip “Kusura bakma." dedim. Elini başıma koyup “Hastaysan eğer beni ara ve işe gelme. Yarın izinlisin. İyileşince gel." dedi. Cevap olarak sadece gülümsedim. Dışarı çıkıp arabaya ilerlerken “Gülümseyebiliyormuşsun!" dedi baş belası. Arabaya gelince hızla içeri girdim ve arabayı çalıştırdım. Giderken “Her zaman gülümsemelisin!" diye bağırdığını duydum. Sanırım bu kızı yeterince korkutamamışım.

Eğer beni rahatsız etmeye devam ederse daha kötüsünü yapmalıydım.

Örneğin...

Yalnız ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin