➳ ʜɪs ɴᴀᴍᴇ ɪs ; ᴊᴇᴏɴ ᴊᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ ❁ ✔️

" proмise мe; ყou will not regret..."

[Medya; Min Yoona~]

Anlayamadığım anda bay jeongguk bana döndü ardından ise eğik duran başımı yavaşça çenemde tutarak kaldırdı ve kahverenginin en güzel tonunda olan gözleri ile gözlerimin buluşmasını sağladı. O böyle yaptıkça içim titriyordu.

-Yoona.

Derin bir nefes aldı. Sıcak nefesi yüzümü yalayıp geçerken gözlerimi kapatmamak adına zor tuttum kendimi.

-Efendim Jungkook?

-Yoona, ne olursa olsun..üzülme olurmu?

dedikleri ile birlikte yüzüne anlayamayarak bakmıştım. önemli konuşma arasında Fransız kalmış gibi hissediyordum.

- N-nasıl yani?

yoona neden kekeliyorsun aptal kız.

Sadece söz verebilir misin?

Kaşlarımı olabildiğince daha çok çatmıştım.

Jungkook, neyden bahsediyorsun?

Hani Jimin yarın sana bir şey söyleyecek ya, sen üzülme ne olursa olsun. tamam mı?

tanrı aşkına, yüzü yüzüme bu denli yakın iken ve ben her ayrıntısını izlerken nasıl anlayabilirdim ne demek istediğini?

ne olduğunu bile bilmeyen birisinden söz vermesini mi istiyorsun, Jeongguk, açık ol.

Ben senin üzüldüğünü görmek istemem ki..

yine yapıyordu işte, bilir misiniz, insan iyice uykusunu alamadığı zaman, veyahut çok yorgun olduğu zaman bir gece yarısı uyku felci geçirebilir. büyük ihtimal ne demek istediğimi anlamadınız. uyku felci, gece yarısında uyanıp, hareket edememek demek. hatta öyle ki, elinizi ayağınızı oynatmayı bırakın, ağzınızı açıp dahi bir kelime edemezsiniz. göğsünüze birisi oturmuş da sizi boğuyor gibi hissedersiniz, üstüne üstlük arkanızda tuhaf sesler duyar, göz önünüzde ise siyah siluetler görürsünüz. bazı psikologların dediğine göre, bu büyük bir travma bile bırakabilirmiş. her neyse, şuan nasıl hissettiğimi anlamış sayılırsınız. başım dönüyor ve bacaklarım tutmuyordu sanki beni.

nasıl yani?

soru sormuştum, fakat saniyeler geçiyordu ondan yanıt gelmiyordu. sorduğum soru şaşırtmıştı sanki onu, sanki pot kırmış gibi.

göz bebeklerini sağdan yukarı doğru yönelterek bir kaç dakika boş yere baktı. Bu demek oluyordu ki, bir bahane geliyordu.

annene söz verdim sonuçta, hem, sen benim öğrencimsin. elbette ki üzülmeni istemezdim.

jeongguk ise düşünüyordu hala, dediklerinin ardından yüzü hafif asılan kızın tepkileri, mimikleri öyle etkiliyordu ki onu. düşünüyordu, zaten yarın kötü haber alacak, ne etsem de güldürsem diye düşünüyordu.