➳ ʜɪs ɴᴀᴍᴇ ɪs ; ᴊᴇᴏɴ ᴊᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ ❁ ✔️

" οceαn... "

(Medya; Min Yoona) ♥

Eve gelir gelmez hemen üzerimi değiştirdim, ve saate baktım... Azcık vaktim var hani... Bay Jungkookun bekletilmeyi sevmediğini biliyorum, bu yüzden acele ediyorum...

Kitaplarımı alıp üzerime elime ilk gelen kıyafeti giydikten sonra kapıyı kapatıp tam Bay Jungkookun evinin kapısının önünde durdum..

(Minik çanta yerine aynı renk sırt çantası düşünün ;3)

Elimi yavaşca yukarı kaldırıp zile bastım... Bir kaç kere çaldıktan sonra açtı.. Şaşkın yüz ifadesi ile bakıyordu sonra ise kaşlarını çattı...

-Ya Yoona~ Sen nerde idin böyle... Saatin kaç olduğunun farkında mısın? Çalışabilecek misin bir de bu saatte?

+Evet. Emin olmasaydım, gelmezdim Ba- Jungkook.

Gülümsedi ve kapıyı açtı, bende kafamı eğerek girdim. Giridiğim andan beri bu müthiş evini izliyordum... Hayranlıkla izleyişimi o'nun sesi bozdu...

- Böyle durcakmısın? Evi süzmen bittiyse hani derse geçelim diyorum..

+Ah evet, daldım üzgünüm.

Yine dediğime karşı bir gülümseme sundu bana... Çok güzel gülümsüyor.. Yaa ne diyorum ben ya! Kafayı iyice yedim...

-Gel şuraya otur'diyerek bana masa ve sandalyelerin bulunduğu büyük bir odayı gösterdi...

Girdiğimde bir tane fotoğraf ilgimi çekti...

Aman Tanrım yoksa bu Jungkook mu?

Hafif kıkırdayınca merakla yanıma yaklaştı... Yanıma gelince oda benim baktığım tarafa döndü ve hafif güldü... Fotoğraftaki ile nerdeyse aynı gülüş... Değişmemiş... Hala çok güzel..

Onu izlerken fark etmiş olacak ki oda beni izlemeye başladı... Nedense buna izin veriyordum... Duygularım, kalbim, bedenim, aklım hepsi benim olmasına rağmen sanki beni dinlemiyorlardı...

Yada onun yanında öyle hissediyorum...

Sessizliği ben bozdum... Daha nereye kadar birbirimizi izleyeceğiz ki?

- Imm.. Şey ben nereye geçim?

+Ha?.. Haa şuraya geç ben Kitaplarımı alıp geliyorum

-Tamam bekliyorum... Dedim ve beklemeye başladım... Canım nedense çikolatalı süt çekti... Kendimi bu aptalca düşüncelerden ayırarak onu beklemeye başladım...

Beş dakika sonra elinde kitap diğer elinde ise çikolatalı süt ile geldi... Aklımı okumuş...

Ders çalışıyorduk... Ama ben yarısını anlayamıyorum resmen... Jungkookun bana bir kaç defa anlatmasına rağmen... Kendime kızıyordum.. Çünkü Jimin aklımdan çıkmıyordu...

- Yoona? Ya Min Yoona! Dersi dinlemiyorsun ama en azından dinlemiş gibi yap...

+Özür dilerim Jungkook, aklıma takılan bazı şeyler var... Üzgünüm... Seni yoruyorum... Daha çok çalışacağım... Söz..

Öyle diyince gözlerini gözlerime sabitleyerek derin derin bakmaya başladı...

Gözlerinde kayboluyordum sanki... Sanki denize düşmüş tüm.. İstemsizce... Sanki her geçen saniye daha derinine iniyordum... İstemsizce... Sanki boğuluyordum... O denizde... Ama o kadar da rahattım...

- Jimin mi?

Aniden sorunca ona odaklanmaya çalıştım...

+Im.. Ha evet... Biraz

- Kendini üzme tamam mı? Sonuçta o hayatından gitmedi... Onunla aynı şekilde konuşmaya devam edeceksiniz.. Merak etme..

Sadece.. +Umarım'diyebildim...

Ve aniden elektrikler gitti ve ben çığlığı bastım!

Umarım beğenirsiniz... Kısa olduysa üzgünüm. İyi değilim sadece.. İyi olmaya çalışacağım... Hep kendinize iyi bakın.. ♥♥♥
~Sizi seviyorum..
♪[2.1K] ♪
•Teşekkürler •
• +20 Vote = Yeni Bölüm •