~~Bölüm 7~~{beklentiler}

42 4 4
                                    

Ruhuna dokunan insanı bul! Konuştuğunda gözlerinin içi gülen ve seni olduğun gibi seven Adam'ı...💓

Çenemden tuttu ve kafamı kaldırdı."sadece birkaç saat istiyorum senden. Sonra istediğin yere gidebilirsin"dedi.

Neydi bu şimdi? Ondan etkileniyor olabilirim ama ona güvendiğim söylenemez.

"Hayır. Seninle kalamam" dedim.

"Bir kerede bozmasan. Gel şuraya oturalım" dedi. Sonra çekiştirmeye başladı.

"Sen nasıl bir hödüksün? hem soruyorsun hemde kendi bildiğini yapıyorsun. Senin gibi birini daha önce görmedim o kesin" dedim.

"Ne güzel ilklerini bende yaşıyorsun. Hem ben sana soru sorduğumu hatırlamıyorum" dedi.

Bişey deme gereği hissetmedim. "Hadi anlat" dedi. "Ne anlatıyım?" dedim. Anlamayan gözlerle bakarak."fasulyenin faydalarını anlat buse"dedi.

Bende hiç bozguna vermeden fasulyenin faydalarını anlatmaya başladım."şimdi fasulyeyi suya.."
"Ondan bahsetmediğimi biliyorsun" dedi."neyden bahsettiğini bilmiyorum  ama"dedim.

"Beni nasıl sevdin? Ondan bahsedebilirsin mesela yada ikimizle ilgili istediğin bişeyden" derken biraz daha yaklaşmaya başladı."şey.. Ben.."o kadar yaklaşmıştı ki kalbim yerinden çıkacak hissettim. Bianda karşıda tek başına üzgünce oturan 5 yaşlarında bir  çocuk gördüm. Birden ağzımdan "çocuk" lafı çıktı.

Asaf alttan alttan gülmeye başladı."çocuk mu istiyorsun? Sence de çok hızlı gitmiyor muyuz? "Hâlâ gülüyordu. Jeton yeni düştü. Ben nasıl öyle söylerim?

" ben şu çocuktan bahsediyorum"elimle çocuğu gösterdim." baksana ağlıyo sanki. Hadi yanına gidelim"dedim.

"Ufaklık napıyorsun sen burada? Annen baban.. Neden ağlıyorsun?" dedim.

"Ben annemi bulamıyom. Gitti yok" dedi.

"Tamam ağlama anneni bulucaz. Söyle bakalım senin adın ne?" dedim.

"Ömer"

"Peki kaç yaşındasın?" dedim. "Sen çok konuşuyorsun. Başım şişti" dedi. Asafsa gülme krizine girdi sanki. Resmen bana ne dedi. Bu çocuk asafa ne kadar da çok benziyor. "Ama çok tatlısın" dedi. Bu sefer moralim düzelmişti.

Karakola gittik. Çocuğun ailesini bekledik. Ailesi bize çok teşekkür etti. Ve şimdi eve dönmek için arabadaydık. Gözlerim benimle savaş yapıyordu. Ben kapatmamaya çalışırken gözlerim kapatmam için ısrar ediyordu.

Mustafa asaf'ın anlatımından

Çok sıkıldım artık. Bu kız hiç bir şey söylemiyor. Sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi masum geliyor bazen. Ama yok acımak yok. Bu daha senin iyi günlerin. Beter olacaksın. Sana öyle şeyler yaşatacağım ki inan bana..inan çok pişman olacaksın. Biraz daha gül sonra hep ağlayacaksın zaten.

Bide yetmemiş gibi arabamda uyudu.

"Buse,  canım geldik hadi uyan" dedim

"Ütü yapıcam"

Ütü mü? Bu kız kafayı yemiş olmalı. "Sonra ütü yaparsın hadi uyan"

"Hayır ütü yapıcam" dedi.

Şapşal ya. Uykusunda  konuşuyor. Hiç güleceğim yoktu. "yeterince kafamı ütüledin zaten"

Elindeki telefonu alıp kuzeni olan gizemi aradım kapıyı açması için. Ne kadar uğraştıysam buseyi uyandıramadım. Bende mecbur kucağıma aldım. Çırpınmaya,  vurmaya başladı.

"Sana ütü yapacam diyorum. Bırak beni" dedi.

Gizem kapıyı açtı. "Ne oldu?, niye bağırıyor?" dedi.
"Ütü yapcakmış" dedim.
"Ne ütüsü bu saatte? Neyse içeri geçelim" dedi.
Kafamı sallamakla  yetindim. Sonunda odasına gelmiştik. Buseyi yatağına yatırdım. Çok yorulduğu belliydi. Hafif uyandı.
"Asaf"
"Şştt uyu hemen uykun kaçmasın" dedim ve alnından öptüm. Evden çıkıyordum ki bir ses bana seslendi.

"Şey bu arada ben gizem"

"Asaf" dedim bende.

"Arkadaşımı getirdiğin için teşekkür ederim"

"Rica ederim" dedim

....

Buse'nin anlatımından

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Ben buraya nasıl geldim ki en son asafın arabasındaydım. Tabiya o getirmiştir. Kendimi kış uykusuna yatmış ayı gibi hissediyordum. Sanki yıllardır uyumuş gibi oysaki 9 saat uyumuşum.  Belki size az geliyor olabilir ama ben normalde 6 saatlik uykuyla ayakta durduğum için bana çok gelmişti.

İşe gitmek için hemen hazırlanmaya başladım. Kıyafetlerimi giydikten sonra yola koyuldum.

Üstümü değiştirdikten sonra saate baktım. Şuandan itibaren çalışma saatim başlamış bulunuyor.

Saat 11.05 olmuştu. İçeri Asaf girdi. Bu saatte fazla kimse yoktu ama olanların da gözleri hep ondaydı.

Yürüdükçe aramızdaki mesafeyi kapatıyordu. Birden kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
"Asaf napıyorsun?"

"Gel gidiyoruz" dedi.

"Gelemem,  olmaz. Hem patron kızarsa..."

"Müşteri her zaman haklıdır dimi" dedi.

"Bende müşteri olduğuma göre haklıyım.o yüzden benimle gelmek zorundasın" dedi.

Daha cevap vermemi bile dinlemeden çekiştirmeye başladı.

Araba asafın evinin önünde durunca "burada napıcaz? Niye geldik?" dedim.

"Ütü" dedi. Kısa ve net olarak."ütü mü? O ne alaka "dedim anlamayan bakışlarla. Tabi ki cevap vermedi.

Eve girdiğimizde gözlerim adeta sonuna kadar açıldı. Bir ev bu kadar mı güzel ve büyük olur? Bu evi acaba kaç ayda temizliyorlar? Ben olsam bu evde durmaya kıyamam. Hayallerimde bile göremeyeceğim kadar güzel.

Asaf çekiştirerek alt katta bir odaya getirdi. Alt katta olmasına rağmen son derece güzel bir odaydı. Gördüğüm şeyle çığlık attım. Sanki bütün dünyanın ütüleri burada gibiydi. Peki ben mi ütüleyecektim hepsini.

Asafa baktığımda çok keyifli görünüyordu.
" şaka yapıyorsun dimi. Kamera nerde el sallıyım"dedim. Bu kadar çok eşyayı ütüleyemezdim. Hem bu neyin intikamı onu da bilmiyorum ya neyse.

"Çok ciddiyim. Ayrıca ben şaka yapmam" dedi.

Elimi alnına koydum ve " senin ateşin mi var? Hasta falan mısın?"dedim. Cevap vermeyip daha fazla konuşma der gibi sinirle baktı. "Hasta değilsen. Sen kafayı mı yedin? Aslında görünüşte hiçte akılsız durmuyordun. Demek görünüşe aldanmamak gerek" dedim. Hangi cesaretle dedim onu da bilmiyom ya. Deli cesareti dedikleri bu olsa gerek.

"Bence sen çok konuşmada biran önce başla istersen. Çünkü ne kadar erken bitirirsen o kadar erken gidersin" dedi.
"Bunlar 1 haftada anca biter"
"Bu benim sorunum değil. Sana kalmış. Hızlı yap erken bitir"dedi. Son çare olarak " insan sevdiğine böyle yapar mı?"dedim.

Acaba Asaf ne cevap verecek?
Sevdiğini mi söyleyecek?
Ya sevmediğini söylerse kız ondan irtibatı keser mi?

Hikayeden beklentilerimiz ne ?
Beğendiğiniz yada beğenmediğiniz kısımlar sizce ne?
Fikirlerinizi söyleyebilirsiniz...

Arkadaşlar bildiğiniz gibi okullar başladı. Okul dersleri var. Bide hafızlık yapıyorum. İkisi olunca çok fırsatım olmuyor yazmaya. Doğru söylemek gerekirse bazen de internetin olmuyor.

Her gün paylaşamam ama 3 günde bir paylaşmaya çalışacağım.

İyi okumalar:)

~~YAŞAMA  SEBEBİM~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin