Disiplin

Bölüm 4

Hikaye Adı: Disiplin

Couple: Krishan

Yazar: Ekin

Bölüm Sayısı: Belli değil

Luhan geriledi ve hızla havuzdan çıktı, havlusunu kapıp dışarı çıktı. Kris, ofladı bağırıp elini suya hızla geçirdi, saçını sinirle karıştırdı. Neden yapmıştı bunu? Homofobik olan oydu ve şimdi, az önce bir erkeği öpecekti. Sinirli bir şekilde havuzdan çıktı, havlusunu almaya giderken ayağı kaydı ve yere düşerek kafasını fayansa çarptı.

>>>>>

Luhan, elini göğsüne koydu ve yatağa koydu. Kaçmamalıydı. Eminim gittiği için çok daha sinirlenmişti ve büyük ihtimal birazdan gelip onu dayak manyağı yapacaktı. Kalktı ve duşa girdi. Kris, o duştan çıkınca gelir diye düşünüyordu.

>>>>>

Ama gelmedi.

Luhan, telefonunu aldı ve Kris’i aradı. Ama telefon zil sesi odadan geldi. Hemen üstüne bir şeyler alıp aşağı koştu. Soluğu danışmada aldı.

“Kris Wu ya da Kevin Li neyse artık. Nerede olduğunu biliyor musunuz? Odasına gelmedi.” Danışmadaki kadın Luhan’a baktı.

“Ah şey… kimi oluyorsunuz?” Luhan biraz durdu ofladı.

“Kardeşiyim.” Kadın ilerideki asansörü gösterdi.

“Otel revirinde. Acil yardım yapılıyor. Havuzda baygın hâlde bulundu.” Luhan’ın gözleri şaşkınlıkla açıldı. “Revir bodrum katında.” Hızla asansöre koştu ve düğmelere üst üste bastı, bindiğinde de aynı şekilde. 

Asansör, durduğunda Luhan kapıları ayırmak ister gibi yan taraflara itti ve revire koştu. 

“Kris!” Sesi boş bodrum katında yankılandı. O sırada ileri kapıda Kris’i çıkarken gördü.

“Neden bağırıyorsun?” Hemen yanına koştu ve kafasına baktı. Eliyle ağzını kapattı. “İyiyim ben bırak. Yok bir şeyim. Dikiş atıldı.” Luhan, ona sert bir yumruk geçirdi. Elinden olabildiğinde sert. Doktor hemen Luhan’ı tuttu ve geri çekti. Kris, çenesini tuttu ve Luhan’a sert bir bakış gönderdi.

“Seni gerizekalı.” Doktoru itti ve asansöre gitti, Kris’te Luhan’ı takip etti ve peşinden asansöre bindi. 

“Unuttun mu? Havuza gidelim diyen sendin.” Luhan, sinirden yerinde duramıyordu. Ama o haklıydı. Havuza gitmeleri için o ısrar etmişti. Tek eliyle yüzünü kapattı. 

“Özür dilerim. Benim hatam.” Sesi titremişti. Kris, ona şaşkın gözlerle baktı.

“Hey ağlamıyorsun değil mi? Tanrım. Kes ağlamayı, sen bir erkeksin.” Luhan cevap vermedi ve sırtını döndü. İki eliyle yüzünü kapattı. Ama omuzları sarsılıyordu. Kris yutkundu ve tek elini Luhan’ın omzuna koydu. “Tamam sakin ol. Buraya gel.” Kendine çekti ve sarıldı. “Ben iyiyim. Bir şeyim yok. Daha beterlerini görmüştüm.” Luhan burnunu çekti ve gözlerini sildi. “Ayrıca o yumruğu sana ödeteceğim.” Luhan ona baktı.

“Beni öpecek miydin? Neden?” Kris, öylece kalakaldı. Cevap veremedi ve geriledi. “Cevap ver bana.” 

“Öyle bir şey yapmayacaktım.” Luhan, ofladı. “Sanırım. Aklımdan bir an için geçti.” Genç adam ona baktı.

“Ne?” Kris, ona baktı. Ellerini cebine soktu daha sonra açılan asansör kapısından dışarı çıkıp odaya girdi. 

“Ben duşa giriyorum. Sen uyu.” Üstünü hırsla çıkarıp köşeye attı ve banyoya girdi. Luhan arkasından bakakaldı. Köşeye attığı tişörtü aldı ve sarıldı, kokusunu içine çekti. Onun gibi kokuyordu. Sarılıp uyuyabilirdi ama Kris görürse sorun olabilirdi. Yavaşça yere geri bıraktı ve üstüne pijamalarını geçirip uzandı.