Merhaba arkadaşlar. Bu bölümü onyüzmilyon gözle bekleyen canım arkadaşım eminesena_'ya ithaf ediyorum. Hadi başlayın okumaya.
Emir Bey hızlı adımlarla yanımıza geldi. Benim içimde yine bir korku filizlenmişti. O gelince yanımdaki genç çocuk benden uzaklaştı. Emir Bey ona bir küfür savurup ensesinde sert bir şekilde vurdu. Ben korkuyla ayakta zor dururken bana dönmesiyle bir an dizlerimin bağı çözüldü sandım.
"Ne işin var burada?"dedi sert bir tonda.
Cevap vermeme izin vermeden kolumdan tutup yürümeye başladı. Korkudan ve kolumun acısından dişlerim birbirine kenetlenmişti. Sonunda kolumu çekme girişiminde bulunarak bağırdım."Bırak! Acıyor."
Birden durunca benim dediğimi yaptığı için şaşırmayı düşünüyordum ama bir arabanın yanına geldiğimizi son anda fark ettim.
"Bin!"
"Ben sizinle gelmek istemiyorum!"
Yüzünü bana doğru yaklaştırınca dehşete kapılıp geriledim. Kafamı soğuk metal bir yere çarptım.
Yüzünü kulağıma yaklaştırınca korku ve heyecandan kesik nefesler alıyordum."Seni bu arabaya zorla da bindirebilirim."dedi fısıltıyla.
Yutkunup kafamı diğer tarafa çevirdim.
"Benden uzak durun!" Sesim zorlukla boğazından çıkmıştı ama bu kadarına şükredecek durumdaydım.
Dizimde ve omzumda hissettiğim el ile ikinci bir dehşet yaşadığımda bir anda kendimi Emir Bey'in kucağında buldum. Ağzımdan kaçan bir çığlığa engel olamadım.
"Tamam. İndirin beni!"
Ayaklarım tekrar yere basınca rahat bir nefes aldım. Son kez karanlık, boş sokağa bakıp arabaya bindim.
Ama bu pes ettiğim anlamına gelmiyordu. Sadece zamana ihtiyacım vardı. Ve vakti gelince buradan da Emir Bey'den de kurtulacaktım inşallah...Nasıl geldiğimi bilmediğim yollardan geçip Emir Bey'in evine gelmiştik. İsteksizce arabadan inip eve doğru yürümeye başladım. İçeri girince kolumun sızlamasıyla dişlerimi sıktım.
İsmi lazım değil, kolumdan tutup yürümeye başladı. Bu adamda alışkanlıktı herhalde. Kolumu hızla çektim."Yürümesini biliyorum Allah'a şükür!"dedim. Bir şey demeden kolumu bırakıp önüne geldiğimiz kapıyı açtı. Banyo olduğunu gördüğüm yere girince bende girdim.
Etrafa göz gezdirdi. Bana dönüp koluma baktı.
"Ben yaparım."dedim.
"Sen yapamazsın!"
"Yaparım. Bırakın!" Üstelemedi ama kolumdaki çiziği incelemeye devam etti.
"Derin değil." Söyledilerimi dikkate almaması çileden çıkaran bir hareketti. Ve muhtemelen bunun farkındaydı. O an gözüme bir dolaba uzandığı için, görmeye fırsat bulabildiğim belinde duran silah çarptı. Aynı dolaba tekrar uzandığı bir an çevik bir hareketle belindeki silahı alıp ona doğrulttum. Bana dönmesiyle kolumu çektim. Sonunda ondan kurtulduğumda bir kaç adım geriledim.
Ellerini başının hizasında kaldırdı. Ama yüzünde en ufak korku belirtisi yoktu."Ben yaparım dedim size."dedim kararlı bir sesle.
"Tamam. Çok istiyorsan sen yap!"dedi. Hâlâ havada duran eliyle dolabı işaret etti. "Orada..."
"Çıkın şimdi!" Sıkacağımdan değil hani. Sadece böyle daha rahat hissediyordum.
Geri geri bir kaç adım attı. Kapıya ulaşınca elini ağır ağır indirip kapıyı açtı. Dışarı çıkınca hızla gidip kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİNİ ARAYAN KIZ
Romance"Bitti." dediğin an başlar her şey. Umudunu kaybettiğin an, en büyük umudunu beslersin aslında. Ne demiş büyükler; "Öldürmeyen acı güçlendirir." Sende acıyla yoğrulup, yaralarınla iyileşeceksin. Güçlü olacaksın!.. Dayanacaksın... Dayan ki yaşayabile...