Son çare olarak " insan sevdiğine böyle yapar mı?"dedim.
Ciddi bir ifadeyle "Seni sevdiğimide nerden çıkardın? Ben sana seni seviyorum dedim mi? hayır. Neyse ben gidiyorum. Gelene kadar bitiremezsin zaten" dedi.
"Ne yani sevmiyor musun? " dedim. Ne kadar bağırsamda o çıkmıştı. Üstelik kapıyı da kilitlemişti.
Aradan saatler geçmesine rağmen hâlâ gelmemişti. Bu evden çıkamıyodum da. Gizemi aradım olayları anlattım ve beni oyalamasını istedim. O zaman anladım dün uykumda bağırmışım ütü yapıcam diye. O yüzden bana zorla ütü yaptırıyor. İntikam alıyor kendince. Bir yandan da çok hızlı ütülüyordum.
Asaf geldi. Hemen odasına geçti ve uyumaya başladı. "Cani ne olacak. Ben burada uğraşıyım. O orda uyusun"
Sonunda bitmişti. Ütüler bitti bitmesine ama bende bitmiştim. Özellikle boynum ve belim çok ağrımıştı. Saate baktığımda ise sabahın 5'i olduğunu gördüm. Gitmem gerekirdi. Ama bir yarım saat uyusam bişey olmaz. Zaten çok yorulmuştum. Kendimi odadaki koltuğa attım ve uykunun kollarına bıraktım.
Mustafa asaf'ın anlatımından
Eve geldiğimde direkt odama geçtim. Kız benim uyuduğumu zannediyor. Zaten numara yapıyordum. Nasıl acı çekecek onu merak ettiğimden gözüme uyku girmedi.
Ara ara gizlice kontrol ediyordum ne yaptığını. Ewet sabah olsa da bitirmişti. Yorgunluğu yüzünden okunuyordu. Uykusuzluktan gözleri bile şişmişti. Dalmasını bekledim. Bir müddet sonra odaya girdim. Koltuğa yan yatmıştı. Muhtemelen boynu tutulacaktı. O yüzden düz bir şekilde yatırdım. Battaniye getirip kızın üstünü örttüm.
Yüzüne baktım. Çok çaresiz , yorgun gözüküyordu. Biran vicdanım sızladı. Normal biri olsaydın. Ben sana eziyet etmeseydim. Yorgun yüzün yerine mutlu yüzün olsaydı. O zeytin gözlerinle bana baksaydın. Ne diyorum ben ya? O benim düşmanım. Bu kızdan biran önce intikamımı almalıyım. Bu kız benim dengemi bozuyor.
Biran da gözüm telefonuna gitti. Telefonunu kurcalamak için tam zamanı. Başkası olsa böyle yapmazdım ama bişeyler öğrenebilmek için yapmam gerekiyor. Telefonun arama yerine, mesajlar , belgeler , yedekler vb. Her klasörüne baktım.
Bi telefon karıştırmadığım kalmıştı. Sayesinde onu da yaptım. Bu kız bana neler yaptırıyor? Hemen öğrenip bu kızdan uzak durmam gerek. Son olarak galeri kalmıştı. Galeriyi açtım. Fotoğraflara göz gezdirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu kız hala çocuk, büyümemiş. Hiç güleceğim yoktu. Çocuk gibi oyuncaksız yapamıyor. Sen nasıl bir kızsın ya? Çözemiyorum seni.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evlatlık alasım geldi. "Sen benim telefonumu mu karıştırıyorsun yoksa?" dedi. Aha sıçtım.Şimdi ne yapıcam ben? Doğruyu söylesem olmaz. Ama ne cevap verecem?
"Ne karıştırması? Telefonumla uğraşıyorum"
"Telefonun?"dedi.
"Ewet telefonum"
"Kırmızı kapaklı?"
"Şey..Ben telefonları karıştırmışım. Uyku sersemi işte" dedim. İyi yırtmıştım.
"Hepsini ütüledim. Bitti sanırım cezam. Dün içinde özür dileyecektim. Ama ütüleri onun yerine say" dedi.
Tam gidecekti ki kolundan tuttum."ütüler bitmiş olabilir ama cezan bitmedi"dedim. Onu kendime çektim. Aramızda çok az mesafe vardı. Kalbi sanki yerinden fırlayacak. Çok net duyabiliyordum kalp atışını. Biraz daha yaklaştım. Buseye baktığımda ise ne yapıcağımı anlamış gibi gerildi. Yüzü kıpkırmızı oldu. Gözleri kapalı dua ediyordu. Utandığı her halinden belliydi. Son anda vazgeçip kulağına fısıldadım. "Nefes al" "Ne?" anlamayan gözlerle bana baktı. Çok komik gözüküyordu. "Biraz daha nefes almazsan ölüceksin" dedim. Yeni anlamış olacak ki nefes almaya başladı. Uzun bakışmadan sonra beni ittirdi.
"Hâlâ ceza diyor ya " sinirlendiği her halinden belliydi."Nereye gittin derse ben patrona ne diyecem?" dedi. "Ben hallederim. Sen bana güven. Biraz daha dinlen ben seni getiririm vaktinde"
"Kendimi yorgun hissediyorum. O yüzden yatıyorum. Yoksa senin evinde kalmam ama mecburi işte" dedi. "Korkuyorsan yanında kalabilirim, beraber uyuruz. Güzel olmaz mı?" dedim. Yine yüzü kıpkırmızı oldu. "Yok olmaz sen hadi git odana. Allah rahatlık versin" dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve odadan çıktım.
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum. Uyandığımda hemen busenin odasına gittim. Ama buse odada yoktu. Komidinin üstünde yazılı bir kağıt vardı. Okumak için kağıda uzandım...
