"California gurls now put your hands up"
Şarkının sözlerine uyup ellerimi havaya kaldırıp sallamaya başladım. Kardeşimin de beni taklit etmesinden cesaret alarak Katy Perry'ye eşlik ettim. Kısa zamanda annem de bize katıldı ve arabada üç çılgın kızla tek başına kalan babam kahkalarla gülmeye başladı. Emniyet kemerim hareketlerimi kısıtlasa da kendi çapımda dans ediyordum ki şarkının son notasıyla arabayı anlık bir sessizlik kapladı. Hepimiz kahkaha atıyorken Megan'ın sesi bizi susturdu.
"Susuuun! Bu Jack&Jack'in şarkısı. İnanamıyorum bu gerçekten o şarkı." dedi ve şaşkın bakışlarımız arasında emniyet kemerini çıkardı, öne eğilip radyonun sesini açtı. Ben şarkının sözlerini bilmesem de o her notasını biliyordu. Tabii ki söylemekten çekinmedi.
"Tell me where you wanna go, we can leave make it feel like home"
Kafamı çevirip küçümseyen bakışlarımdan birini ona bahşettim. Hemen ardından gözlerim üzerindeki MagCon tişörtüne kaydı. Bu çocuklara fazla ilgi gösteriyordu. Herkes öyleydi. MagCon sevdası her yanı kaplamıştı ve bu çocukların fazla abartıldığını düşünen bir tek ben vardım sanırım. Şarkı güzeldi gerçi ama hangi aptal Katy Perry gibi bir divadan sonra yayın akışına bu şarkıyı koymuştu ki? Virginia'daki radyolar gerçekten çıldırmış olmalıydı. Tatilimizi burada geçirmek konusunda kararsızlık yaşamaya başlamıştım.
"And it's flights to LA, trips to Paris"
"Anne, bu yaz Paris'e gidebilir miyiz?" Megan öne doğru eğildi ve koltukların arasından kafasını çıkardı.
Annemin cevap vermesine izin vermeyip lafa atladım. "Tabii ki hayır. Sırf iki çocuk söyledi diye yaz tatilimizi mahvedemezsin."
"Onlar çocuk değil, Kim. Senden büyükler." diyip gözlerini devirdi.
"Evet, sadece bir yaş, senden de dört. Ne var bunda? Çocuk oldukları gerçeğini değiştirmez." Onu taklit ederek ben de gözlerimi devirdim. Ofladı ve annemi ikna etme çabalarına geri döndü. "Tanrım, sırf bu şarkı yüzünden Londra'da kafayı bulmayı düşünmüyorsun heralde." Yine sohbetlerine izinsiz girmiştim.
"Aslında kötü bir fikir değil. Londra olur mu? Paris olmuyorsa en azından Londra olsun. Baba, lütfen!" Kafasını babım önüne doğru eğdi ve gözlerine bakmaya çalıştı. İşte ne olduysa o an oldu. Babam Megan'ın kafasını çekmek için elini direksyondan ayırdı. Tek eliyle kontrol edemediği için araba ters yön şeridine girdi. Diğer yönden gelen kamyonun arabamızın ön kısmını altına almasıyla yerimden savruldum. Sonrası: Karanlık...
------------------------------------------------------------------------------------
Matt'in Ağzından:
Havayı dolduran çığlıkla kaykayımı durdurup arkama döndüm. Taylor yerde yatıyor ve bir bebek gibi iki yana sallanıyordu. Oflayıp yanlarına doğru ilerledim.
"Tay, tüm bu şamata da ne? En kötü ne olmuş olabilir?" dedim ve aynı anda cevabımı aldım. Shawn ve Jack G'nin kaldırmasıyla kolu ortaya çıktı. Sanki ikinci bir dirseği oluşmuştu. Kolu kırılmış ve ters dönmüştü. Kaykayla ne yapıyordu bu çocuk? "Dostum, bu iğrenç." Kafamı ters yöne çevirdim ama kafama inen şaplakla geri döndüm.
Aaron "Hiç yardımcı olmuyorsun." dedi ve Taylor'un arabalarımızın oraya götürülmesine yardım etti. Ben görüntüye dayanabileceğimden emin olamadığım için arkadan onları izledim. Taylor'ın sızlanmaları ve endişeli bakışlarla geçen bir araba yolculuğundan sonra en sonunda hastaneye vardık. Sırf aile hastanemiz gibi olduğu için bu kadar yolu geldiğimize inanamıyordum.
Doktorlar beni ve çocukları görünce hemen Taylor'u bir hastane odasına alıp kolunu incelemeye başladılar. Shawn, Aaron ve Jack G içeride kaldı ama geriye kalanlarmız bu görüntüye dayanamayacağımızı bildiğimiz için dışarıda beklemeye başladık. Kafamı duvara yasladım, gözlerimi kapatıp sesleri dinlemeye başladım. Yürüyen insanlar, fısıltılar, kapı sesleri, bağırışmalar, sedye gürültüsü, kan kokusu...
Kan kokusu mu? Korkuyla gözlerimi açtım. Önümden hızla geçen sedyedeki kişiyi göremesem de arkasındaki küçük beden dikatimi çekmeyi başardı. Kızın üzerindeki tişörtte kendimi seçtim. Kahretsin, tüm vücudu kanla kaplı bu kız MagConFam'de olmalıydı.
Merhabaaaa :))) Bu ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Çok fazla Türk Magcult olmadığını biliyorum o yüzden çok bir şey beklemiyorum en azından bir okuyucum olursa ben devam edeceğim. Umarım hikayeyi beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tangled With Love
Fanfiction"Gözlerimin içine bak ve beni sevmediğini söyle. Hala ilk tanıştığımız günkü gibi hissettiğini söyle, hiçbir şeyi değiştiremediğimi ve beni unutabileceğini... Ben de peşini bırakayım. Çünkü eğer en ufak bir şansım varsa yıllar sonra ayrılsak bile be...