Olçaş bi evin önünde durdu. Kapıyı caldı icerden.
"Kimooo"
"Sana türkerin selamını getirdik"
Kapı acıldıgında adam olçaşa sarıldı içeri gel içeri şaşkın bişekilde bakarak.
"Bu kimdir"
"Sıtajerim taha"
"3 sene evel siz sıtajerdiniz hangi ara eyitiniz"
Söylerken içerde koltuklara oturuyoduk
"Bunların eyitim kısa sürdü mustafa"
"Meraba taha ben mustafa türkeri tanırsın ben onun eyitmeniydim"
"Memnun oldum efendim"
"Bu hala çaylak biz asla efendim veya abi kelimelerini kulan mayız sadece sayılı kişilere efendim deriz busayılı kişileride tanıyacan. Eee siz buraya niye geldiniz konsoloslukta olmanız gerekirdi."
"Bazı belgeler calınmış onların peşine düş memiz gerek yardımın dokuna bilir diye geldik"
"Bende duydum ne fisiz iti bikac yere sorayım bi burda bekleyin"
Telefonlakoni şup geldi.
"İt buakşam sınırı gececekmiş kaçakçının biribiriyle anlaşmış"
"Tamam adresi ver biz çikalım"
"Benimi kimli gisaklamam lazım bu yüzden gelemiyorum kusura bakmayın"
"Ne kusuru be mustafa"
Daglık bi alanda adamların gelmesini bekliyoruz biadım atsak sınırın diyer tarafında yız.
"Bu adamlar kacırırsak sınırın öbürtarafına gec seler ne olur"
"Ne olmasını bekliyon sende geçeçen ama yakalanırsan şırın gayla kan alırlar senden"
Beklemeye başladık tam ümidi kesmişken 4 kişi göründü kendi aralarında konuşu yorlardı.
"İşte sınır kavuştuk dedigi anda"
Olcaşın emriyle iki kişiyi omuzundan vurdum olçaşta vurdu.
"Adam kacıyor olçaş "
Koşmaya başladım durdum eline isabet alıp tekel ateş etim elini vurdugumda çanda yere düştü adam sınırı geçmişti ama çanta elimdeydi bir anda tüfegin makanizma sesi geldi sınırın diger tara fında askerler beni nişan almış bişekilde bekliyordu.
Olçaşın sesiyle hepsi olçaşa döndü.
"Ateş ederseniz hepiniz ölürsünüz"
"Güldürme lan beni ibne"
"Yerinde olsam okadar agzımı bozmazdım ve gögsüme bakardım"
Hepsinin üzerinde kırmızı ışıklar.
"Budaney"
"İndirin silahları çoçuk sende gel yanıma"
"Hayır çantayı bize vermeden gidemesiniz"
"Kusura bakmasan şunun biraz ayak önüne ateş edermisin inanmıyo piç"
Adam aniden geri cekildi.
"İndir silalar sizde defolun gidin"
"Tabikide "
Koşarak uzaklaştık.
"Olçaş nasıl yaptın "
"Mustafa dayanamamış gelmiş"
"Gencedadam nerdeyse ölüyodun lan"
"Saol hayatımı kurtardın."
"Aman boşver"
"Peki diyerleri nerde"
Olça gülümsü yodu mustafa kendini tutarak konuştu "diyerleri kim"
"Lazerleri adamlara tutanlar "
"Tekbendim lazerli cubukları onlaradogru sabitledim"
"Ya karşı tarafa sıkılan kursun"
"Tabancayla ateş etim buyaptıgım karsı tarafa sayımız cok muş gibi gözüksün diye yaptım"
Arabaya bindik el cilige gidiyorduk
"Olçaş bişey sora bilirmiyim"
"Sordunya"
"Soru sora bilirmiyim"
"Yarabi yardım et soru sora bilirmiyim bir sorudur yanlış cümle kurma"
"Tamam ben senin görevinmiyim"
"Bu nerden çiktı"
"Nerden çiktıgını boşver duydum biyerden"
"Türkerlemi konuştu pezevengindilinde bakla ıslanmıyo. Hayır biraz önçe yaptıgımız görevdi."
"Peki türker bana öyle söyledi"
"Lan türker kaynanan şişe senin. Zamanı gelince ögrenirsin "
Konsolosluktan iceri girdik. Nerdeyse sabah olacaktı dört sahat yatık sabah sekizdede uyandım uyandızımda olçaş yatagında deyildi pencerenin kenerında sigara içiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Görev
FantasyYetim haneden alınan cocugun derin dünya icine hazırlanması ve derin dunyanın bir parcası olmasını anlatan macara dolu hikayesi