Medyadaki şarkıyı dinlerken yazdım.Sizde okurken dinleyin 💓
-----JungKook-----
Sabah tam 6'da açmıştım gözlerimi zaten uyuyamamıştım doğru dürüst.
Kalkıp bir duş aldım.Ve ne giyeceğimi düşünmek için dolabın başına geçtim.
Zengin olduğumuz zamanlarda giyimime çok dikkat ederdim.Bu yüzden fazlaca seçeneğim vardı.En az iki saat bunla oyalanır en azından vakit geçiririm diye düşündüm.
En sonunda ; Mavi bir tişort altına yırtık üstünde deri detayları olan bir pantolon.Ayakkabi olarakda en sevdiğim kırmızı ayakkabılarımı giydim son olarakda ayakkabılarıma uysun diye kırmızı bir bere geçirdim başıma.
Artık hazırdım.En sonda telefonumu alıp çıktım evden.Evde bayağ bir oyalanmıştım saat bir buçuk falan gibiyken çıktım.Yerim'in attığı konuma baka baka bulmuştum sonunda mahalleyi.
Mahalleye girdiğimde ortalık bayağı karışık gözüküyordu bir sürü insan toplanmış bir yere bakıyorlardı ve bir kız sürekli küfrediyor ve çığlık atıyordu.
Kalabalığı yarınca onu gördüm.Onu ; Ruhumu kısa zamanda ele geçiren beni boğulmaktan kurtaran kızı görüm..Yerim yerde kanlar içinde yatıyordu Gözyaşları yüzünden akan kanlara karışıyordu.
Adamın teki benim kurtarıcımı,elimden tutan ilk insanı öldüresiye dövüyordu.Hiç acımadan karnına tekmeler savuruyor o güzel yüzüne vuruyordu....
Hiç düşünmeden adamın üzerine atladım.Onu bir yumrukla yere serdim.Adam karşı koymaya çalıştıkça delirmiş gibi sürekli adamı yumrukluyordum.
Hiçbirşeyi duyamaz olmuştum sadece önümdeki insan demeye utanacağım mahluku dövüyordum.Taki Kana bulanmış bir el elimi tutana kadar.
Yerim elimi tutmuş ağlayarak yüzüme bakıyordu.Adamı bırakıp Yerim'i kaldırıp kucağıma aldım o saçma insan kalabalığını yarıp yürüdüm.
İkimizde ağlıyorduk.Yerim belki fiziksel acısından bende bu hayatın bize yaşamı , mutluluğu , sevgiyi haram kıldığını anladığım için ağlıyordum.
O şekilde nereye kadar yürüdüm bilmiyorum.Ayaklarım beni deniz kıyısına getirmişti orda düz bir kayalık bulup yerimi oraya bıraktım.Yüzüme bakamıyordu.Ağlaması kesilmişti ama yüzündeki yaralar hala kanıyordu.
Hiçbirşey demeden yanından kalkıp yakınlarda bulduğum bir marketten su peçete artık elime ne geldiyse alıp Yerim'in yanına döndüm.
Bıraktığım gibiydi öylece denizi izliyordu.Yanına oturup yüzünü kendime çevirdim.Yine hiç ses çıkarmadan gözlerini gözlerime dikmiş öylece bakıyordu.
Elini yüzünü temizledikten sonra marketten aldığım yara bantlarını yapıştırdım birer birer..Yüzüne ilk dokunuşlarım bu şekilde olmuştu..Yaralarını iyileştirmek için dokunmuştum ona...
Kader denilen şey bizi bilerek birleştirmişti.
Şimdi anlamıştım Yerim'in benden farkı yoktu.Bu yüzden gelmişti beni aramaya.Bu yüzden mutlu olmuştu beni bulduğunda.
Biz ; iki aptal boğulmuş ruhlarımıza nefes aldıran birbirimizi bulmuştuk
Tam nefes aldık derken hayat bizi şaşırtmamış yeni bir dalga daha yollamıştı üzerimize..
Yerim'i kendime çekip sımsıkı sarıldım ona.
-Boğulmuş ruhunu yeniden yaşatmak yada tamamen öldürmek istersen her ikisinde de yanındayım.
Çünkü biz farklı değiliz...Kulağına fısıldadığım bu sözlerle dahada sokulmuştu Yerim bana.
Gözyaşlarının arasında Teşekkür ederim diyebilmişti sadece.Biz iki aptal o gün anlamıştık denizinde cayır cayır yanabileceğini.Bizim boğulmuş ruhlarımızı görüp yanmıştı deniz.
Hiç konuşmadan saatlerce oturmuştuk orda.Konuşmadan anlaşabilmiştik zaten.Öylece denizi izlemiş ve birbirimize yaslanmıştık....
Uzun bir bölüm oldu.Aslında düşündüklerimi pek yansıtamadım ama neyse umarım beğenirsiniz..
Ve bidrde nolur yorum yapın aq zjsjxijsjfjc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOLD MY HAND [ JUNGRİ ]
Short Story" Biz iki aptal boğulmuş ruhlarımıza nefes aldıran birbirimizi bulmuştuk." "Jeon Jungkook"