Kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açacakken Namjoon
- Y/N yarın işin yoksa akşam yemeye gitsek?
Aslında güzel olurdu. Nasıl olsa evden çıkmıyordum. En fazla markete kadar gidip geliyordum.
+ Şey bilemedim şimdi.
Mal düşündüğün şey bu muydu?
Evet deseydin çocuğa.
Diyen iç sesimle kavga etmeye başladım.
-Gelmek istemezsen anlarım ama arkadaş olduk ve bunu kutlamak istiyorum.
+Saat kaçta?
-20.00 da. Geliyor musun yani?
+Evet.
-O zaman seni kapıdan alırım. Anlaştık?
+Evet anlaştık,diyip göz kırptım.
Kapıyı açtım ve
+Hoşçakal, yarın görüşürüz Namjoon.
-Hoşçakal Y/N.Yarını iple çekiyorum, görüşürüz,dedi.
Çıktım ve asansörün kapısını açtım.
Arkamı döndüğümde Namjoon eli boynunda gülümsüyordu. Çok sevimliydi. Bir de o gamzeleri. Aslında ben Namjoon'dan hiç hazetmezdim. O bana hep burnu kaf dağında gibi gelirdi. Ama artık o da geçti. Çünkü biz arkadaşız. Eve gittiğimde yarını düşündüm.
Namjoon eli boynunda çok yakışıklı görünüyordu değil mi ama? Ah nasıl o çocuktan hazetmezsin. Çok malsın Y/N
çok mal!
İç sesimle kavga edemezdim. Çünkü çok yorgundum ve yarına dinç olmam lazımdı.Salona gidip televizyonu açtım ve bir saat kadar sevdiğim filmin yeni bölümünü izledim. Karnımın acıkdığını hissettiğim de ise mutfağa gidip yemek yedim.
Yemek yiyip geri döndüğümde saat 22.00 olmuştu. Uykum geldiğinde pijamalarımı giyip derin bir uykunun kollarına bıraktım kendimi.
199 kelime.
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
